“Cem Yılmaz bitti, artık mizah üretemiyor” diyorlardı ya. Kemal Kılıçdaroğlu ve Ahmet Davutoğlu’nun akşamları siyasi gündem ve güncel konularla ilgili yaptığı değerlendirme videolarını izlemeye başladığım gündem beri bu Cem Yılmaz’ın bitme meselesini tam anladım. Adamlar resmen Cem Yılmaz’dan kitle çaldılar. Davutoğlu-Kılıçdaroğlu şimdi siyasi mizah konusunda birbiriyle yarışıyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Karikatür gibi adam”, “Dünya liderleri kıçıyla gülüyor” dediği Davutoğlu son zamanlarda büyük atağa geçti.

Davutoğlu “Allah aşkına, bu memlekette 28 Şubat’tan son bahsetmesi gereken kişi Sayın Bahçeli’dir. Çünkü, 28 Şubat’ın Başbakan Yardımcısıdır Bahçeli. “ demişti.

MHP Lideri Devlet Bahçeli de “Bak Davutoğlu, benim 28 Şubat 1997’de Başbakan Yardımcısı olduğumu ispat etmezsen namerdin en önde gidenisin, bu iddianı belgelendirmezsen müfteriliğin, münafıklığın, müzevirliğin, müfsitliğin en ileri, en zirve, en menfur ismi olarak anılacaksın.” diyerek cevabını verdi.

Ahmet Davutoğlu yine kamera karşısına geçmiş ve “Gelelim 28 Şubat’ta başbakan yardımcılığınız konusuna... Cümle âlem bilir ki 28 Şubat’ta alınan kararlar, daha sonraki iki hükümet döneminde de uygulandı” diye kıvırmış…

”28 Şubat’ın Başbakan Yardımcısıdır Bahçeli” cümlesi nasıl “sonraki iki hükümet döneminde de uygulandı” noktasına taşınıyor?

Bu mizahın ustası, Davutoğlu olursa elbette olur. Kamera karşısında oturuşuna, bakışına, mimiklerine, el-kol hareketlerine, sesini inceltmesine ve kalınlaştırmasına, kurduğu cümlelere bakın bildiğiniz Cem Yılmaz’ın katili… 28 Şubat’tan dem vuran, kafasına göre senaryolar yazan Ahmet Davutoğlu kim çıktı biliyor musunuz?

28 Şubat sürecini dayatan TSK yapısının olduğu 1998-2002 yılları arasında Harp Akademileri’nde ve Silahlı Kuvvetler Akademisi’nde misafir öğretim üyesi olarak ders veren akademisyen… O dönemin TSK yapısı içinde nasıl bir uyumu vardı ki Ahmet Davutoğlu ders verebiliyordu?

Reha Muhtar 2014 yılında şöyle yazmıştı:

“AKP daha iktidar yüzü görmemişken, Ahmet Davutoğlu o ünlü kitabındaki yeni teorilerini 1998- 2002 yılları arasında nasıl da Harp Akademileri’nde ve Silahlı Kuvvetler Akademisi’nde geleceğin generallerine verebiliyor?..”

           ***

Hayat bazen göründüğü gibi, ya da gösterilmek istendiği gibi değildir... Keklene keklene; keklenmemesini öğrenmek gerekiyor...”

Serok Ahmet bir gün de MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin başörtü meselesini nasıl çözüme kavuşturduğunu anlatsana. Serok Ahmet, sana “MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Başörtüsü Sorununun Çözümü Konusunda Yaptığı Yazılı Basın Açıklaması” ile nasıl çözüme ön ayak olduğunun tarihini veriyorum:

17 Ocak 2008 “Milliyetçi Hareket Partisi, bu konunun kalıcı ve kesin çözümü için yeni anayasa hazırlıklarını beklemeden TBMM’yi biran önce göreve davet etmektedir.” şeklindeki davetinden sonra bu mesele çözülmedi mi?

İttifak patronun CHP başörtüsü yasağının devam etmesi için AYM’ye başvurmadı mı?

“28 Şubat sürecinin tüm yasaklarını uygulayacağız” diyen Meral Akşener dönemin İçişleri Bakanı olarak şimdi bir ortağın, 28 Şubat sürecini o günden bugüne tavizsiz savunan, İslam’a hakaretleri meşhur CHP diğer ortağın. Sen kime ne anlatıyorsun?

Editör: Haber Merkezi