Enerji kaynaklarını çeşitlendirme stratejisi kapsamında önemli adımlar atan Türkiye'de elektrik kurulu gücünün beşte birini 'kara elmas' oluşturuyor. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sait Kızgut, kömürün yaşanan enerji krizinde öneminin ortaya çıktığını belirterek, Almanya'nın kömüre dönme çalışmalarının kısa süreçte gerçekleşecek çalışmalar olmadığını ifade etti.

 2018 yılında kömür ocaklarını kapatan Almanya, Rusya-Ukrayna savaşıyla başlayan doğalgaz krizinin ardından yeniden kömüre dönmek için çalışma başlattı.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan ZBEÜ Maden Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sait Kızgut, enerji krizinin derinleşeceğini ve uzun dönemde etkileri olacağını belirtti.

Kömür ocaklarının üretim yapmasa bile yine işçi çalıştırılması ve her türlü bakım faaliyetlerinin sürdürülmesi gerektiğini anlatan Kızgut, "Krizin derinleşeceği kesin gözüküyor. Şu anlamıyla hemen durulacağa benzemiyor. Uzun dönemde etkileri olacak. Kömür ocaklarının açılması dendiği zaman ocaklara bir kaç gün içerisinde üretim yapılacağı şeklinde algı var. Aslında bu algı doğru bir algı değil. Çünkü kömür ocaklarını eğer siz kapatmışsanız ve burada üretime kısa vadede geçmeyi planlıyorsanız buradaki çalışmaları sanki ocaklar açıkmış gibi sürdürmeniz gerekiyor. Ocaklarda yine işçiler çalıştırmanız gerekir. Burada her türlü bakım faaliyetleri, su atmayla ilgili ortamın tahkimatıyla ilgili faaliyetlerinizi sürdürmeniz gerekiyor. Kısa çok kısa sürede Almanya'daki kömür ocaklarının açılması söz konusu olmayacak. Yalnızca söz konusu olan Almanya'nın şu anda bunu gündeme almış olması ve bu konuda çalışmalar yapacak olması. Bu yüzden Almanya ve Avrupa krizin derin olacağını söylüyorlar. Bu kışı nasıl geçireceklerini söylüyorlar. Aksi takdirde çabuk açılacak olsaydı bu kışla ilgili herhangi bir kaygılarının olmaması gerekirdi. Almanya'nın kömüre dönme çalışmaları çok kısa süreçte olacak çalışmalar değil. Bununla ilgili ocakların durumunu bilmeden yorum yapmak, onların bu ocaklarda ne durumda olduklarını bakım faaliyetleriyle ilgili herhangi bir ilgi sahibi olmadığım için yorum yapmam güç. Şunu söyleyebilirim ki maden ocakları sıradan bir işyeri değil. Bunların varlığının korunması gerekir. Eğer sizin bununla ilgili planlarınız var" diye konuştu.

"BÜYÜK BİR OCAĞIN TAM KAPASİTEYLE ÜRETİME GİRMESİ YAKLAŞIK BEŞ YIL"

Zonguldak'ta da özel sektöre verilmiş projeler olduğunu ifade eden Kızgut, Amasra'da özel bir şirketin sürdürdüğü çalışmalar olduğunu söyleyerek, "Zonguldak'ta sürdürülen projeler var. Özel sektöre verilmiş proje vardı 'Bağlık' projesi dediğimiz. 1,5 senede henüz kömüre erişememişlerdi. Örneğin Amasra'da özel bir şirketin sürdürdüğü çalışma var. Ocaklar 10 yıla yakın bir süredir açılmaya çalışılıyor. Henüz üretim başlamadı. Büyük bir çaplı ocağın üretime geçmesinin üç yıl kadar bir süre alacağını söyleyebilirim. Bu da tam kapasite değil. Üretim başlar, minimum seviyede sürerken bizim hazırlık işleri dediğimiz maden ocağının yani kömüre erişilmesi için yapılan işler devam eder. Büyük bir ocağın tam kapasiteye girmesi yaklaşık beş yıl" dedi.


"ZONGULDAK KÖMÜRÜ DEMİR-ÇELİK İÇİN BİR HAM MADDE"

Bir ton demir cevheri için yaklaşık 700 kilogram kömür ihtiyacı olduğunu, bu nedenle de Zonguldak havzasındaki taşkömürünün stratejik bir ürün olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Kızgut, sözlerini şöyle tamamladı:

"Zonguldak kömürü bir ham madde demir çelik için. Demir cevherine ihtiyacınız varsa kömüre de ihtiyacınız var. Yani bir ton cevher için en az 600-700 kilogram civarında kömüre ihtiyacınız var. Biz de bu nedenle Zonguldak havzasında kömürün stratejik bir ürün olarak değerlendirilmesini istiyoruz. Enerji ham maddesinin ötesinde. Çünkü zorda kaldığınız zaman ihtiyacınız olan demir çeliği üretmeniz gerekiyor. Şunu da gördük ki ambargolar; zaman zaman ülkeleri ayakta duramaz, varlığını sürdüremez hale getirebiliyor. Bizim de ayakta durmamız Türkiye Cumhuriyeti olarak çok önemli. Stratejik olarak tanımlayabileceğimiz Zonguldak'taki taşkömürü varlığını korumamız çok önemli. Birim maliyet düzeyinde şeklinde değerlendirmemiz doğru yaklaşımlar değil. Ülkemizin bütün varlığını bir bütün olarak değerlendirmemiz gerekiyor."

TÜRKİYE'DEN KARA ELMAS HAMLESİ! DOĞAL GAZ KRİZİNE ÇARE OLACAK

Türkiye Taş Kömürleri Genel Müdürlüğü tarafından Amasra-B sahasının özel bir şirkete kiralanmasının ardından bölgede 600 milyon dolar tutarında yatırım yapan şirket yerli kömür üretiminde tam mekanize sistem kullanacak.

Üretimleri 215 milyon Euro'ya mal olan ve 12 bin ton ağırlığındaki mekanizasyon ekipmanlarını taşıyan geminin Bartın Limanına demirlemesinin ardından nakliye işlemlerine başlandı.

"İLK ETAPTA YILLIK 5 MİLYON TON KARA ELMAS ÜRETİLECEK"

Yerli kömür üretimi başlangıcı öncesinde son aşamaya gelen şirket mekanizasyon ekipmanlarının kurulumunun tamamlanmasının ardından ilk etapta yıllık 5 milyon ton kömür üretimi gerçekleştirmeyi hedefliyor.

Yerli kömür üretiminde kullanılacak mekanizasyon sistemlerinin tırlara yüklendiği Bartın Limanında incelemelerde bulunan AK Parti Grup Başkanvekili ve Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç yaptığı açıklamada, "Zonguldak ve Bartın'ımız Türkiye taşkömürü rezervini karşılayan iki ilimiz. Türkiye'nin kesin tespit edilen toplam 1,5 milyar ton kömür rezervi var. Bunun 1 milyar tonu Zonguldak sınırlarında, 500 milyon tonu da Bartın-Amasra çevresinde. Biliyorsunuz Amasra-A sahasında Türkiye Taşkömürü Kurumumuz üretimine devam ediyor. B sahasında da rödevans yoluyla özel şirkete kiralama söz konusu oldu. Özel şirketin hazırlık çalışması da uzun zamandır devam ediyor. 8 metre çapında ve 800 metre derinliğinde 3 tane kuyu açılmıştı ve bunların galerileri de sürülmüştü. Kömür çıkarmaya hazır hale yavaş yavaş gelinmişti. Şimdi bu ekipmanlarla beraber, bunların kurulumundan sonra kömür üretilmeye başlandığında Türkiye'nin yerli kömürü ülkemiz ekonomisine de kazandırılmış olacak" dedi.

KARA ELMAS TÜRKİYE'NİN ENERJİSİNE KATKI SAĞLAYACAK

Projenin Batı Karadeniz için çok önemli olduğuna da değinen AK Parti Grup Başkanvekili Tunç, "Bu noktada biz yerli kömürümüzü her zaman destekliyoruz. Bu anlamda özel sektörün çalışmalarına destek verdiğimiz gibi Türkiye Taşkömürü Kurumunun da kapasitesini artırması yönünde hükümetimizin ve Cumhurbaşkanımızın hassasiyeti devam ediyor. Çünkü Uzun Mehmet'ten bu yana Zonguldak'ımız ve Bartın'ımız madencilikte çok büyük emek sarf etti bu yörenin insanları. Türkiye'nin enerjisine katkı sağladı. Şimdi Türkiye'nin enerjisine doğalgazla da katkı sağlayacağız. Bu ekipmanlar bir an önce yerin altına kurulsun, kurulurken de çok sayıda insan çalışacak. Ve ardında da o ayaklarda, panolarda üretim başladığında işçilerin alımı noktasında bizler sevinmiş olacağız. Ben tekrar hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Batı Karadeniz için önemli bir proje, maliyetli bir proje. Elbette çalışanlara baktığımız zaman içlerinde yabancılar da var ama çoğunluk burada yerli kömürde yerli istihdam sağlanmış olacak" şeklinde konuştu.

TÜRKİYE VE AVRUPA'NIN EN BÜYÜĞÜ: 2500 KİŞİ İSTİHDAM EDİLECEK

Türkiye'nin ve Avrupa'nın en büyük taşkömürü yatırımına imza attıklarının altını çizen Hattat Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İlyas Börekçi ise, "Taşkömürü yatırımımız Türkiye'nin ve Avrupa'nın en büyük taşkömürü yatırımı. Uzun süredir Amasra'da faaliyet gösteriyoruz. Bu gelen ekipmanlarla birlikte aslında yatırımımızın üretime başlaması açısından son aşamasındayız. İlk aşamada 5 milyon ton kömür üretimi gerçekleştireceğiz. Daha sonra alacağımız yeni ekipmanlarla üretimi 10 milyon tona kadar çıkartacağız. Bugüne kadar alt yapı olarak hemen hemen her şeyi tamamladık. Sadece kömürü çıkartmak için mekanize ekipmanlara ihtiyaç vardı onlarda bu gemiyle gelmiş oldu. Tam kapasiteye ulaştığımızda 2 bin 500 kişiye istihdam sağlayacağız burada." dedi.

Editör: Haber Merkezi