Doğanın sunduğu en şifalı bitkilerden biri olan ısırgan otu, hem sağlık hem de lezzet açısından mutfaklarda hak ettiği yeri almaya başladı. Ancak bu değerli otu pişirirken dikkat edilmesi gereken önemli püf noktaları var.
Eldivensiz Dokunmayın!
Isırgan otu, temas edildiğinde cildi tahriş eden "yakıcı" tüyleriyle bilinir. Bu nedenle hem toplarken hem de ayıklarken mutlaka eldiven kullanılması öneriliyor. Taze olarak toplanan ot, birkaç kez bol suyla yıkanmalı ve sonrasında hafif sirkeli suda bekletilerek toprak ve haşerelerden arındırılmalı.
Haşlama İle Etkisini Yitiriyor
Isırgan otunun yakıcı etkisi, doğru ısıyla pişirildiğinde tamamen kayboluyor. Hafif tuzlu kaynar suda 3-4 dakika haşlanması yeterli. Haşlama sonrası soğuk suya alınarak hem rengi korunur hem de diri kalması sağlanır.
Zeytinyağlı Sote: Lezzet Bombası
Haşlanan ısırgan, soteleme yöntemiyle lezzetini katlayabilir. Soğan, sarımsak ve zeytinyağıyla kavrularak hem aroması ortaya çıkar hem de içeriğindeki vitamin ve mineraller büyük ölçüde korunur. İsteğe bağlı olarak yoğurtla karıştırılarak soğuk meze, yumurtayla pişirilerek doyurucu bir ana yemek hazırlanabilir.
Çorbadan Böreğe, Smoothie’den Çaya
Isırgan otu sadece klasik tariflerle sınırlı değil. Lezzetli bir çorba yapmak için patates, soğan ve et suyu ile harmanlayabilirsiniz. Börek iç harcı olarak kullanılabileceği gibi, kurutulmuş formuyla çay olarak da tüketilebilir. Detoks etkisi nedeniyle smoothie'lerde de sıkça tercih ediliyor.
