Dünün, CHP’nin vatana ihanetlerini, parti içindeki bölünmelerini, parti içinde birbirlerine ayak oyunlarını ve partiye hâkim olmak adına kurulan oluşumları kaleme aldığım yazım içerisinde Ekrem İmamoğlu’na suikast iddialarına da değinmiştim. Ama bazı noktalara değinmediğimi düşünerek bu yazıyı kaleme almaya karar verdim.

          Türkiye bir akşam vakti, Oda Tv merkezli “Ekrem İmamoğlu’na suikast yapıldığı ve suikast timinin yakalandığı” haberlerine odaklandı. Sol medya ve bunlara yancılık yapanlar, bu haberin üzerine öyle balıklama atladılar ki, köpürttükçe köpürttüler. Âdeta “halk kahramanına, demokrasi kralına, hizmetlerin sultanına” karşı, terör örgütleri suikasta kalkışmıştı. Oysa Ekrem İmamoğlu bu sıfatların hiçbirini taşımıyor ve yaşatmıyordu. Ama düzmece suikast haberlerini böyle köpürtüyorlardı. Ta ki, Emniyet Genel Müdürlüğü ve İçişleri Bakanı “Böyle bir suikast girişimi ve suikast girişiminden yakalanan kişi söz konusu değildir” açıklaması yapana kadar. O saatten sonra da Ekrem İmamoğlu adına algı yapan kim varsa kendi propaganda köpüklerinde boğuldu.

          Hizmetiyle konuşulmayan Ekrem İmamoğlu’nu çeşitli aralıklarla “İmamoğlu ölüm tehdidi aldı”, “İmamoğlu’na suikast timi yakalandı” haberleriyle diri tutmaya, halkın nazarında da “Adamı bi rahat bırakmadılar ki, çalışsın” algısını yaratarak hizmetsiz geçen yılların üzerine çizik attırmaya çalışıyorlar.

          Ekrem İmamoğlu’na suikast yapan ve suikast timinin yakalandığı iddia edilen örgüt hangisi? DEAŞ…

          ABD eski Başkanı Trump’ın “IŞİD’in kurucusu o. Obama IŞİD’i kurdu. Ve şunu da söylemeliyim, yardımcılığını da ezik Hillary Clinton yaptı” dediği terör örgütü… Orta Doğu bölgesinde emperyalizme taşeronluk yapmak için âdeta bir gecede kurulan IŞİD (DEAŞ) niçin Ekrem İmamoğlu’na suikast yapsın ki? Türkiye’de bir kaos istiyorlarsa elbette yapabilirler. Nihayetinde Türkiye’nin en büyük ilinin bir belediye başkanı…

          Ama ilginç olan, ABD’nin kurduğu bir terör örgütü olan DEAŞ’ın suikast yapacağı iddia edilen Ekrem İmamoğlu’nun, yine ABD’nin kontrolünde olan ve silahlarıyla beslediği terör örgütü PKK’dan büyük destek alan biri olmasıdır.

          Yerel seçimler öncesi terör örgütü PKK’nın tüm büyükbaş Kandil kadrosu teker teker açıklama yaparak, terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP’nin tüm yöneticileri açıklamalar, programlar, mitingler yaparak, cezaevindeki terörist Demirtaş da arka arkaya açıklamalar yaparak Ekrem İmamoğlu’na oy ve destek istediler.

          Ekrem İmamoğlu da bunu hiç karşılıksız bırakmadı ve hem PKK’ya, hem HD(P)KK’ya, hem terörist Demirtaş’a devamlı sahip çıkan açıklamalar yaptı.

          Bir terör örgütünün suikastına maruz kalacağı iddia edilen kişinin, başka bir terör örgütüyle fingirdeşmesi ne kadar garip değil mi?

          DEAŞ’ın suikast yapacağı iddiasıyla ortalığı ayağa kaldırdıkları adam, binlerce kişinin ölümünden sorumlu olan terör örgütü üyesi Selahattin Demirtaş için “Siyasetteki çizgisini çok beğeniyordum” demişti. On binlerce kişinin ölümünden sorumlu olan terör örgütü PKK’ya yardım ve yataklık yapan HD(P)KK için “Başımın üzerinde yerleri var. HDP’lilere layık olmaya çalışıyorum” demişti.

          Terör örgütü PKK’ya hizmet taşıdıkları için kayyum atanan ve görevden alınan HD(P)KK’lı belediye başkanlarını Diyarbakır’da ziyaret eden, onlarla sarmaş dolaş pozlar veren de aynı kişiydi.

          Terör örgütü üyelerine böyle sahip çıkan, onları sürekli öven birinin başka bir terör örgütünün suikastına maruz kalacağını kurgularken biraz da bunlara kafa yorsalar iyi olmaz mı? Gerçi yalan kurguların şahı olan Oda Tv’nin en becerikli olduğu alan gerçekleri gizlemek, saklamak ve olduğundan farklı göstermek değil mi?

          İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’na yapılacak herhangi bir suikast elbette Türkiye Cumhuriyeti’ne yapılmış demektir.

          Ama o sıfatı taşıyan kişi de, Türkiye Cumhuriyeti’nin şerefine leke sürecek bir şekilde terör örgütleriyle bu samimi ilişkilere girmemelidir. Terörist Demirtaş için “Çizgisini çok beğeniyordum” diyen bir adam maalesef Türk-İslam tarihinde kutsal bir şehir olan İstanbul’un başında belediye başkanı ve şimdi başka bir terör örgütü adı kullanılarak üzerinde algı ve imaj çalışmaları yapılıyor. Geldiği günden bu yana tatilleri, polemikleri, İstanbul halkının sorunlarına karşı duyarsızlıklarıyla anılan biriyle geçen yıllara gerçekten yazık olmuştur. Önümüzdeki yıllar da farklı olmayacaktır.

          Terör örgütü DEAŞ üzerinden suikast senaryoları yazanlar, niçin terör örgütü PKK üzerinden aynı senaryoyu yazmıyor? Çünkü ortada bu kadar samimiyet, sıcak ilişki varken tutmaz değil mi?

          Bir zamanlar “İmamoğlu ölüm tehdidi aldı” diye ortalığı ayağa kaldırdınız, mesajı atan CHP’li çıktı.

          “Ekrem İmamoğlu’na suikast yapıldı ve suikast timi yakalandı” diye seferberlik başlattınız, düzmece çıktı.

          Yani ne yaparsanız yapın Ekrem İmamoğlu’nun dökülen yanlarını toplayamazsınız. İstediğiniz algıyı yapın, istediğiniz propagandayı yapın… Olan İstanbul halkına oldu. Artık yapacak bir şey yok, önümüzdeki seçime kadar böyle bir adama katlanacaklar…