ABD donanması, halihazırda yeryüzünün en sıcak noktasında geri adım atmayacağını, tam tersine gerginliği körükleyeceğini belli eden bir adım atarak Çin'e eşi görülmemiş bir rest çekti.

ABD'de 20 Ocak'ta gerçekleşen sancılı devir teslimin ardından başkanlık koltuğuna oturan Joe Biden, henüz görev süresinin üçüncü haftasında şimdiye kadar ki en stratejik hamlesini Pasifik Okyanusu'nda yapıyor. USS Theodore Roosevelt ve USS Nimitz uçak gemilerini Güney Çin Denizi'ne, USS John S. McCain savaş gemisini ise Tayvan Boğazı'na gönderen Pentagon, bu kez ABD'nin en büyük nükleer denizaltısı USS Ohio'yu Pasifik'te devriyeye çıkarıyor.

CNN International'da 'Bu Pasifik'teki en korkutucu ABD donanma silahı olabilir' başlığını taşıyan analizde, Soğuk Savaş'ta birçok Sovyet şehrini aynı anda yok etmek için üretilen denizaltının harekete geçtiği belirtildi. Brad Lendon imzalı analize göre, Biden yönetimi ABD'nin müttefiklerine bağlılığını göstermek ve açık-özgür Hint Pasifik'i korumak için USS John S. McCain'den sonra USS Ohio denizaltısıyla gövde gösterisine girişiyor.

Uzun yıllar nükleer füzelerle okyanusların altında dolaşan denizaltıdan daha sonra nükleer füzeler çıkarıldı ancak halen kapasitesi inanılmaz. USS Ohio'ya tam 154 Tomahawk kruz füzesi yüklenebiliyor. Bu denizaltıyı en yakın rakibinden yüzde 50'yi aşkın daha fazla bir kapasiteye ulaştırıyor. Denizaltıdan karaya da fırlatılabilen füzelerin savaş başlıkları 450 kilogram ağırlığa sahip.

Pekin yönetimi halihazırda devasa kaynaklarla savaş uçağı ve gemilerini vurabilen onlarca denizaltılık bir filo geliştirmeye çalışıyor. Çin'in hedefi elbette düşman denizaltılarını batırmak. Ancak CNN'deki analize göre, tüm ilerlemeye rağmen Çin henüz Soğuk Savaş dönemindeki denizaltı gücüne ulaşabilmiş değil. Londra'daki Kraliyet Birleşik Hizmetler Enstitüsü'nde donanma uzmanı olan Sidharth Kaushal, USS Ohio'nun Pasifik'te operasyonel hale getirilmesi halinde Çin kıyılarına kadar gizlice yaklaşabileceğini söylüyor.

Dev denizaltı şimdiye kadar yapılmış en sessizlerden biri. Soğuk Savaş döneminde USS Ohio ile birlikte üretilen 17 denizaltı, nükleer başlıklar da takılabilen 24 Trident kıtalararası balistik füze taşıyabiliyordu. Pentagon, Sovyetler Birliği'nden gelebilecek muhtemel bir nükleer füze saldırısına karşı denizaltıları suyun altında kontra saldırı için bekletiyordu.

Suyun altında uzun süre sessizce kalabilen USS Ohio, Soğuk Savaş'ın sona ermesiyle Michigan, Florida ve Georgia gibi denizaltılarla birlikte güncellendi. Dört denizaltıya 2007 yılında balistik füzeler yerine güdümlü füzeler yüklendi. İçine özel kuvvetler için bölüm yapıldı, daha küçük denizaltılar yerleştirildi. USS Ohio, 2007'den bu yana ABD'nin batı kıyısındaki Kitsap Deniz Üssü'nde görev yapıyordu ve sıklıkla Pasifik Okyanusu'ndaki ABD toprağı Guam Adası'na sevk ediliyordu.

Denizaltının Pasifik Okyanusu'ndaki yeni görevinden fotoğrafları ise donanmanın resmi Twitter hesabı paylaştı. Fotoğraflarda denizaltının üstünde botları hazırlayan ABD özel kuvvetler askerleri görülüyordu.

Savaş gemisi Tayvan Boğazı'ndan geçti

USS John S. McCain savaş gemisi, geçen hafta Çin'in bağımsızlığını kabul etmediği Tayvan'la arasındaki boğazdan geçerek yine Pekin'in hak iddia ettiği Şişa (Paracel) adalarının kara sularına girdi. ABD'nin hamlesi Çin'in ciddi şekilde tepkisini çekti ve savaş gemisinin peşine düşüldü. Ocak ayı sonunda ise Pekin yönetimi bağımsızlığını kabul etmediği Tayvan semalarında çok sayıda savaş uçağı uçurdu, Güney Asya'da şimşek yüklü bulutlar çarpıştı. Reuters gövde gösterisinin ABD uçak gemisinin bölgeye ulaşmasından hemen sonra gerçekleştiğini bildirdi. Tayvan, USS Theodore Roosevelt uçak gemisinin tartışmalı Güney Çin Denizi'nde bulunduğu sırada en az 15 uçağın hava sahasını ihlal ettiğini açıkladı. Çin jetlerine karşı Tayvan savaş uçakları da havalandı.

Analistler, Çin'in gövde gösterisiyle Joe Biden'ın Tayvan'a vereceği desteğin seviyesini test ettiğini belirtiyor. BBC Tayvan muhabiri Cindy Sui, 'Biden için güçlü bir mesaj' verildiğini aktarıyor. BBC muhabirine göre, Pekin yönetimi arka bahçesi gibi gördüğü bölgede jetlerini uçurarak aynı zamanda Tayvan lideri Tsai Ing-wen'e de bir uyarı gönderdi.

2 dakika 30 saniyelik video

Tayvan ve Çin, hayli fırtınalı geçen 2020 yılını geride bıraktı. Eylül ayında savaş uçaklarıyla birbirlerine meydan okudular, birkaç hafta geçmeden resmi televizyon bu kez dünyanın yüreğini ağzına getiren görüntüleri ekrana getirdi. Çin ordusu, komşu ülke Tayvan'ın işgalini prova eden bir tatbikata girişti. Amerikan Washington Post gazetesi, 'Çin Tayvan'ı yeni video görüntüsüyle tehdit etti' başlığıyla haberi sundu.

Çin Merkez Televizyonu (CCTV) kanalının yayınladığı video kaydında, binlerce askerin havadan ve karadan ismi açıklanmayan bir adaya füzeler ve insansız hava araçlarıyla saldırdığı görülüyor. Adanının kıyısına çıkarma yapan Çin birliklerinin gerçek mermiler kullandığı bildirildi. 2 dakika 30 saniyelik kayıtta havalanan helikopterlerden de yine füzeler ateşlendi. Su altında gerçeleşen patlamalar, ateş açan tanklar, karadan fırlatılan onlarca füze video kaydında dikkat çeken ayrıntılar arasında.

En hassas bölgesel sorun

Tayvan, Çin'in en hassas bölgesel sorunu. Çin'de 2005 yılında Ulusal Halk Kongresi'nin yıllık toplantısında, Tayvan’ın bağımsızlığına karşı gündeme alınan yasa tasarısı oybirliğiyle kabul edilmişti. Söz konusu yasa, resmi olarak bağımsızlık ilan etmesi halinde Tayvan’a karşı askeri güç kullanılmasını öngörüyor.

Çin Tayvan'ı bir gün anakara ile bir araya gelecek bir eyaleti olarak görse de, birçok Tayvanlı ülkelerinin bağımsız olduğunu savunuyor. Çin ayrıca uluslararası alanda tecrit etmeye çalıştığı Tayvan'la, diplomatik ilişkileri olan az sayıdaki ülkeye de baskı uyguluyor. Pekin yönetimi 2019'un başında Tayvan'ın bağımsızlığının bir felaket olacağını duyurmuş, Şi Jinping ada ülkesinin egemenliklerini kabul etmemesi halinde saldırabileceklerini söylemişti. Ada ülkesindeki bağımsızlık yanlılarını tehdit eden Çin lideri Şi, "Tayvan'daki herkes, bağımsızlığın, büyük bir felaket olacağını anlamalıdır" demişti: "Ayrılıkçı herhangi bir adıma izin vermeyeceğiz. Kuvvet kullanmamak noktasında bir söz vermeyeceğimiz gibi, tüm gerekli adımları atmak konusunda da hakkımızı saklı tutacağız"

 

Tayvan'ın en önemli müttefiki ise, ABD. Washington, Nisan ve Mayıs 2019'da Çin'in muhalefetine rağmen Tayvan Boğazı'na savaş gemileri göndermişti. Corona virüs ve ticaret savaşları, ABD'nin Çin'e yaptırımları ve Güney Çin Denizi'nde Pekin'in askeri ağırlığını artırmasının yanı sıra Tayvan da taraflar arasındaki gerginlik başlıklarından biri.

ABD'den Tayvan'a 15 milyar dolarlık silah satışı

ABD Tayvan'la diplomatik ilişkisi kurmasa da çeşitli anlaşmalar gereği Tayvan'ı koruma altında tutuyor ve bu ülkeye silah satıyor. Pentagon'un açıkladığı verilere göre, son 10 yılda Tayvan'a 15 milyar dolardan fazla silah satışı yapıldı. Tayvan Boğazı, Çin'le Tayvan'ı birbirinden ayırıyor. Boğazın genişliği ise, 180 kilometre. 1949 yılında Çin iç savaşı sırasında, komünistlere yenilen milliyetçiler, Tayvan adasına kaçmışlardı. Nüfusunun yüzde 90'ından fazlası Han kökenli Çinli olan Tayvan, Çin ile ticari ve kültürel ilişkileri bulunmakla birlikte, ülkenin demokratik niteliğini de korumak istiyor.

ABD Savunma Bakanlığı'nın (Pentagon) 2019'un başlarında yayınladığı bir rapor, Çin'in dünyanın en gelişmiş silah sistemlerine sahip olduğunu göstermişti. Pentagon'un istihbarat faaliyetlerini yürüten Savunma İstihbarat Dairesi'nin (DIA) raporuna göre Çin, bazı alanlarda rakiplerini geçti. Raporda, Çin kısmen ülke pazarına girecek yabancı şirketlere teknolojik sırlarını verme zorunluluğu getiren yasaları sayesinde son yıllarda askeri alanda büyük ilerleme kaydetti.

Raporda, "Mümkün olan her yolla teknolojiye erişen Çin, donanma tasarımları, orta ve uzun menzilli füzeler ve hipersonik silahlar da (ses hızından defalarca daha hızlı olan ve füze savunma sistemlerine yakalanmayan füzeler) dahil olmak üzere bir dizi teknolojide lider konumuna yükseldi. Teknoloji erişimine çoklu yaklaşık sayesinde Çin Halk Kurtuluş Ordusu şimdi bazı en modern silah sistemlerine sahip. Hatta bazı alanlarda dünya lideri" denildi.

DIA'nın raporunda, "Hava, deniz, uzay ve siber uzaydaki askeri kabiliyeti, Çin'i bölgede iradesini dayatabilecek konuma getirdi" ifadesi yer alıyor. İstihbarat raporunda, Çin'in bölgesel ve küresel hedefleri vurabilecek, radara yakalanmayan orta ve uzun menzilli savaş uçakları geliştirdiğini, bu uçakların 2025'e kadar operasyonel hale gelebileceği belirtiliyor.

 
Editör: Haber Merkezi