“Aslında enkazın altında kalan Y-CHP zihniyetinin belediyecilik anlayışı olduğu belgelenmiştir.”

Bu sözler MHP Lideri Devlet Bey’e ait…

Hakikatin dile getirildiği sözler…

İzmir depreminin beşinci gününde İzmir’e gelip “Hâlâ neden enkaz kaldırılmadı?” diyebilen Dersimli Kemal’e en iyi cevabı enkazdan çıkarılan Aydan bebek vermiştir, anlayana elbette!

*

Şuursuz, millî kaygısı olmayan, iktidar düşmanlığı ile yanıp tutuşan “proje adamlar”dan başka ne beklenebilirdi?

Bir afetten bile güya “siyasî nema” bekleyen kafayı neyle ıslah edebilirsiniz ki?

Müslüman bir memlekette “Askıda ekmek”ten “siyasî acizlik” çıkarabilen kafayı açıklamak mümkün mü?

“21 senedir Y-CHP’li belediyenin yönettiği İzmir”de sadece iktidarı sorumlu tutmak da bunların husumetlerinin en iyi göstergesi değil mi?

Aslında “İzmir’de enkazın altında kalan” Y-CHP’dir!

*

Yıllardır güzelim Türk İzmir’i “hormonlu büyük köy” olarak yöneten kafadır Y-CHP…

Aydın’dan İzmir Otogar’a doğru gidenler bu “gecekondular şehri”ni çok iyi görür…

Utanmadan “toplanan deprem paralarının nereye gittiğini” sormaya devam ediyorlar da “21 senedir bizim Y-CHP’li İzmir BB ne yapmış?” demiyorlar!

Demokrat, Atatürk sevdalısı İzmirlileri “çantada keklik görmeye” devam!

Aslında kendisine “Gel bakalım Muharrem” diyen Dersimli Kemal’i, seçimde Y-CHP’den fazla oy alan Muharrem İnce, tahlil etti geçen gün:

“Sıkıştığı zaman ortaya bir yalan atıyor!”

İlginç bir şey dikkatimizi çekti. 3 Kasım’da yapılan grupta Y-CHP’li Özel “115 vatandaşımız hayatını kaybetti” derken, 6 Kasım’da Derviş’in müsteşarı Y-CHP’li Öztrak “114 kişi hayatını yitirdi” diyor!

O Dersimli’nin yancısı Özel, “Önce 155” diyor, sonra “pardon 114 vatandaş” diyor, etinmeyip İzmir depremi ile 1999 depremini mukayese etmeye, Bahçeli’yi hedef almaya kalkıyor… Neden? İzmir BB’yi gözardı edebilmek için!

Bu Y-CHP öyle bir enkazın altındadır ki, “PKK sevici Y-CHP’li başkanın yönettiği İzmir’de vefat eden sayısı”ndan haberi yoktur!

Dersimli Kemal’in “Kızılay nerede?” dediği yerde, Öztrak bu kez Kızılay’a teşekkür edip “iyi ki varsınız” diyebiliyor! Kime inansak ki?

İnce, “yalan” konusunda haklı galiba, değil mi?

*

Hakikaten geçen gün Dersimli Kemal Bey, bir kanalda Millet İttifakı'nın dağıtılması için belli kişilere para verildiği ve parti kurma çalışmalarına destek olunduğunu” iddia etti!        Kastettiği isimler de Muharrem İnce ile Mustafa Sarıgül…

Yürürlüğe giren sosyal medya kanunu gereğince süresinde gereğini yapmayıp vergi vermeyen, temsilcilik açmayan Facebook, Twitter, You Tube, İnstagram, WhatsApp’a ceza kesilmesine ilk tepki de Y-CHP’den gelmişti.

İstanbul Tuzla’da 40 yıllık binaların kentsel dönüşüme girmesine “ret” oyu veren de Y-CHP idi…

*

FIRSAT VERİLMEMELİ…

Bu arada İzmir’e yardım yapmayı planladığını duyuran Batı uşağı ve İslâm düşmanı Suudilerden bir kuruş kabul edilirse hakkımızı helal etmeyiz…

Güya Vehhabi Kral Selman, istiyormuş!

Allah aşkına bu rezil bedevilerden ne gelirse gelsin kabul edilmesin… Siyonizmle anlaşma yaparlar, Ermenistan’la işbirliği yürütürler, KKTC’yi tanımazlar, PKK/YPG’ye sinsice destek verirler, Doğu Akdeniz’de Rum ve Yunan’a göz kırparlar…

Bu devşirme deyyuslardan Türk milletinin alacağı hiçbir yardım olamaz!

Dışişleri’nden güzel bir diplomatik ders bekliyoruz Suudilere…