Derbi oynandı bitti ama çalkantıları hala devam ediyor. Herkes hakemi ve babasını masaya yatırıyor, kesiyor, biçiyor, parçalıyor. Evet, Pazar günü gerçekten hakemlik adına iyi bir gece değildi. Ciddi affedilmez hatalar sahada yaşandı. Tüm bu yaşananların tek sorumlusu vardır, o da bu atamayı yapan Merkez Hakem Kurulu’dur. Bu maçın faturası Serdar Tatlı’ya yazar. TFF üst yönetimi de bunun farkında, Merkez Hakem Kurulu ile ciddi bir görüşme yapılacağı konuşuluyor Riva koridorlarında.

Hem hakem, hem de 4. hakem kariyerlerinde hiçbir Fenerbahçe ve Beşiktaş maçlarında düdük çalmadan derbiye atanmışsa, bu atamayı yapanlar tarihi bir hataya imza atmış demektir.

Türk hakemlik tarihinde zaman zaman MHK’ların böylesine ciddi atama hatalarına şahit olduk. Yakın geçmişten 3 örnek vermek isterim.

1. 2005 yılında Ufuk Özerten Süper Lig kariyerinin henüz başında iken yeterli tecrübeye ulaşmadan Özgüç Türkalp’i, Konyaspor-Fenerbahçe maçına atadı. Müsabaka sonrasında Özgüç Türkalp uzun süre toparlanamadı ve hakemlik kariyerine en büyük darbeyi alarak, belli bir düzeye gelemedi.

2. 2016 da FIFA kokartını henüz takmış ve çok iyi bir hakem olacak olan Deniz Ateş Bitnel’i, Kuddusi Müftüoğlu Kurulu yeterince tecrübeye ulaşmadan Galatasaray-Trabzonspor maçına atayarak, hakemlik kariyerinin bitmesine neden oldu.

3. 2019 yılında Yusuf Namoğlu yine henüz FIFA kokartı takmış ve tecrübesi yetersiz Ümit Öztürk’ü, Galatasaray -Trabzonspor maçına atadı. Sonuçta Ümit Öztürk, FIFA kokartını, Yusuf Namoğlu da MHK başkanlığını kaybetti.

Merkez Hakem Kurulu şimdi şapkayı önüne koymalı ve özeleştirisini iyi yapmalı. Yeni isimler kazandırmak, Türk hakemliği için önemli ama bunun için dikkatli ve ölçülü olmak gerektiğini herhalde bundan sonra gözden kaçırmazlar.

Hakem camiası içerisindeki dengelerde son derece önemlidir. Atama yapılırken MHK’nın empati yapması gerekir. Hatalı bir atama sadece o hakemin değil, o maçı yönetebilecek düzeydeki tüm hakemlerin de dengelerini bozar. Aslında kuruldaki dostlarım bunu çok iyi bilirler, kendileri de hakemlikleri döneminde bu duyguları çok yaşadılar ama geçen hafta hangi mantıkla, hangi iradeyle bu atamayı yaptılar? İşte bunun cevabını bulamıyorum. Göreve geldikleri günden bugüne kadar icraatlarına yürekten destek verdiğim arkadaşlarımın bundan sonra daha da dikkatli olacaklarına inanıyorum.