SEÇİM atmosferinden çıkan ve gerçek gündemine yoğunlaşan hükümet, Cumhur İttifakı’nın sağlam duruşu ve yeni sistemin verdiği ivme ile çok başarılı işler yapıyor. Ekonominin yeniden kontrole alınması, enflasyonun düşme eğilimine girmesi, dövizin dizginlenmesi ve faizin inişe geçmesi CHP ve yancılarını çok rahatsız etse de, bizim için ümit vericidir. Piyasaların hareketlenmesi ve üretimin artması ile birlikte ekonominin yeniden düze çıkacağının işaretleri gelmeye başlamıştır.

CUMHUR İTTİFAKI’NIN ÖNEMİ

Ekonomi elbette bekamızın önemli bir ayağıdır. Ancak bölünmez bütünlüğümüz, bağımsızlığımız ve bekamız her şeyin üzerindedir. Aç kalabiliriz, ama vatansız, bayraksız, ezansız olamayız. Çalışır, üretir, her şeyi daha fazlasıyla yerine koyarız ama vatanımız tehdit altına girerse buna tahammül edemeyiz. Hükümetin, Cumhur İttifakı’ndan aldığı gücü doğru kullandığını, ihaneti durdurmak, terörü yok etmek, etrafımızda oluşan kuşatmayı aşmak için çok yoğun bir gayret gösterdiğini memnuniyetle görüyoruz. Böyle bir ortamda millî olmak, millî durmak ve bu çabaya destek vermek, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ilelebet yaşamasını isteyen herkes için bir görev haline gelmiştir.

TOPYEKÛN MÜCADELE

Terörü bu ülkeden söküp atmanın zamanı çoktan gelmiştir, hatta geçmiştir. Sadece güvenlik güçlerimizin üstün gayreti ile sınırlı kalınmamasını, topyekûn bir mücadele verilmesi gerektiğini hep yazdık ve söyledik. Şimdi tam da bu yapılıyor. Dağdaki hainler sığındıkları inlerde yok edilirken, kaçıp gittikleri, saklandıkları ve yeniden saldırmak için plan yaptıkları dışarıdaki kampları da başlarına yıkılıyor. Bu kadarla da kalmıyor, sınırlarımızın ötesinde oluşabilecek tehditlerin de önüne geçiliyor. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Operasyonları bize büyük avantaj sağlamıştır. Şimdi Fırat’ın doğusunu da temizlemek için hazırlık yapıyoruz. ABD’nin kirli oyunlarına gelmeden ve daha fazla zaman kaybetmeden bu temizliğin de bir an önce yapılması şarttır. Şu işe bakın ki, bu operasyonlardan en çok rahatsız olanlar, terör örgütünden sonra CHP ve yancılarıdır.

OLMASI GEREKEN BUDUR

İçeride ve dışarıda bu katil sürüsüne nefes aldırmamak için çok yönlü bir istihbaratın da yürütüldüğünü yine memnuniyetle görüyoruz. Erbil’de kahpe bir saldırı düzenleyen hainler, çok başarılı operasyonlarla hak ettikleri şekilde cezalandırılmışlardır. İçişleri Bakanımız, son dönemlerde eylem hazırlığı içinde olan birçok teröristin ve canlı bombanın harekete geçemeden ele geçirilip, imha edildiklerini açıklamıştır. Olması gereken budur. Bu kahpeler her ne yaparlarsa yapsınlar, Türk güvenlik güçlerinin gazabından kurtulamayacaklarını, aldıkları nefesin sayılı olduğunu artık biliyorlar. Kış gelmeden önce, bu katil sürüsünün bütün unsurları ile birlikte yok edilmesi, CHP ve yancılarında büyük rahatsızlık doğursa da, Türk milletinin yüreğine su serpecektir.

HER TÜRLÜ PİSLİĞİN İÇİNDELER

İhanetin başka ayakları da var. Uyuşturucudan silah kaçakçılığına, zorla para toplamadan HDP üzerinden belediye kaynaklarına çökülmesine kadar akla gelebilecek her türlü pisliğin içindeler ve yüklü gelirler elde ediyorlar. Terörün ekonomisini oluşturan bu yolların mümkün olduğu kadar kesilmesi için de büyük bir gayret sarf ediliyor. Nitekim, terör örgütünün büyük sıkıntıya düştüğü istihbarat raporlarına yansımaktadır. Diğer taraftan dağa çıkarılanların sayısında da çok büyük bir düşüş olduğu, neredeyse sıfıra yaklaşıldığı, yine yetkililerimiz tarafından açıklanmıştır.

SİYASİ AYAK DA YOK EDİLMELİ

Terörün siyasi ayağı bir başka mücadele alanıdır. Mutlaka üzerine gidilmesi gereken bu alanın CHP ve yancılarının koruması altında olduğunu ibretle görüyoruz. HDP, terörün siyasi adıdır. CHP ve İP de, HDP’nin arka bahçeleridir. Siyasi ayağa kanun ve hukuk içinde dokunulduğu anda, ilk itiraz CHP ve İP’ten gelmektedir. HDP’nin eş başkanları ve birçok milletvekili, terör örgütü üyesi olmaktan, yardım ve yataklık etmekten başlayan ve çok daha çeşitlilik gösteren ihanet suçları dolayısı ile yargılanmaktadırlar ve ceza almışlardır. Aynı şekilde HDP’li belediye başkanları Kandilli katillerin talimatları ile belediye imkânlarını PKK terör örgütüne tahsis etmek başta olmak üzere, birçok terör suçundan dolayı görevden alınmışlardır ve haklarında soruşturma başlatılmıştır. Dünyanın hiçbir ülkesinde teröre de, teröre yardım ve yataklık yapılmasına da izin verilmez. Bunu yapanlar mutlaka en ağır şekilde cezalandırılır. Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere, bunun dünyada sayısız örnekleri vardır. Ancak, CHP ve yancıları, terör örgütlerinin yanında olmaktan, siyasi uzantıları ile iş birliği yapmaktan asla geri durmamışlardır. Hatta, PKK uzantısı YPG’yi terör örgütü olarak görmediklerini bile söylemişlerdir. FETÖ’nün ihanetlerini, “kontrollü darbe” diyerek hafifletmeye, hatta temize çıkarmaya kalkışmışlardır. Bu sicilleri ile millî güvenlik sorunu olmayı aşıp, bir beka sorunu oluşturmaktadırlar.

KARARLILIKLA DEVAM

CHP ve yancılarının ne söylediklerinin, ne yaptıklarının hiçbir hükmü yoktur. Terör örgütünün baskısının kalkması, istismar alanlarının yok edilmesi ve normalleşmenin sağlanmasına bağlı olarak, bölge halkının siyasi tercihlerinin de değişeceği muhakkaktır ve seçim sonuçları bunu göstermektedir. Hükümet terörle mücadelede doğru şeyler yapıyor ve kararlılıkla buna devam etmelidir.

Mail: [email protected]