Ahmet Davutoğlu’nu namıdiğer Serok Ahmet’i AKP’den ayrıldıktan sonra ve Gelecek Partisi’ni kurduktan sonraki tüm süreçlerde dikkatlice takip ettim. Ve bir kez daha “Allah bu milletin yüzüne gülmüş, Türk devletini yönetme makamlarından çok şükür uzaklaştırılmış” dedim. Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ı, Ahmet Davutoğlu’nu Başbakanlık ve AKP Genel Başkanlığı makamlarından uzaklaştırma ferasetinden dolayı kutluyorum. Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu, AKP bünyesinden uzaklaşınca gerçekten milli konular noktasında AKP’nin reflekslerinde büyük düzelmeler meydana geldi.

          Düşünsenize Ahmet Davutoğlu Türkiye’de Başbakan iken Barzani’nin bağımsızlık referandumu yaptığını… Serok Ahmet, Barzani bağımsızlık referandumu yapmaya kalktığında çıkıp “25 Eylül referandumunun ortaya çıkardığı bütün sonuçlar müzakerelere fırsat tanımak üzere dondurulmalıdır” tavsiyesinde bulunmuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan çok sert tepki gösterip “Irak’ın toprak bütünlüğü konusundaki hassasiyetimizi bildiği halde, bunun yanında Kerkük özellikli bir bölge, bunu da bildiği halde, kalkıp hâlâ buralarda kendine göre bazı operasyonlar yapma gayretinin içerisine girmesini hiç mi hiç doğru bulmuyorum..” derken, Ahmet Davutoğlu “Şimdi dondur, sonra yaparsın” tavsiyesinde bulunarak yine bir ihanete imza atmıştı.

          Düşünsenize Ahmet Davutoğlu Türkiye’de Başbakan iken, Suriye’deki terör örgütlerine karşı bu derecede mücadele olur muydu?

          Başbakan iken teröristbaşı için “Aynı gün Salih Müslim’i Türkiye’ye getiriyoruz. Bakın kaç jest arka arkaya. Bir anlamda ‘meşru görüyorum seni’ diyoruz” diyen biriyle zaten ne Fırat Kalkanı, ne Zeytin Dalı, ne de Barış Pınarı Harekâtı olur ve ne de bu kadar YPG’li terörist öldürülürdü.

          Şimdi terör örgütü PKK’ya yardım ve yataklık eden HDP’ye karşı her alanda yapılan operasyonlara şiddetle karşı çıktığına bakarsak, Ahmet Davutoğlu Başbakan olmaya devam etse idi, Türkiye’de terörün siyasi ayağı hep diri durmaya, terör eylemlerini desteklemeye devam ederdi.

          Teröre hizmet eden HDP’li sözde siyasetçi tutuklanıyor, Serok Ahmet feryat ediyor. Teröre hizmet eden HDP’li belediyeye kayyum atanıyor, belediye başkanı tutuklanıyor, Serok Ahmet feryat ediyor.

          Türk Tabipleri Birliği terör örgütü PKK’nın ve yan örgütlerinin karargâhı olmuş, oraya dokunuyorsun, Serok Ahmet feryat ediyor.

          53 kişinin ölümüne sebebiyet veren, halkın malını yakan, yıkan Kobani olaylarının arkasındaki HDP’lilere operasyon yapılıyor, Serok Ahmet feryat ediyor.

          HDP’ye yönelik düzenlenen Kobani operasyonları için “Kürt siyasetçilerinin hepsinin terör sepetine konup bütünüyle terörize edilmesi mi isteniyor? Burada aslında yapılmak istenen bir başka şey HDP içinde son dönemde, bence sağlıklı bir tartışma olan ‘terörle mesafe koyma’ çabalarına karşı da bir operasyondur” yorumunu yapan Serok Ahmet, bize HDP’nin terör örgütüyle arasına koyduğu mesafeye dair bir örnek gösterebilir mi? Bir insan sırf HDP’yi savunmak adına bu kadar saçmalayabilir mi?

          Ve bölücülere bu şekilde kol kanat geren Serok Ahmet’e, MHP ve Devlet Bahçeli dendiği vakit cinnet geçiriyor.

          Serok Ahmet hem AKP’den intikam alma peşinde, hem de desteklediği bölücü zihniyete zerre taviz vermeyen ve Cumhur İttifakı’nda dimdik duruş sergileyen MHP’den nefret etmektedir.

          Başbakanlık ve AKP Genel Başkanlığı görevinden ayrılırken “Ne gelişme olursa olsun, Cumhurbaşkanımızla son ana kadar vefa ilişkisini sürdüreceğim. Cumhurbaşkanımızın onuru benim onurumdur. Onun ailesi benim ailemdir. Kimse yeni fitne kapıları açmaya niyetlenmesin” diyen Serok Ahmet, şimdi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a âdeta kin kusan siyasi eylem ve söylem işine girmiştir.

          Ahmet Davutoğlu, Cumhur İttifakı’na zarar vererek CHP’ye yaranmak adına her türlü yalana, dolana, fitneye, fesada başvurmaktadır.

          “Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a son nefesime kadar vefalı olacağım” diyen Serok Ahmet, geçtiğimiz günlerde CHP ve yancılarının tetikçisi Halk TV’ye çıkarak aynen şunları dedi: “Sayın Bahçeli’nin hiç hükümette görünmemesine rağmen isteyip de yaptıramadığı hiçbir şey yok. Gücünü ittifak anlayışından alıyor. Sayın Erdoğan kendini esir ettirdi.

Cümlelerdeki fitne-fesat kokusunu aldınız değil mi?

          Bir zamanlar kendisini birçok makama getirmiş Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “esir” yakıştırması yapmak kadar siyasi edepsizlik ve vefasızlık olabilir mi?

          Serok Ahmet, MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin Türkiye’nin huzuru, varlığı, geleceği, birliği, beraberliği, bekası dışında hangi kaygısı oldu da, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile saygıya, ilkeye, ölçüye dayalı birlikteliğini “esirlik” olarak değerlendirebiliyorsun?

          Böyle bir birliktelik Türkiye’nin milli duruşunu güçlendirmekten başka ne sonuç doğurdu ki, bu kadar çıldırıyorsunuz?

Esirlikten” bahseden Serok Ahmet’e o zaman biz de soralım…

          Serok Ahmet “Ömrüm CHP zihniyetiyle mücadele etmekle geçti” derken şimdi ne adına Kemal Kılıçdaroğlu’na ve CHP zihniyetine esir oldun? Nasıl bir gelişme oldu ki, Kemal Kılıçdaroğlu “Ahmet Davutoğlu ile %99 aynı düşünüyoruz” deme durumuna geldi?

          Serok Ahmet, her olayda HD(P)KK’nın yanında yer almanın ve onların esiri olmanın sebebi nedir?

          Serok Ahmet, CHP’nin projelerine destek olmak için geleceği karanlık Gelecek Partisi kurdu ama teşkilatlarında görev alan il ve ilçe başkanları bir bir istifa etmeye başladı. Ahmet Davutoğlu her gün ekranların karşısına çıksa, konuşsa inanın partisinde duran bir avuç insan da bırakıp gidecektir.

          Gelecek Partisi’nin geleceği yok, Serok Ahmet yol yakınken istifa edip CHP yahut HDP’ye geçsin… Serok Ahmet sıfatına ise HDP çok yakışacaktır.

          Küçük enişte kendine dikkat etsin. Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın Devlet Bahçeli’ye olan nefreti ve kini onu çatlatacak…