Kasım ayında açıklanan enflasyon verilerinin son yılların en düşük seviyelerine gerilemesi, ekonomik programın etkilerini daha görünür hale getirirken gözler bu kez asgari ücret artışına çevrildi. Yıllık enflasyonun yüzde 31,07’ye, aylık enflasyonun ise yüzde 2,04’e inmesiyle birlikte, 2026 yılı için uygulanacak asgari ücret düzenlemesinin nasıl şekilleneceği merak konusu oldu.
Enflasyonda gerileme hızlandı, gözler asgari ücret artışına çevrildi
Kasım ayında aylık enflasyonun son 2,5 yılın en düşük seviyesine inmesi, yıllık enflasyonun da yüzde 31,07’ye gerileyerek son 4 yılın dip noktasını görmesinin ardından dikkatler asgari ücret düzenlemesine yöneldi.
Türkiye’de fiyat istikrarını güçlendirmeyi amaçlayan ekonomik ve mali programın etkileri kasım verileriyle daha belirgin ortaya çıktı. Ekim 2022’de yüzde 85,51 ile zirve yapan yıllık enflasyon, kademeli düşüşünü sürdürerek kasımda yüzde 31,07 seviyesine indi. Aylık enflasyon ise yüzde 2,04 ile son 2,5 yılın en düşük oranına geriledi. Böylece, programın 2026 için öngördüğü tek haneli enflasyon hedefine yönelik ilerleme devam etti.
Mayıs 2024’e kıyasla enflasyondaki düşüş; gıdada 43, temel mallarda 38, hizmette 52, kirada 62 ve eğitimde 39 puana ulaştı. Kira enflasyonunun son 42 ayın en düşük düzeyine inmesi, konut arzını artıran projelerin etkisinin görülmeye başladığı şeklinde değerlendirildi. Deprem bölgesindeki konut teslimleri ve sosyal konut projelerinin, kira tarafındaki düşüşü desteklemeyi sürdüreceği öngörülüyor.
Enflasyondaki düşüş trendinin belirginleşmesiyle birlikte asgari ücrette yapılacak düzenleme, ekonominin ana gündem maddelerinden biri haline geldi.
“Ücret artışlarının enflasyona etkisi yüksek”
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sefer Şener, ücret artışlarının bütün sektörleri maliyet ve fiyat yükselişi şeklinde etkilediğini, bu nedenle enflasyon üzerindeki etkisinin yüksek olduğunu belirtti.
Şener,
“Ücretlerdeki her yüzde 10’luk artışın 1 ila 1,5 puan arasında enflasyona doğrudan yansıdığını görüyoruz. Dolaylı etkisi ise çok daha yüksek. Enflasyonda bir düşüş trendine girildi, bu trendin kararlılıkla sürdürülmesi gerekiyor. Koşullar oluşuncaya kadar sıkı para politikasına devam edilmelidir. Bu politikalara kararlılıkla devam edildiği sürece 2026 yılında da enflasyon düşüşü devam edecektir.”
değerlendirmesinde bulundu.
Kamuoyunun asgari ücret artışına odaklandığını hatırlatan Şener, 2025 yılında ücretin yılın tamamını kapsayacak şekilde, enflasyon hedefiyle uyumlu biçimde belirlendiğini hatırlattı. 2026 için de benzer bir yöntemin izlenmesinin yüksek ihtimal olduğunu belirten Şener, şunları söyledi:
“2026 yılı için Merkez Bankasının enflasyon beklentisi yüzde 16. Eğer asgari ücret bu beklenti doğrultusunda belirlenirse, artışın yüzde 16’nın üzerinde olması gerekecektir. Ücret artışlarının dezenflasyon sürecine zarar vermemesi adına, fahiş fiyat artışlarıyla ilgili önlemler mutlaka artırılmalıdır. Yapılacak artışların piyasada yeni fiyat yükselişleriyle karşılanmaması için gerekli adımların atılması elzem görünüyor.”
