1969 yılının sonlarında, Türkiye Cumhuriyeti’nin 5. Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, SSCB’ye ziyarette bulunan ilk Türkiye Cumhurbaşkanı’ydı. Bu geziyi destekleyenler ve karşı çıkanlar da oldu. Genelde tartışma komünist ideolojiyi Türkiye için tehdit görenlerle, SSCB’nin Stalin iddialarından vazgeçtiğini ve dünyadaki siyasi koşulların değiştiğini söyleyenler arasında yaşandı. Fakat, Türkiye Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, eşi Atifet Sunay ve 36 kişilik heyetle SSCB Bakanlar Kurulunun daveti üzerine 12-21 Kasım 1969 tarihlerinde SSCB’ye ziyarette bulundu. Moskova’da görüşmeler yapan Cevdet Sunay’ın Bakü ziyaretinin hazırlıkları da yapılmıştı. Havaalanına toplanan Azerbaycan halkı ellerinde Türkiye bayraklarını sallamaktaydı.

“Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı muhterem Cevdet Sunay hoş geldiniz” sözlerinin yazıldığı kocaman bir pankart Bakü Havaalanı’na asıldı. Elbette her küçük detay SSCB’nin dikkati ve kontrolü altındaydı. Sunay, Bakü’ye gelmeden önce Moskova’dan yerel yönetime talimatlar gitmiş, caddelere asılan pankartlara kadar örnekler gönderilmişti. Cevdet Sunay’ın ziyareti sırasında ciddi hazırlıklar yapılmıştı. Konuşmalarda ve pankartlarda sadece “iyi komşuluk ilişkileri” ve “SSCB ve Türkiye halkları arasındaki dostluk” kelimelerine vurgu yapılmalıydı. Sunay’ın Bakü sokaklarını gezisi sırasında KGB teşkilatı bir an olsun yanından ayrılmadı. Lakin Sunay’ın geçtiği yerlerde halk duyulacak bir sesle “kardeşimiz”, “aziz kardeşimiz” diyerek arabanın önüne çiçekler atıyordu. Bazıları “can kardeş” diyerek gözyaşları döküyordu.

Protokole dâhil edilmiş olsalar da konuklara eşlik etmek için gelmeyenler de oldu. Bunun sebebi ise Türkiye Cumhurbaşkanı’nın her adımını izleyen KGB görevlileri tarafından, Türkiye Türklerine karşı besledikleri duyguların öğrenilmesi ve bundan dolayı cezalandırılmaları kaygısıydı. Bakü’deki milli kültür ve tarih ile ilgili birçok yeri ziyaret eden Sunay’ın bir sonraki adresi Azerbaycan Devlet Üniversitesi oldu. Burada öğrenciler Türkiye Cumhurbaşkanı’nı coşkuyla karşıladılar. Üniversitedeki konuşmasının ardından üniversiteyi gezen Sunay, Jeoloji Müzesi’nde bulunan haritanın önünde uzun uzun durarak Nahçıvan’la Azerbaycan arasına saplanmış Ermenistan’ı gösterip şu soruyu sordu: “Burnunu buraya sokan da kim?” Elbette Sunay buranın Ermenistan’a verildiğinden haberdardı. Sunay bu soruyu bilerek sormuş ve Türkiye ile Türk dünyasının arasına kasıtlı olarak sokulmuş Ermenistan’ı, Türk dünyasının ortasına saplanmış bir hançer olarak nitelendirerek rahatsızlığını bildirmiştir.

Not: Bilgiler Musa Qasımlı’nın Atatürk Araştırmalar Merkezi tarafından yayınlanan “Türkiye Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği İlişkileri 1960-1980” kitabından alıntıdır.