Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da düzenlenen 9. Future Investment Initiative (FII) – Geleceğe Yatırım Girişimi kapsamında gerçekleştirilen “Egemenlik ve Küreselleşme Arasındaki Denge Nedir” başlıklı panelde konuştu.
“Küreselleşme, dünya ekonomisinin en güçlü motoru oldu”
Küreselleşmenin, son 30 yılda dünya ekonomisinin en güçlü itici gücü haline geldiğini belirten Şimşek, “1990’dan bu yana küresel ticaret hacmi altı katına çıktı ve bir milyardan fazla insan yoksulluktan kurtuldu. Türkiye olarak biz de dışa açık bir ekonomi olmayı sürdürüyoruz. Bölgesel ve küresel entegrasyonun hem öneminin hem de faydasının farkındayız” ifadelerini kullandı.
“Riskleri azaltırken kabiliyetlerimizi geliştirmeliyiz”
Küreselleşmenin faydalarının yanında, bazı stratejik alanlarda risk yönetiminin önemine dikkat çeken Şimşek, “Enerjide arz güvenliği, sağlık, biyoteknoloji ve yapay zeka gibi alanlarda hem iş birliğine açık kalmalı hem de kendi kabiliyetlerimizi güçlendirmeliyiz. Veri gizliliği ve siber güvenlik konularında da ulusal yetkinliğimizi artırmak zorundayız” dedi.
Şimşek, küreselleşmenin yarattığı ekonomik dengesizliklerin toplumsal tepkilere yol açtığını belirterek, “Bu tepkileri doğru politikalarla dengeleyebilirsek, küresel işbirliğini sürdürebiliriz. Artık tamamen küreselleşmeden kopma değil, riskleri azaltma dönemindeyiz” değerlendirmesinde bulundu.
Korumacılık tartışmalarına da değinen Bakan Şimşek, “Gümrük vergileri kısa vadede cazip görünse de uzun vadede ekonomiye fayda sağlamaz. Küresel ticaretin daralması halinde dünya ekonomisi yüzde 3’lük büyümeyi bile sürdüremeyebilir” dedi.
Yapay zeka ve dijitalleşme sürecine ilişkin olarak da Şimşek, Türkiye’nin bu alandaki vizyonunu şöyle özetledi:
“Yapay zeka ekosistemini dikkatli yönetiyoruz. Stratejik özerklik sağlamak amacıyla düşük yörüngeli uydularla kendi iletişim ağımızı kuruyoruz, fiber altyapıya ve 5G+ teknolojisine yatırım yapıyoruz. Ayrıca nükleer enerji yatırımlarıyla yapay zekanın enerji ihtiyacını karşılamaya hazırlanıyoruz. Türkiye, her yıl 940 binden fazla üniversite mezunu veriyor ve bu genç nüfus giderek dijital teknolojilerde uzmanlaşıyor.”
“Uluslararası teknoloji devlerini Türkiye’ye çekmek istiyoruz”
Şimşek, uluslararası teknoloji şirketlerini Türkiye’ye çekmeye çalıştıklarını ve dijital düzenlemelerde temkinli olduklarını ifade ederek, Avrupa Birliği’nin Dijital Pazar Yasası’na katılmadıklarını belirtti. Ayrıca serbest ticaret anlaşmalarının korumacılığa karşı önemli bir kalkan olduğunu vurguladı:
“Birleşik Krallık ile anlaşmayı neredeyse tamamladık. Avrupa Birliği ile ise Gümrük Birliği’ni güncelleyerek kamu alımları, hizmetler ve tarımı kapsayacak şekilde genişletmek istiyoruz.”
