Çok meşhur bir fıkradır. Son zamanlarda MHP ve AKP birlikteliğinden oluşan Cumhur ittifakına yönelik medyada yürütülen karanlık propagandaları görünce bu fıkrayı hatırladım.

          Bir ülkede bakan, kendisini gazetecilere hiç sevdirememiş. Bakan ne yaparsa yapsın, basın mensuplarına bir türlü yaranamıyormuş. Basının kendisiyle uğraşması canına tak etmiş, kendi kendine “Öyle bir şey yapayım ki gazeteciler mat olsun’’ diye düşünürken, aklına parlak bir fikir gelmiş. Bakanın bazı özel yetenekleri varmış, bu yeteneklerinden birini kullanarak basın mensuplarını etkilemeye karar vermiş. “Bakan, pazar günü saat 10.00’da denizin üzerinde yürüyecek’’ diye hemen bir basın bildirisi yayınlamış. Pazar sabahı tüm basın mensupları bildiride belirtilen yerde toplanmışlar. Bakan gelmiş ve basın mensupları şaşkınlıkla bakarken, başlamış elindeki bastonuyla denizin üzerinde yürümeye. Denizin üzerinde yürüye yürüye karşı kıyıya geçmiş. Fakat ertesi günün tüm gazetelerinde şu başlık varmış:

“Bakan yüzme bilmiyor!’’

          Son dört yıldır, MHP ve AKP birlikteliğinden oluşan Cumhur ittifakına karşı öyle medya yalanlarına, iftiralarına, manipülasyonlara şahit oluyoruz ki, inanın şeytan bunlarla yarışamaz.

          AKP, MHP ve Cumhur ittifakıyla ilgili her haberi fıkradaki gibi veriyorlar. Yaşanan başka, göstermeye çalıştıkları bambaşka… CHP ve yancılarına hizmet eden televizyonlar, gazeteler, dergiler, sosyal medya sayfaları bu şeytanca propaganda işlevini sürdürüyor.

          Buna örnek yüzlerce olay var ama son aylarda yaşanan bazı adli olaylardaki tutumları bile nasıl zihniyet taşıdıklarını, nasıl yüzsüz ve pişkin olabileceklerini gösteriyor.

          Mesela bunlardan bazıları… Aleyna Çakır isminde genç bir bayanın ölümüyle suçlanan Ümitcan Uygun isimli gencin Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin fotoğrafları olan posterlerin önündeki fotoğraflarından ve babasının İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve MHP Lideri Devlet Bahçeli ile olan fotoğraflarından dolayı neredeyse ortadaki şüpheli ölümler MHP ve AKP’ye yıkılmaya çalışılıyor. Fotoğraflardan yola çıkarak bunun çabasını veriyorlar. Ümitcan Uygun isimli gencin babası olan Durak Uygun Ankara Umum Ayakkabıcılar ve Çantacılar Odası Başkanı sıfatıyla istediği genel başkanla, istediği belediye başkanıyla rahatlıkla görüşebilir. Fotoğraflardan yola çıkarak AKP-MHP üzerinde kara propaganda yapanlara “Aynı kişilerin (Oğlu ve babası) CHP’li Çankaya ve Yenimahalle Belediye Başkanlarıyla da çok samimi fotoğrafları da var, onları niye görmüyorsunuz?” dediğimizde de sesleri ve solukları kesilmektedir. Ama bile bile hala bu aile etrafında gelişen tüm olayları MHP ve AKP üzerinden değerlendirmeye devam ediyorlar.

          Bu propagandayı yapanların, MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin “Çocukları, kadınları, masum ve mazlumları en aşağılık yöntemlerle hedef alan canilerin, katillerin, insanlık düşmanlarının fiillerine karşılık gelen cezaların adil ve orantılı tespiti milli birlik ve dayanışma şuurunun istikbali açısından zorunluluktur” vurgusuyla birlikte idam cezasının yasalarda tekrar olmasına yönelik çağrısına şiddetle karşı çıkanlar olması da ayrı bir trajı-komik hadisedir. Ya da başka adıyla ikiyüzlülük ve alçaklık olmaktadır. Madem kadın, çocuk ölümlerinden bahsediyorsun, niçin onlara yönelik işlenen suçlarda idam cezasına karşısın? CHP ve yancı medyaya bunu sormak lazımdır. Ama dertleri üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek…

          Esra Erol’un programıyla Türkiye’nin gündemine oturan Esra Karakuş’un eşini aldattığı komşusu Cengiz Koraltan olaylarında da CHP ve yancıları aynı propagandaları yaptı. Cengiz Koraltan’ın MHP sembolleriyle çekilmiş fotoğraflarını kullandılar. Eşini aldatan Esra Karakuş isimli bayanın da Bozkurt işareti yaparken fotoğrafını servis ediyorlar. Oysa aynı ahlaksız kadının zafer işareti yapan fotoğrafı da var. Fotoğraflardan yola çıkarsak CHP-HDP karışımı ahlaksız kadın tarifi mi yapmak gerekiyor? Cengiz Koraltan isimli kişinin MHP ve Ülkücü sembollerini kullanması ve böyle ahlaksız olaya karışması sonrası Aydın’daki Ülkücüler çok sert tepki gösterdiler ve ona karşı olması gerekeni yaptılar. Eğer sembol ve fotoğraf kullanımından yola çıkacak olursak zafer işareti yapan Esra Karakuş isimli bayana CHP’nin bir tepkisi oldu mu?

CHP ve yancı medyası işte böyle ahmak bir hale düşmektedir.

          Kişilerin yaptığı ahlaksızlıklar kişileri bağlar. Ve o ahlaksızlıklar parti programı olmadığı için doğal olarak kişinin vereceği hesapla sınırlıdır. CHP sembolünü kullanan yahut CHP’ye üye bile olsa bir kişi ahlaksızlık yapınca tüm partiye mal edilebilir mi?

          CHP’de bazı yöneticiler, milletvekilleri, il başkanları, belediye başkanları LBGT’lilere sahip çıkıyor diye tüm CHP’lileri öyle görme durumu olur mu? Ama bu CHP ve yancılarının medyası sıradan vatandaşların yaptığı ahlaksızları bile tüm MHP’ye ve Cumhur ittifakına mal edebiliyorlar.

          Fotoğraflarla vurmaya kalkarken, ahlaksızlığa karışmış o kişilerle birlikte kendilerine ait fotoğraflarda ortaya çıksa yine de hiçbir şey olmamış gibi aynı kara propagandalarını MHP ve Cumhur ittifakı üzerinde sürdürüyorlar.

          Geçen yine bir olay oldu… O olaydaki propagandaları da bunların nasıl yüzsüz, taraflı, art niyetli olduklarına dair güzel bir örnek olmuştur.

          Bunların kullandığı haber şu şekildeydi : Son yerel seçimlerde Ceylanpınar’da AKP’den aday adayı olan Baran Kejanlı adlı şahıs, verdiği ‘mafya hizmetleri’ni TikTok’ta paylaştı. Paylaşımıyla tepki çeken Kejanlı, gözaltına alındı.

          Oysa Tiktok’ta mafya hizmeti verdiklerini ballandıra ballandıra anlatan kişinin en son bulunduğu parti Meral Akşener’in İP’i idi. Evet Cumhuriyet, Birgün, Halk Tv, Artıgerçek, Tele1, Yeniçağ, Günboyu gibi CHP-İP-HDP medyasının AKP’li diye sundukları kişinin Şanlıurfa İP üyesi ve Meral Akşener’le de çok samimi pozları olduğu ortaya çıktı. Ama TikTok’ta mafya hizmeti veren kişinin İP’li olması ilk gün ortaya çıktığı halde, aynı medya yine “TikTok’ta ‘mafya hizmeti reklamı’ yapan AKP’li tutuklandı” başlığını kullandı. Yeminle bunlar bildiğiniz ruh hastası medya mensubu… Bunların yaptığı hangi habere güvenilir? Bunlar; gözünü bürüyen hırs, nefret ve kinden dolayı doğru haber yapabilirler mi?

          Üç örnek verdik ama inanın buna benzer yüzlerce örnek var. Cumhur ittifakını devirebilmek için her türlü Goebbels propagandasını meşru görüyorlar. Aslında bunlar o malzeme yaptıkları ahlaksızlıklardan daha da ileri derecede ahlaksızlar. CHP ve yancı medyası ne haber yapıyorsa kırk defa düşünerek karar vermek lazım… Çünkü yalan, iftira, kirli algı, hileli yönlendirme bunların çalışma teknikleri olmuş…

Bu üç örnek karakterlerini tanımanıza yeterli olmuştur sanırım…