31 Mart seçimlerinden sonra, İstanbul’dan dolayı kuyruk acısı olan Yunan medyasında Ekrem İmamoğlu hakkında çok ilginç haber başlıkları kullanıldı.

Atatürk’ün miras bıraktığı CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu için Atatürk’ün denize döktükleri niçin şu başlıklarla haber yapar ki?

"Ekrem İmamoğlu: İstanbul'u fetheden Yunan"

“Konstantinopol’ün yeni seçilmiş belediye başkanı”

“Ayasofya’nın intikamı”

“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın en büyük kalelerinden biri olan Konstantinopol’ü fetheden Ekrem İmamoğlu, hem Pontus kökenli hem de Yunanca konuşabiliyor”

Yunan medyasında yer alan bu ifadeleri, Türk medyası da haberleştirdi. Bu haberleri neredeyse görmeyen, duymayan kalmamıştı.

Ne hikmetse car car her şeye yorum yapan, her mikrofona koşarak röportaj veren, hatta mazbatasını alır almaz Barzani’nin televizyonuna röportaj için koşan Ekrem İmamoğlu, bu konuda ağzını hiç açmadı.

Yunan medyası İmamoğlu’nu niçin kendinden biri görüyordu?

Bu gerçekten önemli bir konuydu.

Ama Ekrem İmamoğlu, Yunan medyasının bu yakıştırmaları karşısında üç maymunu oynadı.

Esenler Belediye Başkanı ve İBB Meclisi AKP Grubu Başkanvekili Tevfik Göksu, bu konuyu geçtiğimiz günlerde yeniden gündeme getirerek konuşmasında “Yunan medyası İstanbul’u Yunan kazandı diyor! Bir dakika ya bu arkadaş nereli? CHP’nin adayı nereli? Trabzonlu! Ee nasıl olur, Yunan medyası İstanbul’u Yunan kazandı dedi. Bunlardan bir ses çıkmadı?” dedi.

Bu sözler üzerine CHP ve yancıları tüm çirkeflikleriyle ayağa kalktı ve tek bir propaganda yaptılar. “Tevfik Göksu, Trabzonlulara hakaret etti. Trabzonlulara Rum dedi” diye…

CHP ve yancılarının çirkefliğini görünce Tevfik Göksu’nun açıklamalarını ‘yanlış mı okuyor ve anlıyorum Trabzonlulara hakaret nerede?’ diye defalarca okudum.

 Yunan medyasının söylediklerine vurgu var…

Ekrem İmamoğlu Trabzonlu iken, Yunan medyası ona niçin Yunanlı diyor” sorgusu var.

Ve “Ekrem İmamoğlu, Yunan gazetelerine niye sessiz kaldı?” eleştirisi var…

Son dönem, bu CHP’li ve yancıları kadar yüzsüz, pişkin, çirkef siyasi bir topluluk görmedim.

Yunan medyasının attığı manşetleri, yaptığı haberleri sorgulaması gereken CHP’liler iken, sorgulayanlara saldırıyorlar.

Terör yatağı Kandil’le iş birliği yapanlar, siyasi uzantısı HDP ile ittifak yapanlar “Teröristbaşı Öcalan ile avukatları” arasında gerçekleşen görüşmeyi “Bana sorarsanız avukatıyla görüşsün. Yani görüşmese dahi bunlar Kandil'den haberleşiyorlar zaten.” ironisi yaparak  “Bunu büyüterek, farklı noktalara getirerek hele hele PKK, onun YPG'siyle, onun HDP'siyle iş birliği yapıp, seçim kazanma sevdasına kapılanların ağızlarına böyle bir görüşmeyi almamaları lazım.” diye kendilerinin kirli ilişkisini anlatan MHP lideri Devlet Bahçeli’ye  “Devlet Bahçeli çözüm sürecini başlattı” iftirasını da atan şerefsiz, alçaklar da bunlardı…

İstanbul seçimlerinin yenilenmesiyle birlikte Ekrem İmamoğlu’nun mazbatası geri alındığında da ilk yalanları “İlk işleri, Ekrem İmamoğlu’nun İBB binasına astırdığı T.C levhasını sökmek oldu” şeklinde olmuştu.

Bu yalandan hemen sonra ise “İBB, Ekrem İmamoğlu’nun makam odasına astırdığı Atatürk’ü söküp, Ekrem İmamoğlu’na geri iade ettiler” şeklinde başka bir yalana imza attılar. Oysa olayın kamera görüntüleri yayınlandı. Atatürk’ün portresini CHP çalışanları Kubilay Bayrak ve Burcu Ciner gelip belediye binasından almışlardı.

Yalana doymuyorlar.

“Trabzonlulara hakaret yalanı” da böyle bir şeydir. Suç bastırmak için çirkeflik yapmaktadırlar. Arsız olunca, güçlü olacaklarını sanıyorlar.

Yunan medyası “Ekrem İmamoğlu Rum, Pontus, İstanbul’u fetheden Yunanlı, Ayasofya’nın intikamını aldı” sıfatlarını verdiğinde susarak Trabzonlulara asıl hakaret eden Ekrem İmamoğlu’dur. Niye sessiz kaldığını soran değil, Yunanlıların bir Trabzonluya yaptığı yakıştırmalara sessiz kalan Trabzon halkının düşmanıdır.

Ekrem İmamoğlu’nun Trabzonlulara ve Karadenizli vatandaşlarımıza en büyük asıl hakareti de televizyon programında “HDP ittifakınızda var mı?” sorusu karşısında, “HDP de ittifakımız içinde” şeklinde cevap verdiği gün yapmıştı.

Ekrem İmamoğlu, “Demirtaş’ın siyasetteki çizgisini çok beğeniyordum” açıklamasını yaparak, bir PKK’lının, bir teröristin çizgisini överek, terör örgütünün giremediği, HDP’nin nefes alamadığı Trabzon’a, Karadeniz halkına çok büyük hakaret etmiştir.

Ben bu yüzden Ekrem İmamoğlu’na “Çakma Trabzonlu ve Karadenizli” diyorum. Trabzonlulara hakaret mi etmiş oluyorum?

Kendisi de bir Trabzonlu olan yazar Nihat Genç, Ekrem İmamoğlu’nu “İmamoğlu Bey, Youtube’da da videoları vardır. Türk ordusu teslim olurken, Türk ordusuna operasyonlar yapılırken, kendisi Samanyolu TV’de spor muhabirliğine FETÖ operasyonlarını onaylayan birisidir. Bunları abartmaya gerek yok.

Biz hazır kıta vatanseverler olarak PKK’yı da FETÖ’yü de biliyoruz ve nöbetteyiz. Bu işlerin şakası yoktur. 

Bu mangalda kül bırakmayan Kemalistlerin geldiği durumdur. Bu bir tezgahtır. Bu bir dizayndır. Başından beri söylüyoruz. Şimdi bakıyoruz, İzmir’de bir mason, öbür tarafta FETÖ’de spor muhabiri, operasyonları onaylamış birisi. Artık bunlarla uğraşacağız. Biz toprağın nöbetindeyiz” yorumlarını yaptı. O da Trabzonlulara hakaret mi etmiş oldu?

Geçiniz bu sahtekârlıkları, bırakın artık bu çirkeflikleri…

Kendini çok kurnaz sanan Ekrem İmamoğlu, kendisine “Yunanlı, Rum” diyen ve "Ekrem İmamoğlu: İstanbul'u fetheden Yunan" manşetini atan Yunan medyasına sustu ama siyasi rant devşirecek ya Yunan medyasına niye sustuğunu soranlara “Üzülüyorum. Bir kurgu, bir oyun. Zihinlerinde neler dönüyormuş bu insanların aklım ermiyor. Trabzonlulara Yunan yaklaştırmaları. Bir oy için neler yapacaklarını şaşırmış durumdalar. Kime nasıl hitap edeceklerini, Ekrem İmamoğlu'nu nasıl karalayacaklarını şaşırmış durumdalar. Güneş balçıkla sıvanmaz. Sanırım Trabzonlulardan da özür dilemiş. Trabzonlu hemşehrilerimiz bu tarz davranışları insan yerine koymaz. Umursamaz bile. “ değerlendirmesi yapmış…

Hodri Meydan!

Tüm Trabzonlulara yahut tüm Karadeniz Bölgesi'ndeki halkımıza “Ekrem İmamoğlu, terörist Demirtaş’ın çizgisini çok beğeniyorum dedi. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?” ve “Tevfik Göksu, Ekrem İmamoğlu’na Yunan medyasında ‘Ekrem İmamoğlu: İstanbul'u fetheden Yunan’ manşeti atıldığında niye sustuğunu sordu. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?” diyerek iki sorulu anket düzenleyin. Bakalım sonuç ne olacak?

Terörist Demirtaş’ın çizgisini beğenen, Trabzon’un ve Karadenizlilerin ismini ağzına almamalıdır.

15 Temmuz kahramanı şehit Ömer Halisdemir’in isminin bir caddeye verilmesine karşı çıkan ama terörist birinin çizgisini çok beğenen birisini Türk milletinin vicdanına ve Yüce Allah’a havale ediyorum.

Son sözüm de; Fatih Sultan Mehmet Han’ın fethettiği,  Atatürk’ün işgalden kurtardığı İstanbul, asla CHP’nin, HDP’nin, İP’in “Bizans oyunlarına” kurban verilmemelidir.