Biz mi çok şişiriyoruz, yoksa Türkiye’de futbol, ‘Mehter Marşı’ düzeninde mi oynanıyor, anlamadık gitti.

Hani o övgüler yağdırdığımız Fenerbahçe, hani o organize ataklar, füzeler, oturmuş kadro?

Bir de Ersun Hoca “Bu sene ligde eseceğiz, lider olacağız” diyordu.

Geçiniz beyim, geçiniz!

Dünkü oyunla Fenerbahçe bu sene ne eser, ne de şampiyonluk yarışında olur.

Rakibe bakıyorsun, yönetim değişmiş, üç hoca değişmiş, para yok, futbolcular çalışmalara katılmamış, ligin de en az puan toplayan takımı. Böyle bir maçta herkes Fenerbahçe’nin fark yapmasını beklerken, o ‘garibim’ Kayserispor, önce rakibini sindirdi, sonra da attı golünü, aldı üç puanı koydu cebine.

Peki ne yaptı Fenerbahçe?

Koskoca bir ‘Hiç…’

Tamam bu sezonun modası “Topa çok sahip oldu” Fenerbahçe.

Bol bol ‘al gülüm, ver gülüm’ yaptı. Hani o maestro dediğimiz kaptan Emre, ilk kez sakatlıktan, ya da yorgunluktan değil, kötü performansından dolayı oyundan çıktı.

Ama Fenerbahçe’de her şeyden önce ‘ruh’ yoktu galibiyet için.

Kanatlar iyi çalışmadı, pres yapılamadı, rakibin sertliğine teslim olundu. Sadece şut üstünlüğü vardı, onların da ikisi direkten döndü, iki-üçünde de kaleci Lung’un kurtarışı vardı. Çift santrafor bile çare olamadı Fenerbahçe’nin kötü futboluna. Tabi bunun sonucunda da liderlik şansını elinin tersi ile itti, ayağına gelen kısmeti tepmiş oldu.

Dünkü maçı gördükten sonra Ersun Yanal ile ilgili bir tespit aklımıza geldi. Söylenen odur ki, Yanal’ın çalıştırdığı takımlar 7-8. haftalardan sonra düşüşe geçer, o ilk haftalardaki canlılığı kaybolur gider. Bunu her Ersun Yanal takımını takip eden spor yazarı arkadaşımız ‘Ersun Yanal hastalığı’ diye yazar, söyler. Bizim de görüşümüz bu doğrultudadır.

Yoksa şampiyonluğa oynayan bir takım bir anda böyle ruhsuzlaşmaz, ligin dibindeki, üstelik bir dolu sorunla boğuşan bir takıma böyle teslim olmaz!

Kayserispor çok iyi mücadele etti. Haddini bildi, iyi savunma yaptı, kalesini korudu, bir fırsat buldu onda da golünü attı, hayati bir üç puanı aldı. Adebayor takımının her atağında, hatta savunmada bile önemli rol oynadı. Tecrübeli bir futbolcu ancak bu kadar takımına katkı sağlar, mücadele eder. Sarı Kırmızılı futbolcuların bu galibiyeti ‘analarının ak sütü’ gibi helaldir.

Sonuç olarak bu hafta zirvedeki takımların hepsi çok cömert, çok centilmen davrandı. ‘Galatasaray ve Beşiktaşsız şampiyonluk yarışı olmaz’ diye düşünmüş olacaklar ki, hemen hepsi puan kaybetti.

Bu sezon enteresan bir lig izleyeceğimiz kesin. Kimin ne yapacağı belli değil. Bizler dahil, herkes sürpriz sonuçları izlemeye devam etsin…