Türkçe Düşün
İstanbul
HAFİF YAĞMUR
27°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Faruk Bildirici tam bildiremiyorsun!

Faruk Bildirici tam bildiremiyorsun!

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

“Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici” sıfata bak be… Sanırsın Birleşmiş Milletler (BM) vermiş gibi…

TDK Ombudsmanı şu şekilde tanımlıyor:

“Ombudsman, şikâyetleri ve birtakım teşebbüsleri ele alıp değerlendiren ve bunlara her iki taraf için de tatmin edici çözümler bulan kişidir. “

Faruk Bildirici gibi taraflı birisi nasıl Medya Ombudsmanı” sıfatını taşıyor o da ayrı tezat bir durum… Kendisi CHP kontenjanından RTÜK üyesi seçilmiş ve daha sonra ortaya koyduğu eylem ve söylemleri” nedeniyle yasa gereği Üst Kurul üyeliğinden düşürülmüştü.

Şimdi CHP, DEM, TİP gibi partilerin ortaklaşa kullandığı ANKA, Gazete Duvar, Gazete Pencere, Gerçek Gündem, BirGün, 9.Köy, 12Punto, T24, Muhalif gibi haber sayfalarına “Medya Ombudsmanı” köşesini hazırlıyor. Bana çalıştığın haber sayfalarını söyle, sana kim olduğunu söyleyim hali tam…

Faruk Bildirici, taraflı olarak en son “Medya Ombudsmanı” köşesinde beni tek cümleyle şöyle kaleme almış:

“Türkgün yazarı Yıldıray Çiçek, DW Muhabiri Alican Uludağ’ı “etki ajanı” ve “kirli algıcı” diyerek aşağılamaya çalıştı ve hedef gösterdi.”

Faruk Bildirici tam bildiremediğini “Aşağılamaya çalıştı ve hedef gösterdi.” yorumuyla göstermiştir.

Tam bildiremeyen Faruk Bildirici, niçin konunun başını ve sonunu ortaya koyarak değerlendirme yapmıyorsun?

Niçin, iki DHKP-C’li teröristtin öldürüldüğü, bir vatandaşımızın hayatını kaybettiği, polislerimizin yaralandığı Çağlayan Adliyesine yönelik gerçekleşen terör saldırısı sonrası; terör örgütü DHKP-C’yi kınamayan ve terör örgütlerine destek veren partileri eleştiren biri olarak değil de hükümeti suçlayan şu yorumu yaptı Alican Uludağ?

Bu ülkede ne zaman iktidar kötü yönetimi nedeniyle köşeye sıkışsa, halktan tepkiler artsa; hemen imdadına terör örgütleri yetişiyor. Bazen bu PKK, bazen IŞİD, bazen de bugün olduğu gibi DHKP/C oluyor... Terör saldırılarını "fırsat" olarak gören iktidar, özgürlükleri kısıtlayıp güvenlikçi politikalarla muhalefetin üzerine gidiyor. Üstelik seçim sürecindeyken…”

Bildiremeyen Faruk Bildirici de aynı Alican Uludağ gibi kirli algı peşinde…

Çağlayan Adliyesi’ne saldıran ve öldürülen DHKP-C’li teröristlere geçmişte CHP ve DEM’in defalarca sahip çıktığı ortada iken, Alican Uludağ bu yorumunda nasıl bir kirli algı yapıyor belli değil mi?

PKK’lı, DHKP-C’li teröristlere CHP ve DEM sahip çıkarken, CHP terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı DEM ile en sıcak ittifak ve iş birlikleri içindeyken Alican Uludağ resmen diyor ki; AK Parti iktidarı ne zaman köşeye sıkışsa PKK, DHKP-C, IŞİD gibi terör örgütleri imdadına yetişiyor.

Herkesin takdir edeceği bir şekilde terörle mücadele eden iktidarı, bir nevi terör örgütleriyle iş birliği yaparak muhalefetin üzerine gidiyor diye suçluyor. Tarafsız bildiremeyen Faruk Bildirici, Alican Uludağ’ın bu yaptığı kirli algı değil de nedir?

Niçin öldürülen DHKP-C’li teröristlere geçmişte sahip çıktığı ortaya çıkan CHP ve DEM’i eleştirmiyor da terör saldırısını iktidar yaptırmış gibi bir kirli algı yaratmaya çalışıyor?

Böyle bir yorumu etki ajanı olmayan yapar mı?

Yahut böyle bir yoruma kirli algı demeyeceğiz de ne diyeceğiz?

Terör örgütü suçlanmıyor, teröristlere sahip çıkanlar suçlanmıyor. Direkt suçlanan iktidar…

Alican Uludağ’ın yaptığı bu yoruma hangi cepheden bakarsanız bakın, bunun adı kirli algıdır ve etki ajanlığıdır.

Tarafsız bildiremeyen Faruk Bildirici’nin yapmaya çalıştığı yazımızın sebebini-sonucunu ortaya koymadan, bizimle ilgili ahkâm kesmeye ve hüküm vermeye kalkmasıdır.

Bizimle ilgili “Alican Uludağ’ı aşağılamaya çalıştı ve hedef gösterdi.” diyerek kendi mahallesine şirinlik yapmaya kalkan Faruk Bildirici, sen her şeyden önce şu “Medya Ombudsmanı” sıfatını kullanmayı bırakırsan bu sıfata karşı saygılı davranmış olursun ve böylelikle Ombudsman senin gibi taraflı insanlar elinde anlamını yitirmemiş olur.

Faruk Bildirici bu sıfat senin gibi tarafgir adamların kullanacağı bir sıfat değildir. Bundan sonra “Alican Uludağ’ın Ombudsmanı” sıfatını kullanmalısın yahut yeni bir unvan üretip “Taraflı Ombudsman” olarak hayatına devam etmelisin. Sana yakışacak olan sadece budur.

Bak sen de en az onun kadar kirli algı yapabilme kabiliyetini sergiliyorsun…

Yorumlar
A
Ahmet Güler 5 ay önce
Agzina saglik. Bu kadar acik secik yazilani bile anlayacaklarindan supheliyim. Cunku kendileri ne dusunuyorsa onu yapiyorlar. Var olasin Sayin Çiçek
begenme BEĞENME
0
cevapla CEVAPLA