Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:

Milletimizin beklentilerine cevap verecek yasama faaliyetlerini yürütüyoruz. Diğer partilerden gelen her türlü müspet katkıyı da önemsiyoruz. İlk iş olarak kahraman Mehmetçiklerimizin yurt dışında bulunmalarını 1 daha uzatan 2 ayrı tezkere büyük bir katılımla kabul edildi.

Bütçenin genel kurul görüşmeleri 9 Aralık’ta başlayacak 20 Aralık’a kadar sürecek. Her bakanımız kendi bütçesinin görüşüldüğü günlerde tam mesai Meclis’te bulunacak. Artık kanun tekliflerini yasalaştırma görevi milletvekillerimize aittir.

Kanun tekliflerinin en mükemmel şekilde hazırlanması ve yasalaştırılması sürecinde milletvekillerinde de daha fazla gayret bekliyoruz. Milletvekillerimizin seçim bölgelerini kesinlikle ihmal etmemeleri gerekiyor.

Milletvekillerimi az önce ifade ettiğim beklentimi tekrar ederek söylüyorum bundan böyle kesinlikle her milletvekilimiz kendi seçim bölgesini ihmal etmemeli her milletvekili bölgesine gidecek ve sadece uğrak yerlerine gidip mahalle ve köylerine kadar gidip oradaki vatandaşlarımızın hal ve hatırlarını soracak muhtarlarla görüşecek.

Bize ulaştırılması gerekenleri bize ulaştıracak. AK Parti milletvekili olmak demek sadece Salı Çarşamba Perşembe Ankara’da olmak demek değil. Ankara’daki çalışmaları takip edip ondan sonra da bunu kendi il ve ilçeleri ile sağlıklı şekilde koordine etmektir.

Genel başkan ve cumhurbaşkanı olarak daima yanınızda olmaya devam edeceğim. Bilindiği gibi geçtiğimiz hafta ABD’ye bir çalışma ziyareti gerçekleştirmiştik. Başkan Trump ile oldukça verimli toplantılar yaptık. Amacımız bu zor dönemi he iki ülke için de en makul bir şekilde sürdürerek geride bırakmaktır.

Aramızdaki sorun alanların pek çoğu küçük pürüzlerden ibarettir. Bu sorunlar suni olarak büyütülmüştür. İki ülke arasındaki sorunların gerçek sebebini en iyi gören de sayın Trump’tır. Biz de aynı anlayışla yüzümüzü geleceğe çevirerek iş birliği yapabileceğimiz alanlara odaklanıyoruz.

Son ziyaretimiz bu bakımdan oldukça faydalı geçmiştir. Aramızdaki bir çok meseleye kökten çözüm getiremedik ama bu meselelerin ilişkilerimizi esir almasına da izin vermediğimizi tüm dünyaya gösterdik.

100 milyar dolarlık ticaret hedefimize ulaşma konusundaki kararlılığımız karşılıklı olarak gösterdik.

'F-35 MESELESİ'

S -400 konusunda çözüm yolları aranması konusunda Trump ile mutabık kaldık. Trump’a ülkemizin s-400 sisteminden vazgeçmesinin söz konusu olmayacağını aşırı ısrarın Türkiye’nin egemenlik haklarına tecavüz anlamına geleceğini söyledim. F-35 meselesindeki mevcut uzlaşmaz tavır sürerse Türkiye’nin başka arayışlara girme zorunda kalacağını da ayrıca söyledik.

Azil sürecinin Başkan Trump’ı temkinli davranmaya yönelttiği açıktır. Suriye meselesi ABD ziyaretimizin en önemli başlıklarından biriydi.

ABD tarafından düzenlenen operasyonla öldürülen Bağdadi’nin eşi kardeşi ülkemiz tarafından yakalandı. Fırat Kalkanı harekatında 3 binin üzerinde DEAŞ’lıyı etkisiz hale getirdik. Halen elimizde bine yakın DEAŞ’lı bulunuyor. Bunlardan çok ciddi istihbarat elde ettik.

Hem ABD’nin hem Rusya’nın vardığımız mutabakatlar çerçevesinde bölgeyi teröristlerden tamamen arındırmadığı açıktır.

Ne Mazlum Kobani’si ya böyle biri yok. Bu biliyorsunuz Ferhat Abdi… Bu adam ülkemizde yüzlerce insanın öldürülmesinin başını çekmiş olan bir katildir ve bir teröristtir. Harekat bölgesindeki saldırının müsebbibi PKK terör örgütüdür. Terör elebaşı Ferhat Abdi’yi Trump ve senatörlere görüntülü olarak anlattık. Bu onları ciddi manada etkiledi.

Biz Kürt kardeşlerimiz değil, terör örgütü olan PKK/YPG’ye karşıyız dedik. Sizin ifadeleriniz Kürt kardeşlerimize saygısızlıktır dedik.

Mesele sınırlarımız boyunca bir terör koridoru oluşturarak ülkemizi güneyden kuşatma gayretidir. Biz bu kuşatmayı bozduk. 150 civarında Suriye Milli Ordusu’ndan şehitlerimiz oldu. Ama ana muhalefetin başındaki zat Suriye Milli Ordusu’nu terör örgütü olarak tanımlıyor. Ama bu CHP terör örgütlerine terör örgütü diyemiyor, niye ortaklar ya beraber yürüyorlar ya demez. Daha çok beraber yürüyecekler. Ama benim milletim bunlara gereken cevabı 2023’te de 2024’te de verecek.

ABD’nin terör örgütü ile Suriye’de girdiği angajmanın bir anda bitmeyeceğinin de ne yazık ki farkındayız. Ülkemize ve milletimize yapılan ihanetin hesaplarını sormak için son nefesimize kadar bu hainlerin peşlerinde olacağız. Türkiye’yi bu haklı davasından yalan yanlış ithamlarla, tehditle, yaptırımlarla döndüremeyeceklerini de anlamaya başladılar.

Ülkemizi hedef alanların önceliklerinin en başına milletimizle aramızdaki bağı koparmalarının sebebi budur. Biz milletimizin hakkını sonuna kadar savunuruz. Üzücü olan içimizdeki bazı kesimlerin de Türkiye düşmanları ile aynı kafada olmasıdır. Tayyip Erdoğan gitsin AK Parti yıkılsın da Türkiye ne olursa olsun. Bu anlayıştaki söylemler adeta birilerinin var oluş gayesi haline dönmüştür.

Sakarya’daki tank palet fabrikası… Bu konuyu defalarca izah ettik. Bilgileri belgeleri kamuoyu ile paylaştık. Bu adamın nasıl bir yalancı olduğunu bugün bir kez daha anlatıyorum. Fabrikanın mülkiyetinin devlette olduğunu sadece işletme hakkının belli bir süre ile Katar ve Türk işbirliğinden oluşan BMC’ye devredildiği yapılacak yatırımlarla fabrikanın daha etkin ve verimli şekilde çalışacağı tekrar tekrar anlatıldı. Bu süreçte de 50 milyon dolarlık yeni bir yatırımla da buranın çok daha işlevsel bir hale geleceği de bu anlaşmanın kayıtları arasında vardır. Tabi fabrikanın Katar ordusuna satıldığı yalanlarını tekrarlamakta ısrar ediyor. Yalanın sonu yok ki… Ama yalancının mumu da malum yatsıya kadar yanıyor.

Onun için dün MYK’da arkadaşlarımıza şu talimatı verdim. Bu konuyu sayın genel başkana ilk okul bile değil ana okulu öğrencisine anlatır gibi tane tane yeniden izah edecekler. Ta ki anlayana kadar bu izahı sürdüreceğiz. Hatta görüntülü olarak görüntüsüz anlamayabilir.

AK Parti döneminde istihdam 9 milyon artmasına rağmen işsizlik oranımız yüzde 14 seviyesinde.

Türkiye’de bin liranın altında emekli maaşı olan yoktur Bay Kemal. Kendi SSK döneminde takılıp kalmış olabilir.

Editör: Haber Merkezi