Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle;

Aziz milletim, değerli milletvekili arkadaşlarım, sevgili gençler, hanımefendiler, beyefendiler sizleri hasretle muhabbetle selamlıyorum. Özellikle hazırlanan bu sürpriz gerçekten çok kısa da olsa benim için çok çok duyguluydu. İşte bu klipte izlediniz. Kitap, su, simit... Bunlar çocukluk yıllarımın en önemli başlıklarıydı. Videoda güzel tespitler vardı. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum.

Tüm İslam aleminin ve Milletimizin, dün başlayan mübarek üç ayları ile yarın gece idrak edeceğimiz Leyle-i Regaib'ini tebrik ediyorum.

İslam dünyasının her köşesinden feryatların yükseldiği, zalimlerin her geçen gün daha da azgınlaştığı bir süreçten geçiyoruz. İlk kıblemiz Kudüs'ün mahremiyetine yönelik pervasız saldırılar giderek artıyor.

Malum deprem felaketi kendini bize sürekli hatırlatıyor. son olarak Van'da can kaybıyla sonuçlanan bir deprem daha yaşadık. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha Allah'tan rahmet yaralılara şifalar diliyorum. Bilim insanları yeni depremler beklendiğinin haberlerini veriyor. 

Öncelikle durumları aciliyet arz eden binaların yıkılıp yeniden yapılması için seferberlik başlattık. İlk etapta dönüştürülmesi gereken konut sayısı 6 milyon 700 bin. Hedefimiz her yıl 300 bin yeni konut inşa etmek. Marmara depreminin ardından 43 bine yakın konutu tamamlayıp vatandaşlarımıza teslim ettik.

Kanal İstanbul tek başına, diğer işlevlerinin yanında 500 bin konutluk bir kentsel dönüşüm projesidir. 

Deprem sonrası Elazığ'da 19 bin 180, Malatya'da 4 bin 432 yeni konut yapılması gerektiği ortaya çıktı. Şu ana kadar Elazığ'da 960, Malatya'da 678 konutun inşasına yıl sonunda teslim edilecek şekilde başlandı. Hedefimiz 1 yıl içinde 23 bin 612 konutun tamamını bitirip vatandaşımıza teslim etmek. Bugüne kadar 22 milyon vatandaşımızın oturduğu konutların depreme dayanıklılığı teyit edildi.

(Kılıçdaroğlu'na tepki)

Devlet elbette felakete uğrayan vatandaşlarının yanındadır. Ama devletle vatandaşın birlikte çalışması gerekiyor. FETÖ'den PKK'ya kadar tüm terör örgütlerini destekleyen bir kişi bu ülkenin ancak hasmı olabilir. Açık konuşmak gerekirse karşımızda hastalıklı bir zihniyet var. Bu ülkede kölelik yoktur ama zihnini ve elindeki imkanları emperyalistlere gönüllü olarak satmış olan kişiyi biliyoruz.

Suriye meselesinin ne olduğunu zerre idrak edememiş bir kişinin söylediği söz ancak sinek vızıltısı kadar değer taşır. İdlib'de kahraman askerlerimize, şehitlerimize hakaret eden asla bu milletin evladı olamaz. İdlib için 'adam kendi toprağını savunuyor' diyen bir kişi bu milletin evladı olamaz. Bana ettiği teklife bak. "Git Esed'le görüş" diyor. Sen görüşüyorsun zaten. Sen daha Esed'i görmediğin zaman biz zaten görüşüyorduk. Esed'e hangi teklifi yaparsak yapalım biz onun adam olmadığını gördük.

Sen siyaseti bilmiyorsun. Sen siyasetin cahilisin. Nerede ne oluyor haberin yok. Bunlar cibiliyet fukarası. Şu anda Apo'nun ortaklarıyla da ortaklığı var. Bunlar kalmadılar AP'de de beraber oturdular. 

Libya'da ülkemizin ne yapmaya çalıştığını anlamamış bir kişinin bu konuda söyledikleri deryada damla hükmünde dahi değildir. Gazi Mustafa Kemal Trablusgarp'ta ne işi vardı? Biz tarihimiz ile geleceğe yürüyen bir siyasi partiyiz. Bugün Libya'da Türk aşiretleri var ama sorun bilmez. Bu kadar işlerden uzak.

Biz bunları tanırız. Türk milleti Çanakkale'de 7 düvele karşı mücadele ederken de emperyalistlerin borazanlığını yapanlar vardı. 

Bu zatın sürekli saman konusunu açması zihin dünyası hakkında fikir veriyor. CHP'yi milletimize, başındaki zatı da hekimlerimize havale ediyorum. Türkiye'de 2019 yılında yaklaşık 24 milyon ton saman üretti. Bunun bir bölümünü de ihraç etti. Türkiye tarım ürünlerinde ithalatçı bir ülke değil, net ihracatçı bir ülke.

Türkiye dünyanın en önemli gıda, üretici ve ihracatçılarından biridir. 

Elbette siyasette ittifaklar vardır ve meşrudur. Meşru olmayan bu işi gizli saklı yapmaktır. Bölücü örgütün güdümündeki partinin eş başkanı CHP'ye ittifak ilişkilerini alenileştirme çağrısı yaptı. Ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar mızrak çuvala sığmıyor. Pek çok CHP belediyesinin yönetiminde bölücü terör örgütünün güdümündeki parti tarafından tayin edilmiş kişiler görev yapıyor. 

CHP gibi bir partiyi bölücü terör örgütünün kadrolarına teslim eden zihniyetin diğer alanlardaki hezeyanlarına şaşırmamak gerekiyor.Bize düşen görev CHP'li belediyelerdeki bu ihanetleri, yolsuzlukları takip edip milletimizin huzuruna çıkarmaktır.

(İdlib'de rejimin saldırıları)

Talebimiz rejimin saldırılarını bir an önce sonlandırıp gözlem noktalarımızın gerisine çekilmesidir. Gözlem kulelerimizi kuşatma altına alanlara verdiğimiz süre doluyor. Gözlem noktalarımızı bu kuşatmalardan öyle veya böyle kurtarmanın planlaması içindeyiz. Biz bu coğrafyanın misafiri değil ev sahibiyiz. Bunun için İdlib'de en küçük bir geri adım atmayacağız.

Şu anda en büyük sıkıntımız hava sahasını kullanamıyor oluşumuzdur. İnşallah yakında buna da bir hal çaresi bulacağız

Editör: Haber Merkezi