Engellilik kavramı, bozukluk ve özürlülük kavramlarını içinde barındıran daha genel bir kavramdır. Engel kavramı sadece bireyi ilgilendirmez. Çünkü engelli biri, sosyal ortamda sürekli başka engellerle karşılaşır. (Okulda, cadde ve sokaklarda, kamu kurumlarının binalarında, sinemalarda, alışveriş merkezlerinde, spor alanlarında vb.) Dolayısıyla engel bir sosyal sorun olmasından dolayı toplumun da bir sorunu durumuna gelir.

Çünkü bireyler çok değişik nedenlerden dolayı engelli hale düşebilmektedirler. Engelli bireyler toplumun en büyük azınlık gruplarından biridir. Bu insanlar engelli olmaları nedeniyle hem kamusal alanda, hem de özel alanda pek çok sorun yaşamaktadırlar. Başlıca sorunları toplumdan dışlanma.

Engelli bireyler, engelli olmayan bireylerle eşit haklara ve imkânlara sahiptir.

Hepimiz günlük hayatımızda onlarla karşılaşırız, yanlarından geçip gideriz. Ne dertleri olduğunu, nasıl bir mücadele ve psikolojik savaş içinde olduklarını düşünmeyiz bile.

Engellilerin istihdamını gerektiren nedenleri çok çeşitlendirmek mümkün olmakla birlikte, bunların temelde iki önemli nedene, ekonomik ve sosyal nedene dayandığını söyleyebiliriz. Ancak, bu nedenlere geçmeden önce, özürlülerin sağlam insanlara göre istihdam edilmeye daha çok ihtiyaç duyduklarının kabul edilmesi gelmektedir.

Çünkü bu ihtiyacın karşılanması, her şeyden önce engellinin bir biçimde toplumdan soyutlanması önlenmekte, diğer bir deyişle özürlüye sosyal ve psikolojik olarak tedavi edici bir etki yapabilmektedir. Diğer taraftan, hem çalışarak kazandığı para ile başkasına muhtaç olmamak, hem de yetişkin bir insan olarak üretime katılmak, engelli bile olsa her insanın gösterdiği normal bir tepki olmaktadır.

Engelli kime denir ?

Doğuştan ya da sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duygusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaşama uyum sağlama ve gündelik gereksinimlerini karşılamada güçlükleri olan ve korunma, bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişilerden çalışma gücünün en az %40'ından yoksun olduğu, sağlık kurulu raporu ile belgelenenlere engelli denir.

Engelli çalıştırma yükümlülüğü nedir ?

Özel sektör işverenleri 50 veya daha fazla işçi çalıştırdıkları, özel sektör iş yerlerinde yüzde  üç engelli, kamu iş yerlerinde ise yüzde dört engelli çalıştırma yükümlülüğü bulunmaktadır.

 Çalıştırılacak engelli sayısı ne şekilde tespit edilir ?

1 . Zorunlu çalıştırılacak engelli işçi sayısının tespitinde belirli ve belirsiz süreli iş sözleşmesine göre çalıştırılan tüm işçiler dahil edilir.

2 . Kısmi süreli iş sözleşmesine göre çalışanların çalışma süreleri dikkate alınarak tam süreli çalışmaya dönüştürülür ve iş yerindeki tam süreli çalışan işçi sayısına ilave edilir. İş yerinde kısmi süreli olarak çalıştırılan engelli bulunması halinde bunların da çalışma süreleri tam süreye dönüştürülür ve toplam işçi sayısından düşülür.

3 . İş yerindeki işçi sayısının tespitinde, yer altı ve su altı çalışanlar hesaplamada dikkate alınmaz.

4 . 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun'a göre kurulan özel güvenlik şirketleri ile kurumların kendi bünyelerinde kurulan özel güvenlik birimlerinde güvenlik elemanı olarak çalışanlar, engelli çalışan işçi sayısının tespitinde dikkate alınmaz.

5 . Aynı il sınırları içinde birden fazla iş yeri bulunan işverenin bu kapsamda çalıştırmakla yükümlü olduğu işçi sayısı, toplam işçi sayısına göre belirlenir.