Türkçe Düşün
İstanbul
HAFİF YAĞMUR
27°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Türkgün Ekonomi Çok yakında petrol ve doğal gazın yerini alacak! Türkiye tarihi planı resmen devreye aldı

Çok yakında petrol ve doğal gazın yerini alacak! Türkiye tarihi planı resmen devreye aldı

Bilim insanları iklim krizini durdurmak amacıyla kömür, petrol ve gazın yerine yenilenebilir enerjiye odaklanılması gerektiğini belirtiyor. Türkiye bu anlamda güneş enerjisi alanında atağa kalktı.

4 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Çok yakında petrol ve doğal gazın yerini alacak! Türkiye tarihi planı resmen devreye aldı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının, Türkiye'nin 2053'te net sıfır emisyona ulaşma hedefi esas alınarak hazırlanan ve bu kapsamda 2035'e kadar atılacak adımları içeren Türkiye Ulusal Enerji Planı yayımlandı.

AA muhabirinin plandan derlediği bilgilere göre, Türkiye'nin 2020'de 147,2 milyon ton eş değer petrol olan birincil enerji tüketiminin 2035'e kadar 205,3 milyon ton eş değer petrol seviyesine ulaşacağı tahmin ediliyor.

Türkiye devreye alacak
Türkiye'nin 2000-2020 döneminde yıllık ortalama yüzde 4,4 artan elektrik tüketiminin ise 2035'e kadar yılda ortalama yüzde 3,5 büyüyerek 510,5 teravatsaaate yükselmesi bekleniyor. Nihai enerji tüketiminde 2020'de yüzde 21,8 olan elektrik enerjisinin payının 2035'te yüzde 24,9'a ulaşacağı hesaplanıyor.

Türkiye'nin 2020 sonunda 95,9 gigavat seviyesinde olan elektrik kurulu gücünün ise 2035'te 189,7 gigavata, toplam kurulu güç içinde yenilenebilir enerji kaynaklarının payının ise 2020'deki yüzde 52 seviyesinden 2035'te yüzde 64,7'ye çıkacağı öngörülüyor.

Bu döneme kadar devreye alınması gereken 96,9 gigavatlık yeni elektrik kapasitesinin yüzde 74,3'ünü yenilenebilir enerji kaynakları oluşturuyor.


Yenilenebilir enerji kaynakları arasında en büyük kapasite artışı güneş enerjisinde hedefleniyor. Türkiye'nin 2020 sonunda 6,7 gigavat olan güneş enerjisi kurulu gücünün 2035'te 52,9 gigavata yükselmesi planlanıyor.

Bu artış, Türkiye'nin Kasım 2022'de 9,32 gigavat olan güneş enerjisi kurulu gücünün 2035 itibarıyla yaklaşık yüzde 500 artması anlamına geliyor. Güneş enerjisinde 2035'te 52,9 gigavat kapasiteye ulaşılması halinde, güneş enerjisi Türkiye'nin toplam elektrik kurulu gücünde en yüksek paya sahip kaynak olacak.

Rüzgar enerjisinde ise 2020'de 8,8 gigavat olan kurulu gücün 2035'te 29,6 gigavata ulaşması bekleniyor. Rüzgar enerjisinde hedeflenen kapasite artışı Kasım 2022 itibarıyla ulaşılan 11,36 gigavat kapasite dikkate alındığında yüzde 160 olarak öne çıkıyor.

Dört reaktörden oluşacak
Türkiye'nin ilk nükleer santrali Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde (NGS) ilk nükleer reaktörün bu yıl devreye alınmasını takiben 2025 itibarıyla 2,4 gigavat nükleer kurulu gücün oluşması, bu kapasitenin 2035'te ise 7,2 gigavata ulaşması planlanıyor. Akkuyu NGS, her bir ünitesi 1,2 gigavat olmak üzere dört reaktörden oluşacak.

Kurulu gücün hidroelektrik santrallerinde 2020'deki 31 gigavat seviyesinden 2035'te 35,1 gigavata çıkması, doğal gazdan elektrik üretiminde 35,5 gigavata, kömür santrallerinde 24,3 gigavata yükselmesi bekleniyor.

Söz konusu kapasite artışlarının gerçekleşmesi durumunda, Türkiye'nin elektrik üretiminde kömür ve doğal gazdan üretimi kapsayan termik santrallerin 2020'de yüzde 57,6 olan payı, 2035'te yüzde 34,2'ye çekiliyor.

Güneş enerjisinin payı yüzde 16,5'e, rüzgar enerjisinin payı yüzde 17,7'ye, nükleerin payı yüzde 11,1'e ulaşırken, hidroelektriğin payı yüzde 17,3'e düşüyor. Üretimin kalan kısmını jeotermal, biyokütle dahil olmak üzere diğer kaynaklar karşılıyor.

Net sıfır emisyona ulaşma hedefleri kapsamında, Türkiye'nin 2020'de birincil enerji tüketiminde fosil yakıtların yüzde 83,3 olan payının 2053'te yüzde 20,8 seviyesine ineceği öngörülüyor. Bu toplamda kömürün payı yüzde 3,6, doğal gazın payı yüzde 11,7 ve petrolün payı yüzde 5,6 olarak hesaplanıyor.

Birincil enerji tüketiminde 2053'te yenilenebilir enerji kaynaklarının payı yüzde 50'ye yükselirken, nükleerin payının yüzde 29,3'e ulaşacağı tahmin ediliyor.

Güneş enerjisinde potansiyel yüksek
Londra merkezli düşünce kuruluşu Ember'in Türkiye, Ukrayna ve Batı Balkanlardan Sorumlu Lideri Ufuk Alparslan, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, "Türkiye'nin güneş potansiyeli rüzgar potansiyelinden daha yüksek ve bu potansiyel ülkeye daha homojen yayılmış durumda. Ayrıca güneş enerjisi yazın pik yapan elektrik tüketimini ve kurak yıllarda hidroelektrikten doğabilecek eksiği telafi edebilmesi nedeniyle enerji güvenliği açısından da önemli." ifadelerini kullandı.

Ancak her yıl devreye alınacak güneş santrali kapasitesinin plandaki seviyelere çıkabilmesi için güneş enerjisine çok daha fazla yeni kapasite tahsisatının sağlanması gerektiğini vurgulayan Alparslan, şunları kaydetti:

"Aksi halde hedefler kağıt üzerinde kalabilir. Diğer bir konu da, planda yenilenebilir enerji kapasitesi hızla artarken kömür kapasitesinin düşmediğini, aksine bir miktar arttığını görüyoruz. Planda bir yandan kömürden elektrik üretiminin yıldan yıla düşeceği ifade edilirken diğer yandan kurulu gücünün artması çelişkili bir durum. Bu planda en azından yeni kömür kapasitesinin devreye alınmayacağının duyurulmasını beklerdim."

Enerji arz güvenliğinin anahtarı öz kaynaklarımızda
Enerji Yatırımcıları Derneği (GÜYAD) Başkanı Cem Özkök de yenilenebilir enerjiye ağırlık verilen bir ulusal enerji planı oluşturulmasından memnun olduklarını belirterek, şöyle konuştu:

"İçinde bulunduğumuz konjonktür enerji arz güvenliğinin anahtarının kendi öz kaynaklarımızda olduğuna işaret ediyor. Ayrıca dünya genelinde derinleşen ekonomik kriz de mali kaynaklarımızın enerji ağırlıklı dış borç ödemesi yerine ülke içerisinde başka kalkınma alanlarına yönlendirilmesini zorunlu kılıyor. Türkiye gibi rüzgar gücü bakımından zengin ve güneş ışınım oranları oldukça yüksek bir ülkenin yenilenebilir enerji alanındaki kurulumlarını artırması gerekliliği kuşkusuz ortada."

Özkök, düzenlemelerin hızlı ve beklentilere uygun şekilde yapılmasının önemine işaret ederek, Türkiye'nin bu hedefleri gerçekleştirecek isteği, azmi, becerisi ve yetişmiş insan kaynağının olduğunu söyledi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Ünlü futbolcu iflas etti! Duyanlar kulaklarına inanamadı

Ünlü futbolcu iflas etti! Duyanlar kulaklarına inanamadı