CHP gerçekten çok eğlenceli bir parti. Çünkü tiyatrosu, mizahı bir türlü bitmiyor. Sosyal ve toplumsal ahlakı bozan birçok özelliği de elbette mizah yönleriyle yarışıyor.

           CHP geçmişte gerçek tiyatrocuları normal vatandaş gibi konuşturup hükümet eleştirisi ve CHP övgüsü yaptıran birçok skandala imza atmıştı. Meral Akşener’in partisi de aynı CHP’nin yolundan gidiyor. Zengini fakir gibi, bölücüyü esnaf gibi, alkolikleri sembol insan gibi kürsülerde konuşturarak propaganda yaptırıyor.

           Tiyatroların partisi CHP geçtiğimiz gün Sultanbeyli İlçe Başkanlığı’nca “Üye Katılım Töreni” düzenledi. Törene Kemal Kılıçdaroğlu da katıldı…

Gelelim burada başörtülü bir genç bayanın tiyatroya nasıl alet edildiğine…

           Bu bayan demiş ki: “Üniversitelerdeki başörtü yasağının kalkmasında partinizin ve şahsınızın gösterdiği demokratik tavır için genç üniversiteli bir kişi olarak teşekkür ediyorum.” Tiyatro sahnesi güldürür ve düşündürür.

           Tiyatronun bu özellikleri vardır. Şimdi bu cümlelerden sonra düşünecek miyiz yoksa gülecek miyiz?

           Evet, yanlış duymadınız, Kemal Kılıçdaroğlu’na hitaben, “Üniversitelerdeki başörtü yasağının kalkmasında demokratik tavrınız için teşekkür ederim.” demiş…

           Oysa 2008 yılında çıkan yasayla başörtü yasağı kaldırılırken, Kemal Kılıçdaroğlu’nun da aralarında bulunduğu CHP’li milletvekilleri Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) iptal başvurusunda bulunmuştu. Yıllar önce katıldığı bir televizyon yayınında başörtüsü için ‘bir metrekarelik bez parçası’ diyenin de Kemal Kılıçdaroğlu olması tiyatroyu nasıl da traji-komik hale getiriyor değil mi?

           CHP Üniversitelerde başörtüsü yasağının sürmesi için Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) iptal başvurusunda bulunmuş bir parti iken, şimdi olduğu gibi birçok dönem de başörtüsü istismarı yapmıştı.

           2010’da kaset skandalıyla genel başkan değişikliği yaşanan CHP’de yeni başkan olan Kemal Kılıçdaroğlu, “Başörtülü kızlar üniversiteye rahatlıkla girecek ve bunu CHP çözecek” sözleriyle çıkış yapmış ancak bir gün sonra “Kızlar okula türbanla gidecek demedim” diyerek sözünü geri almıştı.

Klasik CHP, klasik Kemal Kılıçdaroğlu…

Şehitlerimizin katili teröristlere özgürlük isteyip, şehit aileleriyle yemekli toplantı yapan…

           “Biz Kuvayı Milliye hareketeyiz” diyerek ABD’nin silahla beslediği terör örgütlerine destek veren…

           “Biz Atatürk’ün kurduğu partiyiz” diye topluma şekil yapıp, Atatürk düşmanlarını partide en yüksek görevlere getiren…

           Bu özette bir duruşu olan CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü konusunda istismarı da böyle bir şeydir. Ne sözü eyleme ne eylemi sözüne uymuyor.

           Tiyatroya müsait bir başörtülü bayanı da bulmuşlar, onun da dünyadan bir haberi yok figüranlık yapıyor.

           Genç bayan, karşısındaki Kemal Kılıçdaroğlu varken bu tiyatroyu oynamak yerine ona “Başörtüsü yasağının sürmesi için niçin Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) gittiniz ve başörtüsü için niçin ‘bir metrekarelik bez parçası’ diye aşağılamada bulundunuz?” diye bir soru yöneltebilirdi. Ama o bunu yapmadı ve tiyatroda kendine verilen figüranlığı oynadı.

           Bak başörtülü genç kardeşim, gel yol yakınken dön ve CHP’nin tiyatrolarında karakterini, zekânı ve ahlakını tartıştırma…

           Türkiye’de toplumsal ve sosyal bir yara haline gelen başörtüsü yasağı MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin 17 Ocak 2008 tarihinde “Devletin sunduğu hizmetlerinden yararlanmada eşitsizliğe yol açması nedeniyle Milliyetçi Hareket Partisi başörtüsü yasağı uygulamasına karşıdır. Çözümü gerçekten arzulayanlara da teklifini yapmaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi’nin açık ve net teklifi şudur: Milliyetçi Hareket Partisi bu konuyu, mevcut Anayasa’nın 10. maddesinin 4. fıkrasında “devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadır” ifadesine ek olarak bütün işlemlerinden sonra gelmek üzere “her türlü kamu hizmetlerinin sunulmasında ve bunlardan yararlanılmasında” cümlesine yer vererek çözmeyi önermektedir” şeklinde yaptığı çağrıyı AK Parti’nin kabullenmesiyle birlikte bu konu Türkiye’de mesele olmaktan çıkarılmıştır. CHP bunun hiçbir tarafında yer almamış, o tarihlerde CHP milletvekili olan Kemal Kılıçdaroğlu, partisi CHP’nin yasağı sürdürme çabalarına destek vermiştir.

           Bu mesele MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin öncülüğünde, AK Parti iktidarının sağduyulu yaklaşımıyla çözülmüşken, CHP içinde olmadığı ve karşı çıktığı bir mesele üzerinden nasıl kendine pay çıkarmaya çalışıyor akıl alacak gibi değildir.

           2023 seçimlerine giderken CHP ve ittifak kuyruklarının daha birçok konuda tiyatrosuna, istismarına şahit olacağız. CHP kendini olduğundan farklı göstererek halkı kandırmak isteyecektir.

           Daha Kur’an-ı Kerim’i “Çağlar ötesinden gelen ses” diye aşağılayan, çocuklara Kur’an-ı Kerim eğitimini “Çağdışı” gören CHP zihniyetinin kokuşmuş zihniyeti sıcaklığını kaybetmeden, bu ortaya konulan başörtüsü tiyatrosu da çok iğrenç olmuştur.

           CHP, Türk-İslam düşmanlarının itibar gördüğü yuva haline dönmüşken, Türk-İslam değerleri, sembolleri üzerinden CHP’nin yaptığı ve yapacağı her tiyatroya Türk milleti dikkatli etmelidir. Yok, eğer “Bu tiyatro bizi çok güldürüyor, gülmeye ihtiyacımız var” diyorsanız gülüp geçeceğiniz tek parti CHP’dir.