Meral Akşener’in partisi İP’in gerçekleşen son kongresi sonrası, bünyedeki güç ve makam kavgaları ayyuka çıkmıştı. Karşılıklı yapılan “FETÖ’cü, PKK’lı, ajan, hain” suçlamalarının neticesinde Ümit Özdağ’a ihraç yolu açıldı. Ümit Özdağ ihraç edilirse yeni bir parti kuracağı konuşulmaya ve yazılmaya başlandı. Abdülkadir Selvi köşesinde “Eğer ihraç edilirse Ümit Özdağ, bu savunma ile yeni bir siyasi hareketin başlama vuruşunu yapacak. Kaynağım Ümit Özdağ değil ama eğer ihraç edilirse Özdağ’ın yeni bir parti kurmak için çalışmalara başlayacağı söyleniyor” yazısını kaleme aldı. Ümit Özdağ ile birlikte açıktan hareket eden diğer İP milletvekilleri İsmail Koncuk ve Aytun Çıray görünmektedir. Ümit Özdağ önderliğinde İP’ten yeni bir parti doğar mı, bu üç milletvekilinin yanına başkaları da eklenir mi bunu zaman gösterecektir. Ama görünen o ki, İP bölünüp parçalanacaktır. Halisane duygularla yola çıkmayan, CHP-HDP yanındaki projelere eklemlenen bu partinin hazin sonu bu olacaktır.

          Başta Meral Akşener olmak üzere MHP’de iken “muhaliflik” sıfatıyla MHP’ye zarar vermeye çalışan kim varsa, bugün aynı davranışları kendi içlerinde birbirine karşı yapmaktadır. İdealler adına hareket etmediklerini, doğrular adına davranmadıklarını CHP-HDP yancısı olarak her boyutuyla gösterdiler. Bu durumda MHP’nin haklılığı olarak tarihe geçmiştir.

          İP’liler yarım-yamalak anladıkları açıklamalarla da CHP-HDP yanındaki ihanet projelerine hizmetlerinin üzerini örtmeye çalışıyorlar. Bu açıklamalardan birisi MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin Meral Akşener’e yönelik “EVİNE DÖN” çağrısı, diğeri de Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın “Milli ve yerli olarak düşündüğümüz İYİ Parti” açıklamasıdır.

          İP’lilere ihanet politikaları hatırlatılınca hemen “Bahçeli eve dön dedi. Erdoğan bizi milli, yerli gördü” diye savunmaya geçiyorlar. Oysa ne Sayın Bahçeli’yi, ne de Sayın Erdoğan’ı tam anlamadıkları anlaşılıyor. Ya da işlerine gelmiyor, rol yapıyorlar.

          Oysa MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin “EVİNE DÖN” çağrısı barındıran “Meral Akşener’in böyle gitmeyeceğini, böyle ittifak olmayacağını, olsa bile bir ayağının çukura düştüğünü görüp derhal ve çok kısa süre içinde evine dönmesi doğru ve tutarlı bir davranış olacaktır. Evinde rahatı ve huzuru bulacaktır. İkbal ile idbar arasında sıkışıp kalmak yerine, kaldı ki zillete düşmektense EVDE olmak isabetli bir tercihtir.” sözlerini en iyi anlayan Meral Akşener olduğu için oldukça kaba ve pespaye bir şekilde şu cevabı vermişti : “Ben aracılığınız ile Sayın Erdoğan’a çağrıda bulunmak istiyorum. Ortağıyla ilgilensin. Ne zaman Sayın Erdoğan’ın ilgisi azalıyor Sayın Bahçeli başta ben olmak üzere partime sardırıyor. Biz bundan bıktık. Lütfen ortağıyla ilgilensin.”

          Demek ki, Meral Akşener herkesin anladığı şekliyle “EVİNE DÖN” olarak anlamamış, daha doğrusu verilen mesajı daha doğru anlamış… Öyle olsaydı “Evin MHP’ye dön” yahut “yuvan MHP’ye dön” denirdi. MHP, Meral Akşener için evi ve yuvası olmamıştır. Siyasete DYP’de başlamış, oradan ANAP’ın kapısına gidip dönmüş, daha sonra AKP kurucuları arasında yer alıp orada tutunamayınca MHP’ye gelmiştir. Zaten bu mantık üzerinden bakınca Meral Akşener için MHP’nin “Ev-yuva” olmayacağı anlaşılacaktır. Meral Akşener MHP’ye geçene kadar MHP ile hiçbir bağı ve bağlantısı olmamıştır. Merhum abisi Nihat Gürer üzerinden Meral Akşener’e “MHP’li, Ülkücü” geçmiş yaratmaya çalışırlar ama Nihat Gürer 1980 öncesi Kocaeli MHP İl Başkanlığı yaptıktan sonra, 1980 sonrası bir daha MHP’nin kapısının önünden geçmemiş ve Anavatan ve DYP’de yöneticilik yapmıştır.

          Kaldı ki, Meral Akşener yuvasını, evini DYP olarak gördüğünü de “Uzun süredir DYP’yi bırakıp başka bir partiye geçeceğim yolunda spekülasyonlar yapılıyor. Ben 1993 yılı Kasımında DYP’ye üye olup nikâh kıydım. Benim nikâhım “Katolik Nikahı” gibi boşanması olmayan bir nikahtır. DYP üyesi olmayı şeref sayıyorum. Benim evladıma bırakacağım tek miras DYP’dir” şeklindeki sözleriyle geçmişte göstermişti.

          İP içinde asıl evi-yuvası MHP olan kişiler yok mu? Elbette var. MHP’den başka parti görmeyen, fakat nefsine yenik düşerek, aldatılarak, kandırılarak İP’e taşınan birçok kişi var. MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli zaman zaman CHP-HDP yanında ihanet politikalarını hatırlatarak “Eviniz, yuvanız MHP’ye dönün” çağrısı yapmıştır. Bu çağrıya uyan bazı kişiler de MHP’ye dönmüştür. “Ev-yuva” konusunda MHP’ye dönüş olarak Meral Akşener’i ilgilendiren bir durum yoktur. Bize göre onun döneceği tek ev, “Bana Meral Dede der” dediği torununun olduğu evdir.

          Gelelim bir de Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın “Milli ve yerli olarak düşündüğümüz İYİ Parti” sözüne…

Bu sözün başını-sonunu niçin kesiyorsunuz?

          Cümlenin tamamı şöyle : “Terör örgütleriyle el ele olmak, milli ve yerli olarak düşündüğümüz İYİ Parti’ye hiç uygun düşmeyebilir.

          “Terör örgütleriyle el ele olmak…” derken Sayın Cumhurbaşkanı ne söylemek istemiş acaba? HD(P)KK ile olan ittifakınızı vurgulamış olmasın? Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin sürekli ifade ettiği “Terör örgütlerinin siyasi karargâhı olmuş CHP ile iş tutmayın, HD(P)KK’lı projelere figüran olmayın, milli ve yerli olun” denilmesini çok yanlış anlıyorsunuz.

          HD(P)KK ile yaptıkları seçim ittifakı İP için asla silinmeyecek tarihi bir leke olmuştur. Ne kadar inkâr etseler de ne kadar yalanlasalar da CHP-İPHD( P)KK ittifakı yaşanmıştır. İP’ten ihraca hazırlandıkları Ümit Özdağ ise geçtiğimiz günlerde bilinen bir konuyu tekrar dile getirerek “Bana, İYİ Parti Milletvekillerine, bütün İYİ Parti seçmenine ve Türk milletine HDP ile ilişkiler konusunda Meral Akşener doğruları söylememiştir. 2018 genel seçimlerinden önce İYİ Parti’den iki kişi Akşener’in talimatı ile divandan habersiz CHP, Saadet ve HDP’lilerle birlikte oturup dört ay boyunca seçimlerin ikinci tura kalması durumunda açıklanacak bir anayasa hazırlamışlar. Ve bundan benim ancak yerel seçimlerden sonra haberim oldu.” açıklamasını yapmıştır.

          Ümit Özdağ, Cumhuriyet gazetesindeki röportajında ayrıca “Ve Akşener’in genel seçimden sonra HDP’den bahsederken neden “Kürt siyasi hareketinin temsilcisi” ifadesini kullandığını o zaman anladım. Masaya oturursan, “HDP eşittir PKK” diyemezsin. Anayasa yazmak için oturursan Kürt siyasi hareketinin temsilcisi demek zorunda kalırsın.” diyerek partisinde gördüğü manzarayı ifade etmiştir. Ben Ümit Özdağ’a CHP-İP-HD(P)KK ilişkisi konusunda çok yazdım, anlamıyordu, çok şükür artık anlamaya başlamış!

          Gördüğünüz gibi İP’in HD(P)KK ile ittifaklarda, kavramlarda, projelerde, ortamlarda, atmosferlerde buluşması yetmemiş bir de beraber Anayasa hazırlığı içine girmişler… Utanmadan hala Türk milliyetçisi, Ülkücü masalları anlatıp, Bozkurt işareti falan yapıyorlar. Bunların asıl evi CHP, iç oda komşuları HDP olmuştur. O yüzden MHP bunlara ev, yuva olmaktan çıkmıştır.

          Meral Akşener Cumhuriyet gazetesine ne demişti? : “Dolayısıyla gelinen noktada MHP ile tabanlarımızın aynı olduğunu söylemek çok zor”

“MHP ile tabanımız bile aynı değil” diyene zaten MHP ev olur mu?

          Meral Akşener, CHP-HDP ile aynı evde yaşamaktan mutludur. Orada mutluluğu biterse torununa bakmak için kendi “EVİNE” döneceği de aşikârdır.