İçişleri Bakanlığı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve belediye yönetimi hakkında soruşturma izni verdi. Soruşturmaya konu olan iki dosya yolsuzluk ve usulsüzlük üzerine, bir dosya da PKK'ya destek veren sözde barış bildirgesini imzaladığı için KHK ile görevinden uzaklaştırılan Prof. Doktor Ayşen Uysal’ı Fransa’da yaşadığı halde İzmir Büyükşehir Belediyesinin iştiraki Grand Plaza Şirketinde yönetim kurulu üyesi yaparak ona maaş bağlaması…

          Tunç Soyer’in yolsuzluk ve usulsüzlük dosyaları konusunda pek bilgi sahibi değilim. Ama son zamanlardaki örnekler gösterdi ki, CHP’li Belediyeler PKK’lıların cirit attığı mekânlara dönüşmüştür. Özellikle CHP’li İstanbul, İzmir, Adana, Mersin Belediyelerinin HD(P)KK’ya diyet ödemekten bıkmadığını hep beraber görüyoruz. Artık PKK’lılar belediye bünyesinden toplanıyor. Koskoca Mersin Büyükşehir Belediyesinin Basın Daire Başkanı teröristbaşı Öcalan’ın posterleri önünde, PKK’lı teröristlerle yanyana poz veren biri çıkıyor. Adamın tüm dünyası HD(P)KK’lılarla ama sözde Atatürkçü Vahap Seçer’in en önemli dairesinde başkan… Kandil’deki PKK’lı teröristleri öven belgesel filminin yönetmeni Serdar Akinan’da Vahap Seçer’in Basın Danışmanı imiş…

          Tam bunlar Türkiye gündeminde tartışılırken, terör örgütü PKK propagandası yaptığı gerekçesi ile kapatılan İMC TV Genel Yayın Yönetmeni Soner Şimşek’in, İBB İSMEK Uzaktan Eğitim programının başına getirildiğini öğreniyoruz. Kapatılan İMC TV Kandil’deki teröristbaşlarıyla sık sık röportaj yapan, her olaya PKK’nın gözünden bakan bir televizyon kanalıydı. Bu televizyon kanalının Genel Yayın Yönetmeni Soner Şimşek’in de PKK’ya sahip çıktığı birçok paylaşımı vardır. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu IMC TV’ye çıkıp “Anayasa’nın 2. ve 3. maddesinin değiştirilebileceğini“ söylemiş, PKK saflarında öldürülen terörist Aziz Güler’e sahip çıkmıştı. Terör örgütü PKK’nın propagandasını yapmaktan dolayı kapatılan IMC TV’ye Kılıçdaroğlu “Televizyon kanallarını kapatmakla o televizyonu izleyen, oradan haber alan bütün dinleyici, izleyicileri cezalandırıyorsunuz. Tüm toplumu cezalandırıyorsunuz” diyerek sahip çıkmıştı. CHP çizgisi artık budur.

          Tunç Soyer’e 3 konuda soruşturma izni çıkınca CHP’nin vizyonsuz, çapsız, ömrünü lak lakla geçiren, yönettikleri belediyeyi borç batağına sokan, belediyelerini bölücülere kadrolaşmaya açan 11 CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e destek olacak şekilde sonuç bildirgesi yayınlamış…

Rezil ifadeler, komik inkarlar, seviyesiz bir üslup… Klasik CHP diline uygun herşey vardı.

          Demişler ki: “Mersin Büyükşehir Belediyemizi ve CHP'yi terör ile yan yana getirme hadsizliğinde bulunan tüm çevreleri de en güçlü şekilde lanetliyoruz. CHP avukat bürolarında değil savaş meydanlarında kurulan bir partidir. Atatürk’ün partisini terör ile yan yana getirmeye çalışmak hiç kimsenin haddi değildir.”

Bak sen…

          O halde teröristbaşı Öcalan’ın posteri önünde ve teröristlerle fotoğrafı olan Basın Daire Başkanı kim? Kandil’deki PKK’lı teröristlere propaganda filmi çeken Basın Danışmanı kim?

Diliniz bir tarafınıza kaçmasın konuşun!

          Demişler ki: “Terör örgütleri ile kol kola girenler, FETÖ’yü besleyip büyütenler, PKK ile masaya oturanlar bu konuda bize ders veremez, veremeyeceklerdir.”

          2014 yılından itibaren hem FETÖ, hem PKK ile yol yürümeye başlayan CHP’dir. 2015 seçimlerinde CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Çelik “Ailece HDP’ye oy verdik” demedi mi? CHP “Her evden HDP’ye 1 oy” kampanyası yapmadı mı?  CHP’li Çanakkale Belediye Başkanı “HDP barajı açtı” diye halka ayran ve pilav dağıtmadı mı?

          17/25 Aralık operasyonundan 3 hafta önce Kemal Kılıçdaroğlu Amerika’da FETÖ mensuplarıyla buluşmadı mı?

CHP’nin tetikçi propaganda sayfası Oda Tv 3 Aralık 2013 tarihinde şu haberi yapmadı mı?:

          “Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP heyeti Fethullah Gülen’in onursal başkanı olduğu, ABD’deki cemaat derneklerini tek bir çatı altında toplayan; Turkic American Alliance'ın Başkanı Faruk Taban ve diğer yöneticileriyle otelde bugün kahvaltı yaptı.

Şimdi merak edilen konu ise şu:

          Acaba Fethullah Gülen o isimlerle CHP’ye ve Genel Başkanı Kemal Klıçdaroğlu’na ne mesaj yolladı?”

***

          CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ve CHP’li 11 Belediye Başkanı var mı cevabınız?

          Haydi CHP’li 11 Büyükşehir Belediye Başkanın birçoğunu zaten anlıyoruz ve biliyoruz da, bazı haysiyetsizlerin hala Ülkücü-Milliyetçi sıfatı vererek cilalamaya çalıştığı Mansur Yavaş, PKK'ya destek veren sözde barış bildirgesini imzaladığı için KHK ile görevinden uzaklaştırılan kadına maaş verilmesine dair Tunç Soyer’e açılan soruşturmaya karşı çıkması bazı ahmaklara gerçek yüzü gösterme açısından bir örnek olmuştur.

          Gerçi “İçinde maneviyatı barındırmayan bir milliyetçiliğin halk tarafından CHP’yle aynı kategoride değerlendirildiğini “ şeklinde MHP’yi suçladıktan 2 hafta sonra CHP’ye geçen Mansur Yavaş’ın o günden beri geldiği noktayı anlamamak için ahmak ötesi olmak lazımdır.

          Maneviyattan bahseden Mansur Yavaş CHP’de “Ben dinsizim” diyen Canan Kaftancıoğlu’na ilk sahip çıkandır. Kur’an-ı Kerim’i Çağlar ötesinden gelen ses” diye küçümsemeye çalışan Baro Başkanlarını ilk kutlayan, ilk tebrik edendir.

          Vatansever komutan Engin Alan’ın MHP’de siyaset yapmasına “Cuntacı oluşumlarda yer aldığı iddiasıyla hakkında davaların devam ettiği isimlerin ön plana çıkarılması kamuoyunda ciddi kuşkular uyandırmıştır” yorumunda bulunup CHP’deki gönüllü PKK avukatlığına susandır.

“HDP ile görüşecek misiniz?” sorusuna “Ajans izin verirse görüşürüm” diyendir.

          "HDP'liler rehabilite edilmeli' dedikten sonra CHP ve HDP’den fırçayı yiyince "HDP'liler rehabilite edilmeli' derken dilim sürçmüş olabilir” korkaklığını gösterendir.

PKK’nın en büyük talepleri arasında yer alan Yerel Yönetimler Özerkliğini isteyendir.

Van’da terörist Demirtaş’ın serbest bırakılmasını isteyen bir haine “İnşallah” çekendir.

Bu örneklerde yetmediyse başka ne örnek istiyorlar acaba?

          CHP Kemal Kılıçdaroğlu sayesinde ihanetin kucağında oturmaktadır. Ama hepsi de “Atatürkçülük” maskesiyle kendini gizlediğini sanmaktadır.

          Özellikle İstanbul, İzmir, Adana ve Mersin’de CHP’nin HD(P)KK’ya alan açma çabası ve diğer CHP’li Belediye Başkanlarının da buna destek veren açıklamaları görmezlikten gelinmemelidir.

          “Milli güvenlik sorunu” haline gelen CHP ciddi manada durdurulmalıdır. Her şeyden önce bu partide Atatürkçü- vatansever insanlar kaldıysa bunu onlar sağlamalıdır.