Sırrı Süreyya Önder hadi yalan söylüyor diyelim. Peki, HDP’li Ahmet Türk’ün “Bu açıklamayı (Sırrı Süreyya Önder’in açıklaması) hayretle karşıladım. Siyasette saklı kalması gereken bazı şeyler vardır. Ancak başkalarının işine yarayacak söz ve söylemlerdir” sözleriyle Sırrı Süreyya Önder’e sitem etmesine ne diyeceğiz? Bugün Sırrı Süreyya Önder’e “Saklı kalması gerekenleri niye açıkladın?” diye sitem eden Ahmet Türk, kendisi Kemal Kılıçdaroğlu ile sabah kahvaltısında yakalanıp deşifre olunca bülbül gibi şakımıştı oysa…

         Terör örgütü PKK’nın ilk siyasi uzantısı HEP’i Meclise sokan SHP(o zaman ki CHP) idi. 1991 yılından bu yana PKK’nın siyasi uzantılarıyla CHP’nin ilişkileri hep sürmüştür. Zaten PKK’nın siyasi uzantılarında yöneticilik yapan birçok isim de 1980 öncesi CHP’de siyaset yapıyordu. Mesela Ahmet Türk bunlardan birisidir. Solun genel özelliğidir silahlı tüm terör örgütleriyle muhabbetinin çok iyi olması. Onlardan komünistlik, devrimcilik, solculuk adına asla kopamaz. Bunlar antiemperyalizm nutukları atarlar, fakat ABD’nin tonlarca silah verdiği terör örgütü PKK’ya daha çok bağlanırlar. Bunlara siyaset ve ideoloji dünyasının ruh hastası desek tam tarif olur sanırım.

Gündemde yine CHP, yancıları ve PKK’nın siyasi uzantısı HDP var. Terör örgütü PKK ve siyasi uzantıları alçaklıklarıyla gündemden hiç düşmüyor ki zaten…

         İP Genel Başkanı Meral Akşener’in “Bizim gözümüzde HDP, terör örgütü PKK’nın uzantısıdır. Kandil’in yanında konumlandırıyoruz” sözleriyle alevlenen tartışmalar her yönden devam ediyor. HDP’den buna ilk cevabı HDP Onursal Başkanı Ertuğrul Kürkçü vermişti, onun tepkisi ses getirmedi, cılız kaldı.

         HDP’li Sırrı Süreyya Önder’in “Bize aracı gönderen, ‘Şurada kiminle çalışalım? Nasıl yapalım?’ diye fikrimizi merak eden parti, bugün bize koordinat biçemez. İYİ Partiyi kastediyorum, ‘Bizim nazarımızda şuradadır’ diyemez. Bu saygısızlığı bugün yapabiliyorlarsa, o gün bizim bu ilkesel şeyi dayatmış olmamamızdandır” sözleri çok ses getirdi ve gündem oldu. Hâlâ her yerde ana tartışma konusu…

         Ortada CHP-HDP-İP arasında gerçekleşen bir yerel seçimler ittifakı var. İlişkiler ortada, açıklamalar ortada, oylar ortada ama Meral Akşener gibiler inkâr ederek aklınca siyasi oyun oynuyor. Seçimleri kazanan CHP’li belediye başkanları “Bu, HDP’nin zaferi ve başarısıdır” derken, Meral Akşener gibiler kimi kandıracağını sanıyor anlamak mümkün değildir. Hadi diyelim Sırrı Süreyya Önder yalan söylüyor, HDP ile ittifak yapmadınız mı? İstanbul’da HDP seçim stantlarını ziyaret edip “Beraber başaracağız” diyen İP’li yöneticiler kimdi?

         PKK’nın gazetesi Yeni Özgür Politika’ya açıklama yapıp “Sizi (AKP-MHP) tarihin çöp sepetine göndermek için batıda CHP ve İYİ Partiye rağmen onların adaylarını destekleyeceğiz ve iktidarınızı sallayacağız” diyen terörist Demirtaş sizin karakaşınız, kara gözünüz için mi adınızı vererek direkt oy ve destek istemişti? Belki de terörist Demirtaş’a özgürlük isteyen Meral Akşener böyle ödüllendirilmişti.

         Sırrı Süreyya Önder itirafta bulununca İP’liler şimdi zıplıyor da, CHP Parti Meclis Üyesi Prof. Dr. Zeki Kılıçaslan seçimlerden önce CNN Türk canlı yayınında “Dün bir toplantı yapıldı. Belki haberiniz olmadı. CHP milletvekili Mehmet Bekaroğlu, Ayhan Bilgen, İYİ Parti, Saadet Partisi, hepsinin olduğu toplantı mesela. Eğer gerekiyorsa, halkın çıkarınaysa, milletin çıkarınaysa HDP ile ittifak yapılır” dediğinde niçin tepki göstermediler acaba?

         Sırrı Süreyya Önder hadi yalan söylüyor diyelim. Peki, HDP’li Ahmet Türk’ün “Bu açıklamayı (Sırrı Süreyya Önder’in açıklaması) hayretle karşıladım. Siyasette saklı kalması gereken bazı şeyler vardır. Ancak başkalarının işine yarayacak söz ve söylemlerdir” sözleriyle Sırrı Süreyya Önder’e sitem etmesine ne diyeceğiz?

         Bugün Sırrı Süreyya Önder’e “Saklı kalması gerekenleri niye açıkladın?” diye sitem eden Ahmet Türk, kendisi Kemal Kılıçdaroğlu ile sabah kahvaltısında yakalanıp deşifre olunca bülbül gibi şakımıştı oysa…

         Ahmet Türk gizli toplantının deşifre olması sonrası 2018 Kasım ayında RS FM’de Yavuz Oğan’a yaptığı açıklamalarla Kemal Kılıçdaroğlu’nun “HDP’yle ittifak görüşmeleri yapmadık” sözlerinin nasıl yalan olduğunu bir bir şöyle anlatmıştı:

Yavuz Oğan: (Kemal Kılıçdaroğlu ile yemek) Nasıl oluştu bu yemek meselesi? Biraz bilgilendirir misiniz bizi?

Ahmet Türk: Tabi bir yemek değildi. Sabah kahvaltısında bir araya geldik. Arkadaşımızın eski milletvekili o partiden. Böyle bir görüşmenin mümkün olup olmadığını sordu. Ben de ‘Niye olmasın’ dedim. Yani bu teklif bizden gitmedi. Görüşme teklifi. Onlardan geldi. (Kemal Kılıçdaroğlu’ndan) Seçmen başında doğru kararlarla, doğru adaylarla gerçekten bu yerel seçimlerde daha başarılı olmanın artık kaçınılmaz olduğunu hepimizin görmesi gerek. Demokrasiyi savunabilecek, demokrasiyi esas alan, demokrasi prensiplerini uygulayabilen ve bunu yürütebilen bazı yerlerde, o adaylar etrafında bütünleşmek gerek diye düşünüyorum.

Yavuz Oğan: Az önce aktardığınız düşüncelerle paralel miydi? Yani bazı kritik illerde memnuniyetsiz olan seçmenin tamamını kapsayacak CHP de paralel mi yani?

Ahmet Türk: Evet inanıyorum ki söylediklerimiz biraz etkili olur. Çünkü söylediklerimiz doğru şeylerdi. Yapılması gereken şeylerdi. Sayın Kılıçdaroğlu’nu biliyorsunuz. Öyle çok açık konuşmaz.

Yavuz Oğan: Dinledi mi sizi?

Ahmet Türk: Tamam ama söylediklerimi hep onayladı. Yani yapılması gereken, yürütülmesi gereken politikalar konusunda karşı çıkmadı.

Bu konuşmalardan ne anlamıştık?

Kemal Kılıçdaroğlu, HDP ile ittifak görüşmesi yapmış. Kemal Kılıçdaroğlu “açık açık konuşmaz” ama bol bol yalan konuşurmuş!

         Bu ihanet ittifakı içinde PKK, HDP, terörist Demirtaş, CHP’li yöneticiler ve CHP’li belediye başkanları yaptıkları iş birliği konusunda Kemal Kılıçdaroğlu’ndan da, Meral Akşener’den de dürüst davranıyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun da, Meral Akşener’in de HDP ittifakını gizlemek için bir dedikleri diğerini tutmuyor.

         Bu yüzden Meral Akşener ve kadrosu daha da konuşarak kendilerini fazla rezil etmesinler. Ya CHP-HDP ittifakına yancı oldukları için özür dilesinler, yok eğer bu yancılıktan memnunlar ise yollarına devam etsinler…