Can Azerbaycan’ımızın Ermeni işgali altındaki topraklarını geri almak için başlattığı harekâtı başarı ile sürdürmesini, büyük bir heyecan ve gururla takip ediyoruz. Ermenistan’ın Paşinyan denilen terörist Başbakan’ının çaresizlik içinde söyledikleri, yaptıkları ibret vericidir ve Türk düşmanlığının hangi boyutlara ulaşabildiğinin, kalleşliğin, ahlaksızlığın, şerefsizliğin, hatta köpekliğin nerelere kadar taşınabildiğinin açık göstergesidir.

HER ŞEY DÜNYANIN GÖZLERİ ÖNÜNDE YAŞANIYOR

Azerbaycan’ımız sahada mertçe bir mücadele verirken, Ermenistan denilen terör devleti bütün tarihi boyunca olduğu gibi yine sivillere yönelmiş, yine alçaklığın her türlüsünü sergilemiş ve teröre sarılmıştır. Olup bitenleri bütün dünya açık şekilde izliyor. İletişim çağındayız ve bilgiye her şartta ulaşma imkânı vardır. Hiçbir şeyin saklanması mümkün değildir. Azerbaycan bu konuda da çok başarılı bir sınav veriyor ve yaptığı bilgilendirme ve yayınlarla, bütün yanıltma ve karartma gayretlerinin önünü kesiyor. Buna rağmen Paşinyan denilen terörist, hem haksız ve hukuksuz şekilde işgal ettiği toprakların Ermenistan’a ait olduğunu iddia edecek kadar kahpeliğin dibine gömülüyor, hem sivilleri hedef alıyor, hem de sanki mağdur ve mazlum olan kendisiymiş gibi feryat ediyor. Bunları yaparken bir taraftan da başta PKK olmak üzere, nerede bir terör örgütü, nerede bir Türk düşmanı varsa, onlara sarılıyor, onlarla iş birliği yapıp zavallı halini kurtarmaya uğraşıyor.

EMPERYALİSTLER BİR ŞEY YAPAMIYOR

Bu yolun dönüşü yoktur. Her şey dünyanın gözleri önünde yaşandığı için, tasmasını tutanlar, Ermenistan denilen katil terör devletini emperyalist emelleri için kullananlar da fazla bir şey yapamıyor. Macron denilen kalleşin yalan ve iftiraları dünyayı güldürmekten ve kendi cehaletini ve yetersizliğini daha açık ve görünür hâle getirmekten başka bir sonuç vermiyor. ABD’den gelen gürültü, Biden denilen ahlaksızın çığırtkanlığı da sadece kâğıt üzerinde kalıyor. Rusya’nın tavrı çok dikkat çekicidir. Putin’in Paşinyan denilen teröriste açık bir tavır aldığında şüphe yok. Ancak söz konusu Rusya olunca bir değil, bin defa düşünmek gerekiyor.

RUSYA’NIN TAVRI

Rusya’nın bugüne kadar sahadan uzak durmasının altında, yaptığı kâr ve zarar hesaplarının yattığına en küçük bir şüphe yoktur. Bir tarafta Azerbaycan gibi hızla gelişen, etkinliği artan, saygınlığı yükselen, Türkiye’nin öz kardeşi bir ülke var. Diğer tarafta ise tarihi boyunca dünyanın ve özellikle bölgenin başına bela olmaktan başka hiçbir şey ortaya koyamamış, bugün de başta Rusya’ya sonra da bölgeye ayak bağı olup her şeyi zora sokan, her türlü belayı ve musibeti beraberinde taşıyan devlet görünümlü bir terör yapısı mevcut. Paşinyan denilen terörist, bu haline bakmadan bir de kendince oyun kurmaya çabalayıp, var olan dengeleri bozmaya kalkışıyor. Bütün bunlar Rusya’nın bugünü için de, geleceği için de Azerbaycan’la iş birliği yapmasının çok daha doğru, çok daha faydalı, çok daha isabetli olacağını ispatlıyor. Zaten Putin de onu yapıyor, en azından şimdilik.

PKK’LI KATİL SÜRÜSÜ DE ÇUKURA GÖMÜLECEK

Azerbaycan’ımız çok doğru bir strateji ve çok iyi planlanmış bir taktikle işgal altındaki topraklarını en az zayiat ve en hızlı biçimde geri alıyor. Ermenistan denilen terörist devletin cephedeki ve cephe gerisindeki bütün yığınakları, silah ve mühimmat depoları, destek unsurları imha edilip, stratejik yerler öncelikle ve ivedilikle ele geçiriliyor. Her ne kadar bir zaman vermek yanlış olsa da, biz işgal altındaki toprakların tamamının geri alınmasının fazla uzun sürmeyeceği kanaatindeyiz. Ermeni teröristlerin arkalarına bile bakmadan, hatta silahlarını bile bırakıp kaçtıklarını görüyoruz. Paşinyan denilen teröristin, PKK’lı katil sürüsünü sahaya sürmesi de hiçbir şeyi değiştirmeyeceği gibi, alayı birden bulundukları çukurlara gömülecektir.

İNSANLIK SUÇU İŞLENİYOR

Ermenistan demek, terör ve soykırım demektir. Köşeye sıkıştıkça sivillere musallat oluyor, alçaklık ve kalleşliklerine yenilerini ekliyorlar. Nitekim, Gence’ye, Sututan’a ve Terter’e yaptığı saldırılar bir insanlık suçudur. Azerbaycan’ımız bu katillerin kanlı oyunlarına gelmemiştir ve siviller konusunda azami dikkati göstermektedir. Azerbaycan’ı suçlamak ve terörist Ermenistan’a sahip çıkmak için fırsat kollayanların bütün hevesleri de kursaklarında kalmıştır. Yine de dikkatli olmak lazım. Karşımızda kahpeliğin her türüne müsait bir yapı var. Kendi sivillerini bombalayıp, sonra da “Azerbaycan yaptı” diyecek kadar alçalabileceklerini çok iyi biliyoruz. Ancak bunlar kanlı sicillerini daha da arttırmaktan başka bir işe yaramaz. Daha önce yaptıkları soykırım ve katliamlar da kayıtlardadır. Türk milleti bunları hiçbir zaman unutmayacağı gibi, başta uluslararası mahkemeler ve kurumlar olmak üzere, her yerde ve her zaman mutlaka hesabını da soracaktır. Azerbaycan’ımız bildiği yolda sonuna kadar devam etmelidir. Ateşkes çağrılarının ciddiye alınmaması çok doğru ve çok yerindedir. Biz Türk milleti olarak her zaman kendi işimizi kendimiz gördük, yine aynı şeyi yapıyoruz. Türk milletinin hiç kimseye ihtiyacı yoktur.