Özellikle 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra, Türk devletinin ve hükümetinin terörle mücadele kararlılığı herkesin kabul edeceği bir gerçektir. Kim ki bu gerçeği gölgelemek yahut yok saymak istiyor onun ülkemiz üzerinde başka bir hesabı vardır. Daha doğrusu onun başkalarının hesabına çalıştığı çok nettir. Türkiye 2016 yılından bu yana Fırat KalkanıBarış Pınarı, Bahar Kalkanı, Zeytin Dalı, Pençe-Kilit adını verdiği Suriye ve Irak üzerindeki terör örgütlerini hedef alan birçok başarılı operasyon yapmıştır. Bu operasyonlarda on binlerce terörist öldürülmüştür. Türkiye’deki muhalefetin önüne barikat kurmaya çalıştığı Zeytin Dalı Operasyonu’nda sırf 4600 YPG’li terörist öldürülmüştür. Bu operasyona, o günlerde karşı çıkmış olan ve “Erdoğan Afrin’i almak için karşılığında ne verdin?” şeklinde abuk sabuk konuşmalar yapan birisi vardı, o kişi geçtiğimiz günlerde Türk devleti ve hükümetinin terörle mücadelesini yine gölgeleme işine başlamıştır. Türkiye’deki gelişmeleri düzenli takip eden herkes kimden bahsettiğimi zaten anlıyordur ama ben ismini vererek yazıma devam edeyim. Ümit Özdağ!

Türk devleti ve hükümetinin gerçekleştirdiği terörle mücadele kararlılığına bir takıntısı olduğu muhakkak olan Ümit Özdağ, düzenlediği bir basın toplantısında "Efendim, 'Türkiye içinde hiç PKK'lı kalmadı bu bizim başarımız' deniliyor. Hayır. Türkiye içinde PKK'lı sayısının azalması sizlerin başarısı değildir. PKK Suriye'nin kuzeyinde devlet kurma sürecinde olduğu için bütün elemanlarını Suriye'nin kuzeyine çekti ve Amerika'nın desteği ile onları yeniden eğitiyor da onun için yoklar.” cümlelerini kurmuş…

Türkiye’nin terör örgütü PKK’ya karşı verdiği mücadeleyi yok sayarak yalan söyleyen Ümit Özdağ, “PKK ABD desteğiyle Suriye’de güçleniyor” diyerek kendi tezatlığını da ele veriyor. “Terör örgütü PKK Suriye’de güçleniyor” diyorsan, o halde niçin Zeytin Dalı Operasyonu günlerinde Türk Ordusu’nun başarısı, hükümetin kararlılığı ortada iken “Şimdi Afrin’e baktığımızda Erdoğan ne yazık ki Türk askerinin kanı üzerinden siyaset yapıyor. Erdoğan Afrin’i almak için karşılığında ne verdin?” cümlelerini kuruyordun?

“PKK ABD desteğiyle Suriye’de güçleniyor” diyorsan, 2019 yerel seçimleri öncesi katıldığı televizyon programında sunucu Didem Arslan Yılmaz’ın “Türkiye’nin beka sorunu olmayacak diyorsunuz da Suriye’nin kuzeyindeki Amerika’nın varlığını ve oradaki silahlı güçleri, YPG’yi nasıl desteklediğini biliyorsunuz” tespiti yaparken, “YPG bize mi saldıracak? Hayır efendim. Türkiye’nin beka problemi yok” cevabını veren Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı olması için niçin onunla seçim protokolü yapmıştın?

Desteklediğin Kemal Kılıçdaroğlu aynı zamanda kapalı kapılar ardında PKK’nın/YPG’nin siyasi uzantısı Yeşil Sol ile anlaşmamış mıydı?

Kandil ve Yeşil Sol bu anlaşmalara dair birçok açıklama yaptığında CHP’den bir tane onları yalanlayan cevap verildi mi? PKK’lı Sırrı Sakık “Öcalan ve diğer terör tutuklu ve hükümlülerinin genel afla çıkacağı sözünü” işaret ederek “Kılıçdaroğlu kapalı kapılar ardında verdiği sözleri kamuoyu ile paylaşmalı” dediğinde niçin Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyen herkes susmuştu?

Yeşil Sol paçavralarının dalgalandığı, “Dişe diş, kana kan. Seninleyiz Öcalan” sloganlarının atıldığı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Van mitingine onu destekleyenler niçin tepkisiz kalmıştı?

Muhataplarına çok sorduk cevap veren olmadı ama seçim ortağı olarak sen cevap versene Ümit Özdağ!

Hem “YPG bize saldırmaz. Türkiye’nin beka problemi yok” diyeni Cumhurbaşkanı yapmaya kalkıyorsun, hem Suriye üzerinde terör örgütlerine yapılan operasyonlara çamur atıyorsun hem de bugünlerde çıkıp “PKK ABD desteğiyle Suriye’de güçleniyor” diyorsun.

 “Hem ayranım dökülmesin hem yoğurdum ekşimesin” düşüncesiyle kimi kandırdığını düşünüyorsun?

Ümit Özdağ, bir insanın “Türkiye’de terör örgütü PKK’ya karşı mücadele yapılmadı” demesi için ağır şizofreni hastası olması gerekir. Sarı torbalara giren terörist leşleri sosyal medyanın en çok etkileşim alan görselleri iken, sen niçin bunları yok sayıyorsun? Buradaki amacın Türk Ordusunu zayıf, terör örgütü PKK’yı güçlü göstermek mi?

Bir zamanlar terör örgütlerinin bölgesi denilen il ve ilçelerde bugün festivaller, şölenler yapılıyorsa, halk huzur içindeyse bu terörle mücadele eden Türk devleti ve hükümetinin başarısı değil midir? Irak ve Suriye’de terör örgütü PKK’nın sözde en düzey isimleri öldürülürken niçin bir gün onların haberlerini paylaşıp TSK ve MİT’e teşekkür etmedin, destek vermedin Ümit Özdağ?

Eskiden terör örgütü PKK ile sadece Türkiye sınırları içinde mücadele eden Türk devletinin şimdi Irak ve Suriye’de en üst düzeydeki terör örgütü mensuplarını öldürüyor olması bir başarı değil midir?

ABD merkezli PBS News’in muhabiri Simona Foltyn “PKK’nın izniyle Kandil’e geldik ve bölgede çekim yaptık. Fakat PKK’nın tüm üst düzey yöneticileri İHA’lar sebebiyle saklanıyordu. PKK sözcüsü bile görüş vermek için bizle buluşamadı” sözleri Türkiye’nin terörle mücadeledeki kararlılığının ispatı değil midir?

Ümit Özdağ yabancı istihbaratların etki ajanı değilse, bildiğiniz çukurda debelen bir stratejik zeka sahibidir.

Türk Ordusu’nun gerçekleştirdiği Fırat Kalkanı Harekâtı sırasında da (7 yıl önce) çıkıp bugün TSK’yı aciz, zayıf gösterdiği gibi yine "Türk askerleri Suriye sınırları içinde aç, susuz haldeler, giymeye giyecek, yemeye yiyecek, banyo yapmaya yer bulamıyorlar" türünden açıklamalar yapmıştı.

TSK’da o günlerde "TSK'nın Fırat Kalkanı Harekâtı'na iştirak eden birliklerinde (gerek sınır boyunda gerekse Suriye içerisinde) lojistik sıkıntılar olduğu, askerlerin iyi beslenemediği, banyo imkanları olmadığı vb. bir kısım haberler gündemi işgal etmişti. Bunun üzerine zaten harekâtın başından beri tedarik ettiğimiz ve dağıtımını düzenli olarak yaptığımız, sağladığımız bazı imkânları istedik ki halkımız da görsün. Bir kısım çok da iyi niyet taşımayan ferdi girişimleri dikkate alarak yapılan haberler bizden önce halkımızı üzmektedir. Devlet bütün gücünü o bölgeye cömertçe seferber etmektedir" açıklamasını yaparak Ümit Özdağ’ın etki ajanı gibi açıklamalarına cevap vermişti. Türk Ordusu’nu dünya kamuoyu önünde, dost var, düşman varken niçin böyle aciz gösterme ihtiyacı hisseder ki bir insan? Ondan TSK hakkında böyle propagandalar yapmasını isteyenler mi var? Var ki, sürekli aynı taktikle terörle mücadele eden Türk Ordusu’nun fedakârca mücadelesini gölgelemeye, zihinlerde şüphe yaratmaya çalışmaktadır. Ümit Özdağ’ın kadrosunda "Rabbim İsrail ordusuna güç kuvvet versin" diyenler varken, onun niçin Türk Ordusu aciz, zayıf ve mücadelesinde başarısız göstermeye çalıştığını her vatansever sorgulamalıdır.

Net şunu biliyor ve şunu söylüyoruz: Türk ordusuna ve askerine düşmanlık edenler, düşmana askerlik edenlerdir