Bir tarafta sezonu üç kupayla tamamlama hayalini sürdüren Beşiktaş, diğer yanda kupa yarı finalinde olsa bile ligde son derece kötü günler geçiren Medipol Başakşehir. Aslına bakılırsa son şampiyon için kupa çok önemli değildi. Kupayı almak Avrupa bileti demekti ancak, ligdeki sıkıntıdan çıkmak çok daha önemliydi. Aykut Kocaman da bu düşünce ile çift hedefli bir kadro ile maça başladı. Orta saha kesici özellikli, kanatlar top taşıma özellikliydi. Hedef biraz daha önde oynamak, gol bulmaktı.

Ancak, evdeki hesap “çarşı”ya uymadı.

Sezonun en güvenli takımı Beşiktaş, hafta sonu yendiği rakibine karşı yine aynı güvenle başladı. Sergen Yalçın da, küçük bir rotasyonla maça başladı. İsimler değişse de oyunu, taktiği ve aklı değişmeyen takım, önce duran topla bir gol attı. Ofsayta yakalandı. Oğuzhan’ın derin pasın, gol ustası Aboubakar gole çevirdi. Hemen ardından gelen Nkoudou orta, Vida kafa golü…

Neredeyse terlemeden iki farkı bulan Beşiktaş, oyunu kendi istediği tempoya düşürdü. ‘Belki’ umudu ile maça başlayan konuk takım da, tepki veremedi.

İkinci yarıya Beşiktaş gevşek, Başakşehir baskılı başladı. Siyah Beyazlıların kupa kalecisi Utku, oyun sıcakken kurtarıp, oyunun soğumaya başladığı dakikalarda hata yapınca maça heyecan geldi.

Kalesinde beklemediği golü gören Beşiktaş, topu rakip alana taşıdı. Oyun alanının genişlemesi topun bir o kalede, bir diğer kalede görünmesini sağladı. Beşiktaş’ın kaçırdığı dakikalarda Başakşehir kaçırmadı. Oyuna skor dengesi de geldi.

Uzayan dakikalar oyun içi gerilimi de arttırdı. Hafta sonu asıl hedef ligde en kritik maçlarından birine çıkacak olan Beşiktaş, işi uzatmak istemese de bunu başaramadı. Kime döneceği belli olmayan uzatma dakikalarında bir an Fenerbahçe’yi aklından çıkaran Siyah Beyazlılar, yorgun-argın bitirdiği maçtan istediğini aldı.