Hindistan'ın Udaipur kentinde gerçekleşen çarpıcı bir davada, Yargıç Rahul Choudhary, yaşananları "en nadir görülen olaylardan biri" olarak nitelendirerek, bu tür bir eylemi “insanlığa karşı bir suç” olarak değerlendirdi.
Hukukun Zaferi Mi? Tarihi Karar Ne Anlama Geliyor?
Savcı Dinesh Paliwal, mahkemenin kararını “tarihi” bir gelişme olarak tanımladı ve üst mahkemenin onayına gönderileceğini açıkladı. Karar ile ilgili önemli bir detay ise, sanığın 30 gün içinde itiraz hakkının bulunması. Sanık avukatı Surendra Kumar Menariya ise müvekkilinin masum olduğunu belirterek, kararın temyiz aşamasında bozulacağını ileri sürdü.
Acı Gerçekler: Lakshmi'nin İfadeleri Neler Anlatıyor?
2016 yılında evlenen Lakshmi, trajik sonuna yaklaşırken polise, doktorlara ve icra memuruna verdiği ifadelerde eşinin kendisine “koyu tenli” diyerek aşağılayıcı kelimelerle hitap ettiğini aktardı. Lakshmi, 24 Haziran 2017 gecesi yaşanan olayda, eşinin kendisine "cildi açacak" olduğunu iddia ettiği kahverengi bir sıvıyı vücuduna sürdüğünü ve bu sıvının asit gibi bir koku yaydığını belirtti.
Olayın devamında, eşinin Lakshmi’nin vücuduna ateş vermesi sonucu kabus gibi bir yangın yaşandı. Yangın sırasında sanığın kalan sıvıyı da üzerine döküp kaçtığı, Lakshmi’nin ailesi tarafından hastaneye kaldırıldığı fakat yaşamını yitirdiği kayıtlara geçti.
Ayrımcılıktan Kurtulmanın Yolları Neler?
Aktivistler, Hindistan'daki bu durumun sadece bireyleri değil, bütün toplumu etkilediğini vurguluyor. Süregelen önyargılarla başa çıkabilmek için eğitim, farkındalık ve toplumsal değişim gerektiğini belirten uzmanlar, bu tür ayrımcılıklara karşı durmanın yollarını arıyor.
