Son yılların en çok kazanan, aynı zamanda en çok zarar eden kulübü olmayı başaran Beşiktaş, Ahmet Nur Çebi ile birlikte yeniden yapılanma dönemine girdi.

Öncelikle finansal konulara el atan Çebi ve yönetimi, ilk müdaheleleri sonrası, kalıcı çözümlerin arayışına girdi.

Bu süreçte sportif başarı noktasında Fenerbahçe’nin sezon başında bedelsiz olarak kadrosuna kattığı Mevlüt Erdinç, Süper Lig’de suskun kalırken, ZTK’da parladı. Yönetim şimdi onun için önemli bir kararın arifesinde... teklemeye başlayan Abdullah Avcı ile yollarını ayıran yönetim, takımın başına ‘evlat’ Sergen Yalçın’ı getirdi. Atılan bu içsel adım, takımın geleceğini düşünmekle ilgiliydi. Avcı’nın sözleşmesinden ağzı yanan Çebi’nin, “Avukatlar gelsin, imzalarsın” dediğinde, Sergen Yalçın’ın, “Cinayet mi var ortada, avukata ne gerek? İmzalayalım bitsin” yanıtı doğru adımın kanıtı gibiydi.

Yalçın’a takımı emanet eden yönetim, ikinci hamle olarak ‘yönetim-takım’ köprüsünü oluşturacak bir ‘Sportif Direktör’ arayışına girdi. Böylece hem Sergen Yalçın rahat olacak, hem de yönetim asıl işi olan parayla ilgilenecekti. Sportif Direktör-Teknik Direktör arasında ast-üst ilişkisi olmayacaktı. Beşiktaşlı Sergen Yalçın’ın itirazı yoktu.(Tabi Üstelik birinci elden karar mercine ulaşarak, işini kolaylaştıracaktı.

Buraya kadar tamam…

Ancak, buradan sonra işler karışmaya başladı. Bir dönem her teknik direktörsüz kalan her süper lig takımının başına geleceği iddia edilen Mircea Lucescu’nun ismi, bu kez ‘Beşiktaş Sportif Direktörü olacak’ haberlerine konu oldu.

Son olarak milli takımı çalıştıran Rumen teknik adamın futbol geçmişine itiraz edilemez. Döneminde kötü sonuçlar alsa da, bugün başarıya ulaşan milli takımın kadrosunu oluşturduğu gerçeğini de kabul edebiliriz. Ancak, Lucescu’nun Beşiktaş’ın aradığı isim olduğu konusuna itiraz ederiz.

Beşiktaş yönetiminin böyle bir kararı ya da seçenekleri arasında Lucescu varsa, bundan acilen vazgeçmesini öneririz. Lucescu’nun sisteme uyması, teknik kadronun işine karışmadan yoluna devam etmesi, takıma gönüldaşlığı bu dakikadan sonra çok zor. O nedenle, tartışmanın bir an önce sona ermesi için, camiasının içinden geleceğini kurtaracak bir teknik adamı bulan Ahmet Nur Çebi ve yönetimi, yine ‘camiasının içinden’ bu işi çok iyi yapacak bir ismi göreve getirmesi gerekir.

Futbol yönetimine ‘danışmanlık’ eden malum ismin, artık resmiyet kazanması zamanı gelmemiş midir sizce!..