Gün geliyor, bölücü odakları memnun etmek adına katıldığı opera gösterilerinde Kürdistancı sanatçı bozmalarının elini zarifçe öperken görüyoruz Özgür Özel’i.

Sonra PKK'nın şehit ettiği kahramanlarımızın cenaze törenlerine damdan düşer gibi girip görüntü kirliliği yaratıyor.

Utanma, sıkılma duygusundan muaf olan yüzünde hiçbir kızarma belirtisi taşımadan, şehidin cenazesinden ittifak görüşmeleri yapacağı DEM'in kollarına atlıyor.

Şehit ailesine başsağlığı dilemek için girdiği mekândan şehidimizin katillerini onurlandırmak için çıkıyor.

Her bir adımı, bir öncekinin zıddını taşıyor, sürekli kostüm değişikliği yaparak farklı farklı simalara bürünüyor.

Özgür Özel'i her kostümde görmek mümkün ama “CHP genel başkanı” sıfatının içinde henüz görülmedi.

Oturduğu koltukta, Cumhuriyeti kuranların, Türkiye’yi İkinci Dünya Savaşı’nın sıkıntılı yıllarında yönetenlerin, Kıbrıs Barış Harekâtı’nı düzenleyenlerin hatıraları var.

Fakat o bölücülerle kol kola yürüyen Kemal Kılıçdaroğlu vizyonunu sürdürmeye kararlı…

Dün CHP'nin meclis grup toplantısını izleyenler, bu kez de Özgür Özel’i bir tribün lideri kostümü içinde gördüler.

TBMM’deki grup toplantısını adeta bir futbol maçındaki tribün lideri gibi yöneterek, "Kırmızııı, beyaaaz, en büyüüük, Türkiye" diye haykırıyordu. Koca koca milletvekillerini de kendi gülünçlüğüne alet ederek tezahüratlarına ortak ediyordu.

Evet, şaka gibiydi…

PKK'nın partisini CHP Genel Merkezi önünde kırmızı halılarla karşılayan Özgür Özel “Kırmızııı” diyordu.

Mahkemedeki ifadesinde “Türklerin bin yıl önce buraya gelerek Kürdistan’ı işgal ettiğini" söyleyen Selahattin Demirtaş’ı “Selahattin Demirtaş’a selam olsun” diyerek aklayan Özgür Özel, “Beyaaaz” diyordu.

"İstiklal Marşı'nı okumak zorunda değilim" diyen DEM'in Mersin Akdeniz Belediye Başkan adayı Nuriye Arslan'ın önünü açmak için tavşan aday çıkaran Özgür Özel, “Türkiyeee” diye bağırıyordu.

Adına “Kent Uzlaşısı” dedikleri bölme, parçalama uzlaşısıyla DEM Partiyle ortak adaylar belirleyen Özgür Özel, rengini şehitlerimizin kanlarından alan bayrağımız üzerinden ucuz tiyatro gösterisi çeviriyordu.

Elbette, “Kırmızı-beyaz, en büyük Türkiye”dir.

Ancak Özgür Özel’in taktığı maskelerin, giydiği kostümlerin ardında, samimiyetsizliğin ve siyasi çıkarların gölgeleri var.

Özgür Özel, eski genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu “Sıkışınca Milli Mücadele'den, Atatürk'ten bahsederek, alkış alarak ilerlenemez” diye eleştiriyordu.

Demek ki bir yanda ulusal varlığımızı DEM'lilerin ayaklarının altına sererken, öte yanda bir tribün liderinin coşkusuyla "Kırmızı-beyaz, en büyük Türkiye" nidaları atarak sergilediği performans, onun ne denli çaresiz, ne denli sıkışmış bir duruma düştüğünün açık bir göstergesinden başka bir şey değil…