Gündeme dair konuşan Aytemiz Alanyaspor teknik direktörü Erol Bulut, Sporx.com'a samimi açıklamalarda bulundu.

Özel röportajdan önemli başlıklar şu şekilde;

Belki de her şey Başakşehir'de başladı! Abdullah Avcı olmasaydı, kariyer ilerleyişiniz bu noktada olur muydu?

"Abdullah hocaya teşekkür etmek istiyorum. Bana güvenip tüm takımın ana bölümünü, yetkisini verdi. Sorumluluğunu ben aldım. Antrenmanlar uygulattım. Orada 3 senede kendimi çok iyi şekilde geliştirdim, kendi vizyonumu da biraz katabildim. Tabii bu bana güzel bir sıçrama sağladı. Ondan sonra zaten Malatyaspor'dan teklif geldi. Onu kabul ederek öyle bir ateşin içine kendimizi attık. Çünkü sonuçta Malatyaspor ilk deneyimim oldu. Hiçbir şeyin garantisi yok. İşler kötü gitmiş olsaydı farklı yerlerde olacaktık. Ama ben her zaman kendime güvendim. Takıma ne verebileceğimi biliyordum"

İyi futbolcu topluluğu yeterli mi?

"Başarı için sadece iyi bir futbolcu topluluğu yeterli değil. Başarı, birçok faktörü de bir arada olmaya zorunlu bırakıyor. Çalıştığınız takımlarda düşündüğünüz fotoğrafları her zaman göremiyorsunuz ancak Allah'a şükürler olsun Malatyaspor'da ilk  senemizde iyi bir performans çizerek ligi 10. sırada tamamladık, ikinci sezonumuzda da futbolcular, başkan, yöneticiler ve taraftarlar ile birlikte harika işler yaptık ve takımı UEFA Avrupa Ligi'ne katılacak seviyeye getirdik. Şimdi Alanyaspor'dayız ve çalışma isteğimizi, başarıya açlığımızı futbolculara aktarmaya çalışıyoruz. Alanyaspor'daki futbolcu topluluğu, Malatyaspor'daki futbolcu topluluğu ile kıyasladığımız zaman biraz daha farklı. Alanyaspor'da sezon başında iyi transferler yaptık ve onlar da iyi uyum sağladı. Şu anda Süper Lig'de zirveye tutunduk, inşallah bu performansımızı sürdürürüz"

Erol Bulut denince akla ilk gelen isimlerden biri de Joachim Löw! Gerçekten Erol Bulut için Löw bu denli önemli bir rol model mi ve Erol Bulut, kişisel futbol gelişimini nasıl sürdürüyor?

"Almanya'da Löw ile birebir çok fazla görüşemesek de ortak arkadaşlarımız ve eski futbolcular sayesinde birbirimize selam gönderiyoruz, fikir alışverişinde bulunuyoruz. Almanya Bundesliga, İtalya Serie A ve İngiltere Premier Ligi'ni çok iyi takip ediyorum, her maçtan kendi adıma bir şeyler kapmaya çalışıyorum. Şampiyonlar Ligi'ni de izliyorum ve oradan bazı takımlardan çıkarttığımız dersleri, kendi takımımızda denemeye çalışıyoruz.  Avrupa'da gördüklerimiz sonrasında antrenman yöntemlerimizi ve dilimizi daha farklı hale getirmeye çalışıyoruz"

Avrupa futbolunu çok yakından takip eden teknik direktörlerden birisiniz ve Erol Bulut'un kendisi ile özleştirdiği bir futbol adamı var mı?
 
"Conte ve Allegri taktik anlamda muazzam hocalar, müthiş işler yapıyor. City'de de Guardiola hücum anlamında futbolda çok yeni modellemeler getirdi, Pep topa sahip olarak oyunu geliştirmeye çalışıyor. Liverpool'da ise Klopp geçen sezon harika işler yaptı, bu sezon da mükemmel gidiyorlar. Hepsini çok yakından takip edip, öğrenmeye devam ediyoruz. Direkt olarak, "şu hoca gibi oynatmak istiyorum" diyemem. Manchester City'den çıkarttığımız dersi, kendi takımınıza uygulama şansınız pek yok, çünkü oradaki futbolcular ile kendi futbolcularımız arasında farklar var.  City'nin oynadığı futbolu, mevcut futbolcular ile oynadığınız zaman ortaya pek hoş olmayan sonuçlar çıkabilir"

Avrupa futboluyla bu denli entegre olan Erol Bulut'un hedefi sadece Türkiye'de büyük bir takım çalıştırmak olmamalı diye düşünüyoruz?
 
"Elbette hedefimde Avrupa'da da çalışmak var. Sadece futbolcuların değil teknik direktörlerinin de hedefi her zaman büyük olmalı. Ne için uğraştığınızı bilmeniz gerekiyor. Sonuçta hedefinizi küçük koyduğunuz zaman küçük işlerle uğraşmış oluyorsunuz ama hedefinizi maksimumuma koyduğunuz zaman onun için mücadele ediyorsunuz. Benim hedefim şu anda Alanyaspor'da başarılı olmak, takımı üst sıralara taşımak ve orada tutundurmak istiyorum. Sonrasına bakacağız."

Her futbol adamı için maçlardan önce ya da sonra bazı totemler  ya da inanışlar var! Sizin?

"Bizler de inancı güçlü insanlarız ve bizim de maçtan önce sığındığımız yeterince duamız var. Dua da okuyoruz, Kur'an-ı Kerim de okuyoruz. Allah kabul eder inşallah. Ramazan ayı geldiği zaman biz de orucumuzu tutuyoruz, namazımızı kılıyoruz, Oruç tutmak isteyen futbolcum tutabilir, hepsine saygım var. Antrenman saatlerinde geç olduğu zaman etkilemiyor ama sabah antrenman olduğu zaman bazen futbolcu sıkıntı yaşıyor. Maça 1-2 güne kala futbolcunun oruç tutmaması gerektiğini düşünüyorum, o vücudun bir performans göstermesi lazım, enerji lazım vücudunuza. Bunu veremediğiniz zaman bunun eksikliğini hem siz hem de takım yaşıyor. Zaten Kur'an-ı Kerim'de de yazılı bu; İşinizden dolayı tutamadığınız zaman daha sonra telafi edebilirsiniz. Kur'an Kerim'de şükürler olsun ki her şey rahat"

Türk futbolunda en çok konuşulan konulardan biri de yabancı sınırı. Alanyaspor'da 13 yabancı futbolcu ile mücadele eden Erol Bulut'un yabancı sınırlaması hakkındaki görüşleri nelerdir?

"Bu konuda benim fikrim net; Yabancı sınırlaması Türkiye'de serbest olması gerekiyor. Nedeni de şu; sınırladığınız zaman, gereksiz yere yerli futbolcuların fiyatları artacak. Yabancıyı serbest bıraktığınız zaman altyapıdan futbolcu çıkmadığı söyleniyor ama iki konunun birbiriyle alakası hiç yok. Yabancı futbolcu almak zorunda değilsin, 14 tane yabancı futbolcu serbest. Alma! 8 tane al, altyapıdan yine futbolcu çıkart. Sana kimse, 14 yabancı futbolcu var diye, altyapıya yatırım yapma. Sen yine altyapına yatırım yap"

 

Editör: Haber Merkezi