Kaç maskeleri var, belli değil…
Kaç zulalanmış tuzakları var, belli değil…
Ama göstermelik “hukukun üstünlüğü” ve “demokrasi” nakaratları bol!
Hakikat onlar için bir oyuncak…
Gerçeği konuşan yoldaşlarını bile taşa tutabiliyorlar…
96 yaşında bir parti, oradan oraya savruluyor!
*
Önce Piyanist Fazıl Say…
Ankara’da Congresium Konser Salonu'nda bir konseri vardı…
Cumhurbaşkanı da izledi konseri…
Kripto solcular “Fazıl Say, Saray’da konser verdi” çamuru attı…
Konserde kendi eserlerini çaldı Say…
Devşirme Y-CHP’liler, “Fazıl Say, Dombra çaldı” iftirasını yapıştırdı!
Hatta…
Her konserde verdiği selamını verip çıktı…
“Dönek Fazıl Say, diz çöktü” feryadı kopardılar…
Oysa gelen, ülkenin Cumhurbaşkanı’ydı…
*
Y-CHP’nin, daha doğrusu Dersimli Kemal’in bütün siyaseti…
Tayyip Bey ve kaos üzerine kurulu…
İktidardan indirip, sistem kargaşasına yol açmak hedef…
Hem Dersimli ve hem de Bay Müdafa, birer “proje” olunca…
Bu yolu kesen Fazıl Say da olsa “tu kaka” denilmeye müstahaktı!
Yılların CHP’li sanatçısı bu tavra çıldırmış…
Diyor ki:
“Ne oldu? Tayyip Bey beni dinledi diye benim 49 yıllık ideolojim mi değişti?”
*
Diyarbakır’da HDPKK önünde başlayan “anaların evlat nöbeti”ne…
Y-CHP ve tatlı su solcuları kör-sağır-dilsiz…
Onlar ilgisiz olsalar da anaların ahı boğacak o katilleri…
Yıllardır besledikleri yılan köşeye sıkıştı…
Kendi evlatlarını yemekten çekinmeyen bu tatlı su devrimbazları…
Yere göğe koyamadıkları Haluk Levent’i bile taşa tuttu…
Sebep?
Diyarbakır’da “evlat nöbeti”ndeki analara destek çıktı…
Cesaretini topladı, bütün vatanseverliği ile haykırdı:
“Kahrolsun PKK ve bütün destekçileri!”
Ve kıyamet koptu…
Devşirme solcular, Kürtçüler, bölücüler linç etmeye kalktı!
Tebrik etmek gerekir ki, Haluk Bey, sözlerini yalamadı!
*
Ve o mahallenin delisi Nihat Genç’e yapılan zulüm…
Neden?
Yaptıkları ihanete susmuyor çünkü…
Bütün kirli çamaşırlarını onların anlayacağı dilde…
İsim isim, gün gün, bir bir olayları döküyor önlerine…
Karanlık Odatv’den, Ulusal’dan, her yerden kovdular…
“Veryansın tv”de tek başına yetiyor hepsine…
96 yıllık CHP’nin başına PKK’yı ören bayanın, Ayşenur olduğunu yazmış…
O Ayşenur’u, “evlat nöbetindeki analar” deliye çeviriyormuş!
Ve Nihat Genç’ten şamar gibi laf:
“AKP’den kurtulmak istiyorsanız, önce CHP’den kurtulacaksınız!”
Ve ekliyor:
“CHP’li seçmenleri “haydi tekrar deneyelim” oyununa getirmek için Halk TV, Cumhuriyet, Sözcü ve Oda TV canla başla çalışmaktadır. Bu gazete ve TV’ler, CHP’li seçmenin bilincini kapatmak üzere kurulmuştur.”
*
Son bir not:
Birileri şu İP’in topuklusuna söylesin…
Savcılık, Diyarbakır HDP İl ve İlçe Başkanlıkları için soruşturma açtı…
Demek ki neymiş?
“Devlet, nereye gideceğini bilir”miş!
