YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN

CHP, kuruluş amacından sapmış, genetiği çoktan bozulmuştu. Artık bu durumu tartışmayı zaten geçtik. Çünkü bu halini tartışmak bile enerji ve zaman kaybı. Atatürk nerde, Özgür Özel nerde?

Artık Kemal Kılıçdaroğlu’nun kurduğu ve Özgür Özel’e kaptırdığı Yeni CHP karşımızdadır. Ama emin olun, Yeni CHP’nin bozuk hali bile bozulmuş durumdadır. Artık CHP’de tuz bile kokmuştur. Hale bakın ki, CHP Türk siyasetinin kara mizahı Kemal Kılıçdaroğlu’nu bile mumla arar oldu. CHP, işte bu derece rayından çıkmış, ayarsız bir haldedir.

Özgür Özel’in ve Ekrem İmamoğlu’nun elinde kalan CHP’de ne huzur ne dirlik kalmıştır. Bu hallerine çok örneğimiz elbette var ama son açıkladıkları İstanbul ve Ankara ilçe belediye başkan adaylarından sonra CHP’de başlayan iç savaş buna en can alıcı bir örnek olmuştur.

“Kemal Kılıçdaroğlu’nun ekibini CHP’den temizleyeceğiz” diye resmen toplu temizlik yapmaya başladılar. Ankara/ Çankaya’da çalışkan, üreten, sevilen belediye başkanı Alper Taşdelen sırf kongrede Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekledi diye tekrar aday yapılmadı.  Kemal Kılıçdaroğlu’nu kongrede destekleyen mevcut ilçe belediye başkanları İstanbul’da da tekrar aday yapılmadılar. Bunun üzerine CHP’liler İstanbul il ve ilçe binaları önünde ve içinde protestolara başladı. CHP’nin önemli ismi Gürsel Tekin "Objektif koşul, liyakat ve ehliyet kalmadı" diyerek istifa etti ve İBB adayı olacağı konuşuluyor.

Son kongrede Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyen CHP İstanbul İl Başkan adayı Cemal Canpolat CHP’deki karışıklığı “İstanbul İl Kongresinde birlikte davrandığımız 8 İlçe Belediye Başkanlarının tamamı tasfiye edildi. 14 İlçe yönetiminin iradeleri de yok sayıldı. Niyet siyasi bir soykırım olabilir.” şeklinde yorumlamıştır.

Evet, CHP’deki bu ayrışmayı CHP’nin eski il başkanı Cemal Canpolat bile “siyasi bir soykırım” olarak niteliyor. İstanbul’da CHP İlçe Belediye Başkan adaylarının tamamını Ekrem İmamoğlu’nun belirlediği ortada iken bu ayrışma daha büyük güç savaşlarına gebedir. İstanbul gibi bir yerde aday tanıtım toplantısına Genel Başkan Özgür Özel katılmıyor, Ekrem İmamoğlu toplantıyı düzenliyor. O da orada yuhalanıyor ve yuhalayan CHP’lilere "Bir dakika arkadaşlar. Kulağınız bende olsun. Anlaşalım bir dakika sevgili arkadaşlar ayıp ediyorsunuz, oturun beni dinleyin." Diye yalvarıyordu.

CHP’de güç savaşları her dönem olurdu. Fakat bu dönem başka bir dağınıklık hali vardır. Kemal Kılıçdaroğlu öyle böyle Türk siyasetinin kara mizahı iken bile CHP’yi bir arada tutuyor ve yönetiyordu. Şimdi parti 7 kocalı Hürmüz gibidir. CHP’nin “Kemalciler, Özgürcüler ve Ekremciler” diye bölündüğü yetmiyor gibi, bir de bunların ekipleri CHP içindeki her kademe de gruplaşmaya başlamıştır.

CHP aslında yerel seçimlere değil, olağanüstü kongresine hazırlanıyor. Delegelerden kurultay için imzanın toplandığı bile konuşulmaya başlanmıştır. Yerel seçimlerde hezimeti yaşayacak CHP’de partiyi ele geçirme savaşı gün geçtikçe kendini belli etmektedir. “Siyaseti bırakmadım” diyerek sürekli selektör yapan Kemal Kılıçdaroğlu, adım adım CHP’deki gelişmeleri takip etmektedir. Özgür Özel ise Ekrem İmamoğlu iradesindeki prangasını kıramadığı için etkisiz eleman olarak sadece CHP Genel Başkanı sıfatını taşımanın ötesine geçememektedir. Murat Kurum karşısında İstanbul seçimlerini kazamayacağını çok iyi bilen Ekrem İmamoğlu ise CHP’yi ele geçirme hamlesi için şuan kadrosunu yerleştirme peşindedir. Bakalım batan gemi CHP’nin malları kimin elinde kalacaktır?

Editör: Ferhat Erdemir