Japonya Savunma Bakanı Koizumi Şinjiro, X hesabından yaptığı paylaşımda, Rusya’ya ait iki Tu-95 bombardıman uçağının Japon Denizi üzerinden ilerleyerek Doğu Çin Denizi’nde Çin’e ait iki H-6 bombardıman uçağıyla buluştuğunu bildirdi. Uçakların daha sonra Okinava ile Miyako Adası arasından Şikoku’ya uzanan hatta birlikte uçtuğunu aktardı.
Koizumi ayrıca bombardıman uçaklarına Çin’e ait 8 J-16 savaş uçağı ile Rusya’nın A-50 erken uyarı ve kontrol uçağının eşlik ettiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“İki ülkenin bombardıman uçaklarının tekrar eden uçuşları, Japonya civarındaki faaliyetlerini genişlettikleri ve yoğunlaştırdıkları anlamına geliyor. Japonya’ya karşı açık bir gösteri niyeti taşıyan bu faaliyetleri ulusal güvenliğimiz için endişe verici görüyoruz.”
Öte yandan Çin Savunma Bakanlığı Sözcüsü Cang Şiaogang, devriyenin iki ülke ordularının yıllık işbirliği planı kapsamında gerçekleştirildiğini belirtti. Faaliyeti “stratejik hava devriyesi” olarak nitelendiren Cang, bunun Çin ve Rusya Hava Kuvvetlerinin bölgesel güvenlik sınamalarına karşı kabiliyetini gösterdiğini savundu.
Bölgedeki hareketlilik
Ortak devriye sırasında Güney Kore Genelkurmay Başkanlığı, 2 Çin ve 7 Rus savaş uçağının ülkenin Hava Savunma Tanımlama Bölgesi’nin doğu ve güney bölümlerine girdiğini duyurmuş, uçakların Güney Kore hava sahasını ihlal etmeden ayrıldığını açıklamıştı.
Çin ve Rusya yılda bir veya iki kez Kore Yarımadası ve Japon takımadaları çevresinde benzer devriyeler düzenliyor. Son olarak Kasım 2024’te 5 Çin ve 6 Rus uçağı Kore ve Japonya’nın ADIZ bölgelerinden geçmişti.
Uluslararası hukukta tanımlı olmayan ADIZ, ülkeler tarafından tek taraflı belirleniyor ve askeri uçaklar potansiyel tehdit olarak değerlendirilerek uyarılıyor.
Gerilimin yaşandığı bir döneme denk geldi
Devriyenin, Japonya Başbakanı Takaiçi Sanae’nin Tayvan Boğazı’na yönelik olası bir müdahaleyi “ülkesinin varlığını tehdit eden durum” olarak değerlendireceğini söylemesi nedeniyle Pekin ile Tokyo arasında yaşanan diplomatik gerilimin devam ettiği bir dönemde gerçekleşmesi dikkati çekti.
Başbakan Takaiçi’nin 7 Kasım’da yaptığı açıklamalar Çin’in tepkisine yol açmış, Japonya’nın Pekin Büyükelçisi Çin Dışişleri Bakanlığına çağrılarak protesto notası verilmişti.
