Daha bölgesinde dengelerin değişmeye başladığını yazmıştım. Tek sebebin Trump’ın gitmesi ve Biden’ın gelmesi olduğunu söyleyemeyiz belki ama bölgede diplomatik ilişkilerin seyrinin bir kırılma yaşadığı açıkça ortada.

Körfez ülkelerinin Katar’a yönelik ablukasını sona erdirmesi bu değişimin emarelerinden biriydi. Filistin’den gelen yeni haberler de Filistin özelinde de bazı değişikliklerin olacağına işaret ediyor.

15 Ocak’ta Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, milletvekilliği ve Devlet Başkanlığı için seçimlere gidileceğini açıkladı. Her yasama döneminin vakitlice yeni seçimlerle tamamlandığı bir ülkeden bahsediyor olsak, bunda dikkat çeken bir husus göremeyebilirdik.

Ancak, Filistin’de son seçimlerin üzerinden yaklaşık 15 yıl geçmiş olduğu dikkate alınırsa, bu açıklamanın sıradan bir seçim takvimi hakkında olmadığı anlaşılabilir.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın işgal altındaki Batı Şeria’nın Ramallah kentinde bulunan Başkanlık sarayında Filistin Merkez Seçim Komitesinin Başkanı ile yaptığı görüşmenin ardından kamuoyuna paylaşılan açıklamalarına göre, 22 Mayıs 2021 tarihinde milletvekili seçimleri, 31 Temmuz 2021’de ise Başkanlık seçimleri yapılacak. Buna ilişkin Başkanlık kararnamesi de Abbas tarafından imzalanmış durumda.

Mahmut Abbas’ın 2019 sonunda da seçimlere gidilmesi konusunda girişimleri olmuş ancak bir kararname ile sonuca bağlanamamıştı.

İşgal ve abluka altındaki Filistin toprakları Doğu Kudüs, Batı Şeria ve Gazze Şeridi’nde gerçekleştirilecek seçimler, en son 2005’te yapılan Başkanlık ve 2006’da yapılan milletvekilliği seçimlerinin üzerinden geçen uzun zaman sonrasında Filistin içerisindeki siyasi bölünmüşlüğün ne durumda olduğunu ortaya çıkaracak. 2006 yılında yapılan seçimlerden İsmail Haniye başkanlığındaki Hamas birinci çıkmış, aldığı yüzde 44 oyla Filistin Yasama Meclisindeki 132 sandalyenin 74’ünü kazanmış ve salt çoğunluğu elde etmişti. Seçimi yüzde 41 oy oranıyla ikinci sırada tamamlayan El Fetih ise 45 sandalyeye sahip olmuştu.

Seçimlerin ardından Haniye’nin başkanlığında Mart 2006’da kurulan ulusal birlik hükümeti, 2007’de Gazze Şeridi’nde Hamas ile Fetih arasında patlak veren çatışmalar sebebiyle kısa sürmüştü. Fetih’in Gazze Şeridi’nden çıkarılması ile burada Hamas kontrolü tek başına ele geçirmiş; Fetih de Batı Şeria’yı tek başına idare etmeye başlamıştı.

2007’de ortaya çıkan bu bölünmüşlük, Filistin davasının bir elden ve daha güçlü bir şekilde savunulmasına da engel oluyordu. İki grup 2017’de Kahire’de bölünmüşlüğü bitirmeyi amaçlayan bir anlaşma imzalamışsa da bu hayata geçirilememişti. Türkiye’nin girişimleriyle iki grup arasında yüz yüze görüşmelere Eylül 2020’de tekrar başlandı.

Hem Hamas hem de Fetih’ten seçimlerin yenilenmesi isteği dile getiriliyordu. İki tarafın temsilcilerinin 22 Eylül 2020’de Türkiye’de yaptıkları görüşmenin sonrasında tarafların seçime gidilmesi konusunda uzlaştığı duyuruldu. Filistin liderinin de onayladığı uzlaşının bir kararname ile 15 Ocak’ta resmileştirilmesi, Filistin’in geleceği için önemli bir dönüm noktasına yaklaşıldığı anlamına geliyor.

Türkiye’nin bir süredir taraflar arasındaki ayrılıkların giderilmesine yönelik telkin ve girişimlerinin sonuç verdiği görünüyor. Filistin’de gerçekleştirilecek seçimler ve ardından kurulacak yeni hükümetle birlikte Filistin’deki siyasi bölünmenin giderilmesi ve ulusal birliğin sağlanması adına yeni bir fırsat olabilir. Milletvekili seçiminin ardından gelecek Başkanlık seçiminin nasıl yürütüleceği ve sonucunun ne olacağı, yeniden şekillenmeye başlayan bölge içi diplomaside Filistin’in nasıl bir pozisyon alacağını da belirleyecek.