Küresel piyasalarda bu hafta dalgalı bir seyir öne çıkıyor. ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz indirim sürecine yönelik artan iyimserlik ve güçlü gelen bilançolar risk iştahını desteklerken, ABD ile Çin arasındaki ticaret gerginliğinin yeniden tırmanabileceğine yönelik endişeler piyasalarda karışık bir tablo oluşturdu.
ABD’de hükümet kapanması veri akışını sekteye uğrattı
ABD’de federal hükümetin kapalı kalması, makroekonomik veri akışını durma noktasına getirdi. Bu durum, yatırımcıların ekonomik gidişata ilişkin öngörülerini zorlaştırıyor.
Öte yandan Çin’in nadir toprak elementleri ihracatına sınırlama getirmesinin ardından ABD Başkanı Donald Trump’ın ek tarife tehdidinde bulunması, risk algısını yeniden artırdı. Trump, Çin’in kasıtlı olarak ABD’den soya fasulyesi ithalatını durdurmasını “ekonomik düşmanlık” olarak nitelendirdi ve karşılık olarak yemeklik yağ ticaretini sonlandırmayı değerlendirdiklerini açıkladı.
ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, küresel tedarik zincirlerinde Çin’e güvenilemeyeceğini belirterek, “Riskleri azaltmak ve tedarik ağlarını çeşitlendirmek için müttefiklerle daha yakın çalışmalıyız” değerlendirmesinde bulundu.
ABD Ticaret Temsilcisi Jamieson Greer ise Çin’in nadir element kararını “küresel tedarik zincirleri üzerinde güç kazanma girişimi” olarak yorumladı.
Ekonomiye günlük 15 milyar dolarlık yük
Bessent, hükümetin kapalı kalmasının ekonomiye günde 15 milyar dolara kadar maliyet getirdiğini ifade ederken, Demokrat Parti’ye hükümeti yeniden açma çağrısında bulundu.
Eylül ayına ilişkin enflasyon verileri ve diğer önemli ekonomik göstergeler de bu nedenle ertelendi. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verisinin 24 Ekim’de açıklanması bekleniyor.
Fed’in faiz indirimi beklentisi güçleniyor
Veri eksikliğine rağmen, para piyasalarında Fed’in ekim ve aralık toplantılarında 25’er baz puan faiz indirimi yaparak toplamda 50 baz puan gevşemeye gitmesi bekleniyor.
Fed’in Bej Kitap raporunda ise düşük ve orta gelirli hanelerin artan fiyatlar karşısında indirim ve kampanyalara yöneldiği, yüksek tarifelerin ekonomik aktiviteyi zayıflattığı belirtildi.
Altın rekor tazeledi, dolar zayıf seyrediyor
Jeopolitik riskler ve faiz indirimi beklentileri altın fiyatlarını yukarı taşımaya devam ediyor. Ons altın 4.242,12 dolara yükselerek tarihî zirvesini gördü. Dolar endeksi ise üç gündür düşüşte ve şu sıralarda 98,6 seviyesinde bulunuyor.
ABD 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,02 seviyesinde dengelenirken, yatırımcılar güvenli liman varlıklarına yöneliyor.
Şirket bilançoları piyasaları destekledi
ABD’li yatırım bankaları Bank of America ve Morgan Stanley’nin beklenenden iyi gelen bilançoları borsalarda yükselişi destekledi. Teknoloji tarafında da ASML, AMD ve Intel hisselerinde yüzde 4 ila 9 arasında artışlar görüldü.
Bu gelişmelerle birlikte New York borsasında S&P 500 endeksi yüzde 0,40, Nasdaq endeksi yüzde 0,66 yükselirken, Dow Jones yatay kapandı.
Avrupa ve Asya’da karışık görünüm
Avrupa borsaları, Fransa hariç genel olarak satıcılı seyretti. Fransa’daki emeklilik reformu tartışmaları yatırımcı gündeminde yer alırken, CAC 40 endeksi yüzde 1,99 yükseldi. Almanya, İtalya ve İngiltere borsaları ise günü düşüşle tamamladı.
Asya’da ise ABD–Çin gerginliği risk iştahını baskılasa da yarı iletken hisselerinde alıcılı seyir öne çıktı. Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,3, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 2,1 yükseldi.
Yurt içinde gözler konut ve banka verilerinde
Borsa İstanbul’da dün yüzde 1,44 artışla 10.464,48 puandan kapanan BIST 100 endeksi, bugün 10.500 ve 10.600 direnç seviyelerini test edebilir.
Dolar/TL 41,84 seviyesinde işlem görürken, analistler yurt içinde konut fiyat endeksi, satış istatistikleri ve haftalık para-banka verilerinin, yurt dışında ise Avro Bölgesi dış ticaret dengesi ve ABD Philadelphia Fed endeksinin takip edileceğini belirtti.
