Bilirsiniz ya da görmüşsünüzdür…
Yüzlerce hatta binlerce yıllık devasa yapılar, kubbeler ve kemer köprüler nasıl da zamana meydan okur nasıl da tabiata karşı direnerek dimdik ayakta durur?…
Havsalamız almaz bu çağlara meydan okumayı ve bu varlık haykırışını…
Her ne kadar mimarların güzellik hassasiyetini yansıtmış olsa da o tarihi yapılarda görünen aslında yığın yığın taştır.
Ama bu taşlar içerisinde yapıya mana veren, yapıyı dengede ve ayakta tutan sonra da tüm ağırlığını bütün taşlar üzerinde hissettiren öyle bir taş vardır ki adına kilit taşı derler…
Aslında gördüğümüz o tarihi binaların hepsi bir tek taş sayesinde ayakta durur ve direnir… O kilit taşı olmasa tüm yapı yıkılıp gidiverir…
Bu yönüyle kilit taşı binanın merkezi ve en son yerleştirilen parçası yani eserin mütemmim cüzüdür.
Mütemmimdir, yani tamamlayıcısı…
Cüzüdür, yani bütünün öz parçası…
***
Hiç şüphesiz Türkiye Cumhuriyeti Devleti milli bir devlettir. Ve bu devlet çok uzun bir yoldan gelmiş bir milletin tecrübelerinden, temellerinde şehit kanı bulunan mücadelelerinden ve imanından doğmuştur.
Mukaddimesini yani ilk taşlarını Atatürk ile beraber silah ve fikir arkadaşlarının yükselttiği Cumhuriyet eserinin kubbesi yani çatısı yine aynı fikrin kaynağından beslenen Türk milliyetçileri tarafından örülmüş ve son kilit taşı da yine Milliyetçi Hareket Partisi mensupları tarafından konulmuştur.
İşte o yüzdendir ki kurulduğu günden bu yana MHP, Türkiye Cumhuriyeti sistemi içinde ağırlığını bütün kurumlar üzerinde hissettirmiş, merkezde konumlanarak sistemi ayakta tutma gayretini her şartta ortaya koymuş ve hiçbir şekilde istiklal ve istikbal mücadelesinden vazgeçmemiştir.
MHP, devletimizin ilk kuruluş gayesinden ayrılmadan, milletin değerlerinden, umutlarından, öz ve kök kıymetlerinden kopmadan yarım asrı aşan geçmişiyle devlet ve millet tarihini kendisi ile bütünleştiren bir hareket olmuştur.
Evet, “Milliyetçi Hareket Partisi, Türk milliyetçilerinin inanç hareketidir...” Milliyetçi Hareket Partisi, Cumhuriyet’i kuran fikir, irade ve mücadelenin günümüzde temerküz ettiği, eğer o olmazsa her şeyin başımıza geleceği bir abıhayat kaynağıdır…
MHP, iki lideri ile “önce Türkiye, önce ülkem ve milletim” diyen saf ve temiz Rumeli ve Anadolu çocuklarının geçmişten geleceğe uzanan soylu mücadelesinin öznesidir.
Yani Milliyetçi Hareket Partisi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kilit taşıdır.
***
Milli varlığımızın kilit taşı MHP’nin bu vasfını muhalif ve muarızlarının saldırılarından da görebiliriz.
Bu konuda Türk milliyetçilerinin “lidere sadakat” fikri-imanı da çok özel bir yer tutmaktadır.
Dikkat ediniz, Türkiye’yi durdurmak, önünü kesmek ve yıkıma kadar götürecek bütün faaliyetlerin tek hedefi MHP olurken, bu taarruzların ilk harekâtı da her zaman MHP’nin liderlik kurumu olmuştur, olmaktadır ve olacaktır!
Geçmişte “Türkeşsiz MHP”, elan günümüzde de “Devlet Beysiz MHP” planları aslında hep aynı saldırı merkezlerinin hedefindeki özel isimlerdir.
MHP bu yapısıyla dünyanın olanca vahşetine, egemen-küresel güçlerin sömürgen saldırılarına ve içerideki bölücü-ayrılıkçı akımlara karşı; Lideri Sayın Bahçeli Beyefendi tarafından tahkim edilmiş bir “Kuvayımilliye”, fikri etki alanıyla bir “iç cephe” ve Türk milletiyle kurduğu gönül bağı ile de “milli direniş” merkezi yani “kilit taşı” olmuştur.
Etrafımıza şöyle bir baktığımızda göreceğimiz tek gerçek; ister MHP üyesi, ister sempatizanı isterse de karşıt görüşlüsü olsun herkesin ama herkesin herhangi bir olay karşısında “Lider Devlet Bahçeli acaba ne diyecek?” diyerek dikkat kesilmesidir.
Esasen bu durum MHP’nin ve onun muhterem liderinin devletimiz için ne kadar önemli bir yerde durduğunun yani “kilit taşı” olduğunun açık bir göstergesidir.
***
Bir de şöyle değerlendirelim… O kilit taşının etkisi ve gücü sayesinde bugün Türk devleti, “Türk Devletleri Teşkilatı-Turan” yolunda ilerlemekte, Suriye’de Türkmenlerle varlık mührünü vurmakta, milli savunma araçları ile bir bozkurt gibi sömürgen dünyaya dur demekte, gökyüzünde ve fezada da bir kartal gibi yükselmektedir.
Hülasa, bu kilit taşının gücü iyi kavranılmalı ve daha da güçlenmesi için etrafında kenetlenilmelidir.
