İki kardeş eşek doğdukları çiftlikte işlerin yoğunluğundan bıkıp kaçmışlar, bulundukları köyden şehre gelmişler.

Günlerce çalışacakları bir kapı aramışlar.

Eşeklerden birinin nasibinde fakir bir evin kapısında, diğerinin ise şehrin ağasının yanında çalışmak varmış…

***

Ağanın eşeği izin gününde kardeşini görmek istemiş, kalkmış gitmiş, birde ne görsün, kardeşi eskisinden daha zor şart altında ama “of” bile demeden çalışıyor…

Varmış yanına, “kardeş bu ne hal, sen buradan ayrıl, gel senide benim ağanın yanına alalım demiş” ama kardeşi dinlememiş bile…

Ağanın eşeği kardeşine “dediklerimi niye dinlemiyorsun” diye sorduğunda “oğlum benim beklentim var, bu yüzden böyle çalışıyorum” demiş…

***

Gel zaman git zaman ağanın eşeğinin yine izin günü gelmiş, aklına kardeşi düşmüş, ziyaretine gittiğinde bakmış ki hali eskisinden de kötü…

Yanına vardığında bu sefer aklını çelerim düşüncesiyle başlamış ağanın eşeği olmanın ayrıcalıklarını anlatmaya…

Günde bir saat çalışıyorum, semerimi görsen bayılırsın, yattığım yer krallara layık gibi cümleler kursa da nafile aldığı cevap değişmemiş, “var git yoluna, benim beklentim var” cevabını duymuş…

***

Ağanın eşeği bir sonraki izin gününde de kardeşini ziyarete gitmiş, bakmış ki kardeşi ahırın kapısının önünde ayağa kalkamayacak halde yatıyor, her yeri yara bere içinde, bir deri bir de kemik kalmış…

Gördükleri karşısında içi sızlayan ağanın eşeği kardeşine bu kez sadece “neydi seni bu hallere düşüren beklenti” diye sormuş… “Benim sahibin çok güzel bir karısı var, yanlarında çalışmaya başladığımdan beri her gün kavga ediyorlar, bir gün adamın karısına ‘artık kafamı bozma yoksa seni şu kapıdaki eşeğin karısı yaparım’ dediğini duydum, işte beni bu hallere getiren beklentim buydu” demiş…

***

Joe Biden’in ağzından “Türkiye’deki muhalefeti destekleyip Erdoğan’ı devirmeliyiz” sözlerini duydukları günden beri büyük şevk ve heyecanla tam hız Cumhur İttifakı’na saldırıyorlar…

Terör örgütlerine arka çıkmanın, ekonomik operasyonlardan medet ummanın, milletin bütün değerlerine açtıkları savaşın kendilerini iktidara taşıyabileceğini inanıyorlar…

Bu inancı taşıdıklarının en büyük örneğini geçtiğimiz günlerde CHP’nin olağan kongresini 1 yıl erteleme kararı aldıkları parti meclisi toplantısında Kemal Kılıçdaroğlu kurduğu “Oylarımızda istikrarlı bir artış söz konusu. Bu hızla gidersek 3-4 aya kadar birinci parti oluruz” sözleriyle bir kez daha gösterdi.

***

İmza attıkları onca rezaletin ve bu yolda tam hız ilerlemenin kendilerine iktidar kapısı aralayabileceğine inanmaları gerçekten de düşündürücü bir durum değil mi?

Benim aklım almıyor, PKK’nın siyasi uzantısı HDP’den oy devşirebilmek için sergilenen her türlü kepazelik CHP’yi nasıl birinci parti yapacak? Ve daha önemlisi Türkiye’de üç-dört ay içerisinde ne olacak da CHP birinci parti olacak?

***

Kemal Kılıçdaroğlu sefil, gafil, biçare halde iktidar beklentisiyle beklediği ABD kapısının eşiğinde ne duyduysa artık tarih vererek birinci parti olabileceklerini iddia etmeye başladı…

CHP’li yöneticilere tavsiyem, kimse kendini buğday ambarında sanmasın…

Yabancı başkentlerde çalınan maya bu ülkede tutmaz, CHP’nin bu hızla giderse varacağı yer sandığın dibidir…