CHP, son zamanların en popüler dönemini yaşıyor. Televizyonlar, gazeteler, radyolar, sosyal medya gece-gündüz hep CHP’yi konuşuyor. Elbette konuşulanların içeriği CHP’nin insanlığa, memlekete bir faydası değildir… Konuşulanlar hep CHP’nin vatana ihanetleri, bavulla taşınan paraları, TBMM odalarında ortalık yerde unuttukları milyonları, villaları, CHP içinde ayak oyunları, gafları, ahlaksızlıkları… Neler neler… CHP adeta tel tel dökülüyor.
CHP, Kemal Kılıçdaroğlu gibi tuhaf birinden sonra, ondan daha tuhaf birini genel başkan seçmiştir. CHP, gerçekten acınacak bir haldedir.
Ama her şeye rağmen "Her topal satıcının bir kör alıcısı vardır." misali, böyle bir CHP’nin milyonlarca destekleyeni, oy vereni var. Özgür Özel’i bir eczane açıp başına getirmezsin ama gel gör ki, Atatürk’ün miras bıraktığı CHP’nin başına getirdiler.
CHP’de Atatürkçülük, Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık ve benzeri değerlerin kökü kazınmış, vatana ihanet kökleştirilmiştir.
Terör örgütü PKK kendine “Kurtarılmış bölge” yaratmak için kutsal şehir İstanbul’dan Esenyurt’u istiyor, CHP bu isteği kabul ediyor. Esenyurt’tan adayını geri çekiyor ve onun yerine HDP’den milletvekili adayı olmuş ve söylemleri PKK’nın fabrikasından çıkmış olan birini Esenyurt’ta aday gösteriyor. Tüm bunları niye yapıyorlar peki? Yeter ki, PKK’nın siyasi DEM’liği Ekrem İmamoğlu’nu desteklesin.
DEM Parti PM Üyesi Ahmet Saymadi bu süreci şöyle özetliyor: İstanbul’da 22 tane ilçede seçimlere CHP’nin listelerinden giriyoruz. Oralarda belediyelerin kazanıldığı durumlarda başkan yardımcısı arkadaşlarımız olacak. Bu kararlar halkla bütünleşmiş, halkın içinde olan demokratik siyasete katılamayan, cezaevinde siyasi yasaklı olan başka yerlerdeki arkadaşlara sorularak edilerek karar veriliyor.
Eğer CHP kazanırsa, terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı DEM ile İstanbul’u yönetecek… Ve diğer illerde de “Kent Uzlaşısı” olduğu için ihaneti salgın hastalık gibi Türkiye’nin birçok yerine yayacaklar…
İstanbul ve Ankara’da miting yapma cesareti gösteremeyen, gittiği illerde de 400-500 kişiye konuşan Özgür Özel’in CHP bu ihanet sarmalı içindeyken derdi ne biliyor musunuz?
Ülkenin tek derdi alkol gibi şunları söylüyor:
"Alkol ruhsatı vermemekle övünüyorlar. Hangi büyükşehirlerinizde alkol ruhsatlı lokanta açılabiliyor? Kayseri, Konya'da açılabiliyor mu? AK Parti’nin yönettiği kentlerde yabancı turistin alkol alarak yemek yiyebileceği bir tek mekan yok"
Koskoca CHP’nin genel başkanının derdi alkol olabilir mi? Alkolikse neden olmasın?
Plastik bir kapağı aday yapsalar da hiçbir hizmet yapmasalar da şehir leş gibi koksa da biz oyumuzu yine de CHP’ye veririz diyen bir kitlenin genel başkanından da böyle sonuç çıkıyor işte!
CHP Genel Merkezi’ni çok katlı meyhaneye çevirin de hem siz hem de Türkiye kurtulsun Özgür Özel… Nasıl fikir, iyi olmaz mı sence?
Özgür Özel, şehidimizin cenaze töreninden koştura koştura PKK’nın tasmalısı DEM’i ziyarete gidiyor, orada DEM Eşbaşkanı “Size CHP Eşbaşkanı diye seslenmek istiyorum” diye dalga geçiyor.
Seçim otobüsü içinde Özgür Özel’e “Genel Başkanım bir mesaj verin” diyorlar, yanındaki Ekrem İmamoğlu sanki genel başkan oymuş gibi kameraya konuşuyor.
Özgür Özel, seçim otobüsü üzerinde elini tutmak için dakikalarca belediye başkan adayını arıyor. Miting kürsüsü üzerinde, dakikalarca CHP İlçe Başkanını kürsüye çıkarmak için arıyor. Yine de bulamıyor.
Deniz Zeyrek isimli CHP’li yazar canlı yayında “Siz kalkın CHP Genel Başkanlığı koltuğuna ben oturayım o halde” diyerek bir nevi Özgür Özel’i fırçalıyor.
Böyle bir acizliği yaşayan CHP, Türkiye’yi yönetmeye talip işte… Allah’ım sen milletimi ve devletimi koru bu CHP pervasızlığından…
Koskoca CHP’nin bir tane doğrusu, milletin faydasına, halkın yararına bir adımı olmaz mı? İnanın yok…
CHP’liler hep Türk milletinin aleyhine, kendi menfaatlerinin yanında yer almayı siyaset yapmak sanıyorlar. CHP’ye verilen her oy Türk milletine yapılacak ihanet olacaktır. Atatürk’ün partisi CHP’yi PKK’nın siyasi uzantıları elinde oyuncak yapan kansızlara bugün tavır gösterilmezse, Atatürk’ün emaneti CHP’de zerre bir milli bir yön kalmayacaktır.
Gazeteci Nuray Başaran "Atatürk’ün koltuğu parayla satıldı" diyerek CHP kongresinde yaşananlara bizzat şahit olduğunu şöyle anlatıyor:
"Ekrem Bey geldi Kemal Bey'e dedi ki "Siz mi açıklayacaksınız çekildiğinizi ben mi ilan edeyim" dedi. O arada ikinci tur başladı bu manipülasyonlar başladı biz hepimiz kaldık. Oda da hararet arttı, tepki arttı insanlarda gösterdi. Küfürlü bir kelime ile çık dışarı dediler odadan kovdular odadan.''
Sırtından hançerlenen Kemal Kılıçdaroğlu, küfürle odadan kovulan Ekrem İmamoğlu, emanetçi Özgür Özel… CHP’de film/fırıldak bitecek gözükmüyor. CHP’lilerde ne mide varmış, bu kadar rezalete katlanıyorlar. Gerçi CHP’li kitlenin “CHP kapak koysa, terlik koysa ona oy vereceğiz” sözleri bu rezillikleri sürdürme gücünü herkese veriyor. CHP harbi kokuyor, CHP harbi çürüyor…
