Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, koronavirüs salgınının herkese "Dinlerimiz, dillerimiz, ülkelerimiz farklı da olsa hepimizin kaderi ortaktır." gerçeğini hatırlattığına inandığını belirterek, "Hiçbirimizin korumacı ve tek taraflı politikalar uygulama lüksü yoktur." dedi.

G20 Liderler Olağanüstü Zirvesi, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) gündemiyle video konferans yöntemiyle gerçekleştirildi.

Zirveye Tarabya'daki Huber Köşkü'nden iştirak eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, koronavirüs salgınının insan hayatını ve ekonomik istikrarı olumsuz etkilediğini, son derece sancılı bir dönemden geçildiğini dile getirdi.

Erdoğan, salgın nedeniyle yaşanan can kayıplarından üzüntü duyduğunu ifade ederek, fedakarca görev yapan tüm sağlık çalışanlarına şükranlarını sundu.

Türkiye'nin en baştan itibaren durumu yakından takip ettiğini ve gerekli tedbirleri süratle hayata geçirdiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Henüz işin başındayken, Sağlık Bakanlığımız bünyesinde bir Bilim Kurulu oluşturup burada alınan kararları hemen uygulamaya koyduk. Ekonomi yönetimimiz de esnaftan ihracatçıya kadar her kesime yönelik ciddi destekler açıkladı. Bunların yanı sıra koronavirüse karşı tanı kiti üretimiyle aşı ve ilaç geliştirme çalışmalarımızı da devam ettiriyoruz. Dost ve kardeş ülkeleri de bu sıkıntılı günlerinde yalnız bırakmamak için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Bu salgının hepimize şu gerçeği tekrar hatırlattığına inanıyorum, dinlerimiz, dillerimiz, ülkelerimiz farklı da olsa hepimizin kaderi ortaktır. Hiçbirimizin korumacı ve tek taraflı politikalar uygulama lüksü yoktur. Serbest, açık ve kurallara dayalı bir uluslararası ticaret sistemi salgınla ilgili aldığımız önlemlerin etkilerini azaltmada büyük rol oynayacaktır. Bu çerçevede alacağımız tüm ulusal tedbirlerin Dünya Ticaret Örgütü kurallarıyla uyumlu ve uluslararası iş birliğini teşvik edici olması önemlidir."

Erdoğan, salgının kontrolü ile hastalığın teşhisi ve tedavisi konusundaki birikimlerin de paylaşılması gerektiğini ifade ederek, koronavirüs salgınının G20'nin iş birliği ve uzlaşı ruhunun önemini bir kez daha ortaya koyduğunu kaydetti.

Bu süreçte yönlendirici olmak, sorumluluk almak ve küresel ölçekte iş birliğinin gösterilmesinin zorunlu olduğunu belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

"Küresel finansal krizi döneminde yaptığımız gibi bir an önce harekete geçmeli ve küresel güveni tesis etmek için ortak çaba sarf etmeliyiz. Merkez bankaları arasındaki swap anlaşmalarının G20'nin tüm üyelerini kapsayacak şekilde genişletilmesi gerekiyor. Şayet küresel ekonomide güveni artırmak istiyorsak bunu bir an önce hayata geçirmeliyiz. Eğer her türlü tek taraflı adımlarla yola devam edersek küresel ticaretin tamamını olumsuz etkileyecek yeni bir sürece girmemiz kaçınılmazdır."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgınla mücadelede birçok gelişmiş ülkenin dahi çok ciddi zorluklar yaşadığını ifade ederek, çatışmalardan ve savaşlardan etkilenen ülkelerinin sağlık sistemlerinin ise tamamen çökmüş durumda olduğunu söyledi.

Suriyeli mülteciler başta olmak üzere zorla yerinden edilmiş kişilerin salgın karşısında en dezavantajlı kesimi oluşturduğunu vurgulayan Erdoğan, bu süreçte savaştan etkilenen bölgelere ve risk altındaki topluluklara yönelik insani yardım finansman kaynaklarının seferber edilmesi gerektiğini dile getirdi.

"Afrika'ya yardım konusunu önemsiyorum"
Erdoğan, G20 bünyesinde bu konuda bir çalışma grubu oluşturulabileceğini söyleyerek, şunları kaydetti:

"Bu arada ben de gelişmekte olan ülkelere ve özellikle Afrika'ya yardım edilmesi konusunu önemsediğimi ifade etmek istiyorum. Hepimiz için tehdit oluşturan bu virüsün aynı zamanda bizlere, insanlığın ortak bir düşmanına karşı bir araya gelme fırsatı verdiğini de belirtmek istiyorum. Bu felaket karşısında Türkiye olarak her zaman olduğu gibi dayanışma ve iş birliği içerisinde hareket etmeye hazırız. İnsanlığın tamamı rahat bir nefes alıncaya kadar tüm ülkeleri adil bir şekilde bu küresel sağlık kriziyle mücadeleye katılmaya davet ediyorum. Zirve sonuçlarının ülkelerimiz ve dünyamız için hayırlı olmasını diliyorum. Suudi Arabistan Krallığına da özellikle teşekkür ediyorum."

 

Editör: Haber Merkezi