Belki de bu sezonun en organize, en rahat, en atak, en topa sahip oyunu ile başladı maça Fenerbahçe… Üstelik henüz maçın başında bir topu da direkten döndü. Ta ki, Harun’un yediği gole kadar… İşte kalecilik böyle bir şey. Bir anlık dikkat dağınıklığı pahalıya mal olabiliyor. Sarı Lacivertliler üstün oynadıkları maçta, Harun’un basit hatası sonucu bir anda geriye düştü. Ama bırakmadı maçı Fener-bahçe, gol aradı durdu. Bilinçli, organize, bol paslı bir oyunla rakibinin üzerine gitti, golü de buldu. Sarı Lacivertlilerin üstün oyununa, Kasımpaşa da yardımcı oldu diyebiliriz. Savunmasını bir türlü ku-ramadı, ev sahibi ekip, rakibinin oyununu kabul etmek zorunda kaldı. İkinci golü de buldu Fenerbahçe ancak bu kez de işgüzar Soldado’ya takıldı ve VAR’ın da yardımıyla gol geçersiz sayıldı. İkinci yarıda da roller değişmedi. Fenerbahçe yine etkili, Kasımpaşa ise zaman zaman ani ataklarla ra-kibinin üzerine gitti. Anlamadığımız tek şey Ersun Yanal’ın oyuncu tercihi oldu. Defansa yapışan, hü-cuma katkı sağlamayan Jailson dururken, arı gibi çalışan Eljif Elmas’ın tercih edilip, Moses’in oyuna alınmasını çözemedik. Halbuki, çekersin Eljif Elmas’ı orta sahaya, kanatlarda da Moses ve Valbuena ile beslersin Soldado’yu olur biter. Elinde, cezası sonrası sahalara dönen Mehmet Ekici varken, bu fut-bolcuyu o kadar süre yanında oturtmasına da anlam veremedik. Fenerbahçe’de Valbuena’nın skora katkısı sürüyor. Dün de yapacağını yaptı Fransız futbolcu. Yoruldu-ğu anlarda ve oyundan çıkmadan önce kazanılan serbest atışta çok akıllı bir vuruşla takımını öne ge-çirdi. Ancak burada hakem Halis Özkahya’ya bir çift lafımız olacak. Kafamız işte böyle pozisyonlarda hakemlerimizin çifte standartları nedeniyle karışıyor. Rakibe bir değil, iki kez dirsek atmanın cezası kırmızı kart değil, nedir ? Üstelik pozisyonu VAR’da da izlemesine rağmen, sarı kartını çıkardı Özkahya ! Dedik ya, Fenerbahçe iyi, Kasımpaşa da etkisiz bir futbol ortaya koydu. Durum böyle olunca da goller arka arkaya geldi. Sarı Lacivertliler 7.5 aylık bir aradan sonra, İstanbul da olsa, deplasman galibiyetine ulaştı. Şimdi artık bu galibiyetle Fenerbahçe’nin tehlike bölgesinden uzaklaştığını söyleyebiliriz. Ersun Ya-nal’ın ilk kez bir hedefinin, ilk ayağının tuttuğunu söyleyebiliriz. İkinci yarının lideri olacağını söyle-yen Yanal, daha sonra 8’de 8, sonra da 4’te, 4 hedef koymuştu. Oh be hocam bu haftayı atlattın. Fenerbahçe’de hedefinin ilk ayağını tutturdun, darısı kalan üç haftaya. Artık hep söylediğin “Önümüzdeki sezon hazırlıklarına” gönül rahatlığı ile tehlikeyi hissetmeden baş-layabilirsin. Hatta kalan maçlarda gençleri deneyebilir, onlara şans verebilirsin. Nasıl olsa bu sezon için başka he-definiz kalmadı.