Haftalardır Basketbol Süper Ligi’ndeki dengelerden, mücadeleden, heyecandan dem vuruyoruz. Favoriler elini kolunu sallayarak çıkamıyor sahadan. Bunu play off’ta da gördük. Ekmek aslanın ağzında. Elenen Gaziantep Basket, Karşıyaka, Darüşşafaka hem galibiyet aldı hem de rakiplerine son ana kadar direnç gösterdi. Darüşşafaka’nın, Fenerbahçe’ye kaybının ana nedeni rotasyon darlığıydı.

Play off’ta yarı final turuna maç kaybetmeden geçen tek takım Galatasaray, Anadolu Efes’in Eurolig takvimini beklerken oynamadan uzun süre geçirdi. Yine de iyi başladı, seriye. Anadolu Efes yorgundu, rehavet içindeydi belki. Sarı kırmızılılar müthiş bir oyun ve tarihi bir farkla mesajını net verdi rakibine. Serinin ikinci maçında kendine gelen Anadolu Efes, üçüncü maçı da alarak öne geçti. Anadolu Efes, her krize girdiğinde süper yıldızlardan biri devreye girdi. Micic ya da Larkin bir çözüm üretti.

Galatasaray cephesinde De Bost, Melo, Canaan atıyor, Endour ve Blackshear sınırları zorluyordu. Efes’te Bryant’ın oyunun her alanında giderek kendini aşması, Pleiss ve özellikle Dunston’ın pota altındaki performansı Galatasaray’ın f inalle arasındaki engel gibi duruyordu. Sarı kırmızılılar kapasitesinin üstünde oynuyor, en kritik anlarda üçlüklerle tehdit oluşturuyordu rakibine. 15 bin kişilik muazzam koronun desteği önemli tabi.

Anadolu Efes böyle atmosferleri defalarca yaşamış takım. Kaldı ki sahada mücadele yoksa tribünde elli bin kişi olsa ne yazar? Anadolu Efes Larkin’le iyi başladığı maçta inişler çıkışlar yaşasa da, De Bost’un ikinci çeyreğin üç dakikasında attığı 12 sayıya, Larkin’in kaşı açılıp kenara gelmesine rağmen devreyi önde bitirdi.

İkinci yarı daha sertleşti. Galatasaray savunmayla rakibini sınırladı. Öne geçti. Blackshear her iki pota altında kariyer maçını oynadı. Endour takip ribauntlarıyla sayılar buldu. Kısalar attı. Anadolu Efes de boş durmadı. Bir ara Bryant’ın hücum ribaundları, sayıları ve Singelton’ın dış atışlarıyla ayakta kalan Efes, Micic de devreye girince seriyi bitirmeye yaklaştı. Olmadı. Önce kaptan Göksenin diplerden üçlükleri yolladı, tribünleri ateşledi. Sonra genç Sadık kırk yıllık oyuncu gibi içerden dışardan attı. Galatasaray işi son maça taşıdı.

Bir yanda şampiyonu elemeye inanmış ateşli Cim Bom. Diğer yanda kıtanın en iyisi. Bu seri bitmesin dedirtecek öyle dört maç izledik ki. Bugün biri elenecek. Ve gidene yazık olacak.