Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Nuri Ünal'ın açıklamaları şu şekilde;

''Camiler, Allah’a en sevimli mekanlardır. Yüce Allah mescidleri, nurunun aydınlattığı yerler olarak zikreder. Camiler; edep ve terbiye ocağıdır. Birliğin, beraberliğin, huzurun ve kucaklaşmanın yerleridir. Ayrıştırmanın, dışlamanın, karalamanın ve küskünlüklerin yeri değildir.

Yüce Allah ilk mescidi “evim” ve “bu beytin rabbi” ifadeleriyle yüceltmiştir. Bundan dolayı Kabe’ye “Beytullah” denilmiştir. Sevgili Peygamberimiz Hz.Muhammed (sas) “Beytullah” ifadesini diğer mescidler için de kullanmıştır.

Camilerde görev yapan din görevlilerimiz, bulundukları yerlerde insanlarımıza İslam’ın emir ve yasaklarını anlatmakta, güzel ahlakla toplumumuzun manen yükselmesinde önemli katkılar sağlamaktadır. Bu sebeple camilerde hangi sıfatta olursa olsun, konuşanlar sözlerine azami dikkat etmek durumundadırlar. Birliğe ve bütünlüğe zarar vermemelidirler.

Devletimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, istiklal ve istikbalimiz için silah arkadaşlarıyla birlikte, şanlı ve şerefli bir mücadele vermiştir. Çok zor şartlarda ve yedi düvelin üzerimize geldiği bir ortamda, iman, inanç ve sarsılmaz bir azimle Türk Milleti’nin hür bir şekilde yaşamasını sağlamıştır. İnancımız odur ki, kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti ebedi olarak, güçlü ve müreffeh bir şekilde yaşamaya devam edecektir.

Unutulmaması gereken önemli bir husus; Diyanet İşleri Başkanlığımızın kurucusu da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın her personeli, özellikle de din görevlilerimiz, vatan, millet, devlet, bayrak ve hürriyet kelimelerinin kıymetini çok iyi bilmekte, özümsemekte ve vatandaşlarımıza anlatmaktadır.

Anadolu’muz; İngilizlerin, Fransızların, İtalyanların ve Yunanlıların işgaline uğradığında, milli mücadelemizde Mustafa Kemal Paşa’ya ilk destek veren hocalar, müftüler, din adamlarıdır. Bu gerçek asla unutulmamalıdır.

Denizli Müftüsü Ahmet Hulusi Efendi, İlk Diyanet İşleri Başkanımız Mehmet Rifat Börekçi, Amasya Müftüsü Hacı Tevfik, Müftü Mestan Efendi, İmam Ali Efendi, İmam-Hatip Çürükzade Hacı Mehmet Efendi ve daha niceleri Atatürk’ün başlattığı istiklal ve istikbal mücadelemizin yanında ve önünde olmuşlardır.

Gerçekler ortada iken, görevde veya emekli de olsa hiç kimse, milletimizin ortak değeri olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk aleyhinde olabilecek söz ve davranışlarla,  Diyanet İşleri Başkanlığı’mızı ve vatan millet sevdalısı din görevlilerimizi töhmet altında bırakamaz.

Birkaç kişinin yanlış düşünceleri yüzünden, herkesin hocası olan din görevlilerimizi ve toplumu din konusunda aydınlatmak ve bütün siyasi görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinen Diyanet İşleri Başkanlığını zan altında bırakamaz.''

Editör: Haber Merkezi