Filistin'in Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Riyad Mansur, savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve soykırım işleyenlerin hesap vermesi için çabalarından vazgeçmeyeceklerini belirterek, "Tarih, BM Güvenlik Konseyini çok sert yargılayacak." dedi.

Mansur, BM Güvenlik Konseyinde Cezayir'in Gazze'de ateşkes talep edilen karar tasarısının ABD tarafından veto edilmesinin ardından konuştu.

Uluslararası Adalet Divanının İsrail'e yönelik 26 Ocak'ta aldığı ihtiyati tedbir kararlarının uygulanması ve acilen ateşkes sağlanması gerektiğini kaydeden Mansur, bu yöndeki taleplerinin yerine getirilmediğine dikkati çekti.

"SOYKIRIMDAN DAHA BÜYÜK SUÇ OLABİLİR Mİ?"

Mansur, Filistin'de öldürülenlerin sayısının 30 bine dayandığını, 69 bin kişinin ise yaralandığını belirterek, "Bu şu anlama geliyor; İsrail sadece son 20 günde 4 bin Filistinli çocuk, kadın ve erkeği öldürdü. Bu, eylemsizliğin korkunç sonucudur." diye konuştu.

"Soykırımdan daha büyük suç olabilir mi?" sorusunu yönelten Mansur, "Tarih, BM Güvenlik Konseyini çok sert yargılayacak." değerlendirmesinde bulundu.

Mansur, savaş suçları, insanlığa karşı suçlar ve soykırım işleyenlerin hesap vermesi için çabalarından vazgeçmeyeceklerini belirterek, İsrail'in değil Filistinli kadın, çocuk ve erkeklerin korunması gerektiğini ifade etti.

"BUGÜNÜN HATALI KARARLARI YARIN BÖLGEYİ VE DÜNYAYI ETKİLEYECEK"

Cezayir'in BM Daimi Temsilcisi Amar Bendjama ise uluslararası toplumun acilen ateşkes çağrılarına cevap vermesi gerektiğini belirtti.

Bendjama, "Bu çağrıları engelleyenler, politikaları ve hesaplarını gözden geçirmeli. Bugünün hatalı kararları yarın bölgeyi ve dünyayı etkileyecek. Maliyeti, şiddet ve istikrarsızlık olacak." diye konuştu.

Ateşkes talebi için çekimser oy kullanan İngiltere'nin BM Daimi Temsilcisi Barbara Woodward da, "Bu karar tasarısında yapıldığı gibi sadece ateşkes çağrısında bulunmak, buna ulaşmayı sağlamayacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Woodward, söz konusu karar tasarısının esirlerin serbest bırakılması için yürütülen müzakerelere zarar vereceğini savunarak, "Çatışmanın durmasının yolu tüm esirlerin serbest bırakılması." ifadelerini kullandı.

"İSRAİL'İN OPERASYONLARI SON BULMALI"

Fransa'nın BM Daimi Temsilcisi Nicholas de Riviere ise sivilleri korumak için ateşkes ve insani yardım erişiminin acilen sağlanması gerektiğinin altını çizerek, "Gazze'deki insani durum ve can kaybı kabul edilemez. İsrail'in operasyonları son bulmalı." değerlendirmesinde bulundu.

Çin'in BM Daimi Temsilcisi Zhang Jun da ABD'nin vetosunun yanlış mesaj verdiğini ve Gazze'yi daha derin krize ittiğini söyledi.

BM Güvenlik Konseyinin uluslararası düzeni muhafaza etmek için ateşkes çağrısında bulunması gerektiğini vurgulayan Zhang, "Uluslararası toplum, adaleti sağlamalı ve Filistinlilere yaşam hakkı vermeli." dedi.

BM Güvenlik Konseyinde Cezayir'in sunduğu Gazze'de acilen ateşkes talep edilen, sivillere yönelik her türlü saldırıyı kınayan ve zorla yerinden edilmeye karşı çıkan karar tasarısı oylamaya sunulmuştu.

15 üyeli BMGK'de ABD'nin veto ettiği karar tasarısı için İngiltere "çekimser" oy kullanırken, 13 ülke "evet" oyu vermişti.

CEZAYİR'İN KARAR TASARISI

Cezayir tarafından sunulan karar tasarısında, Gazze'de acilen insani ateşkes sağlanması talep ediliyordu.

Sivillere yönelik her türlü saldırının kınandığı tasarıda, aynı zamanda Filistin halkının zorla yerinden edilmesine karşı çıkılıyordu.

Karar tasarısında, tüm taraflara uluslararası insancıl hukuka uyma çağrısı yapılırken, Gazze'nin tüm bölgelerine engelsiz insani yardım gerçekleşmesi talep ediliyordu.

Tüm esirlerin serbest bırakılması talep edilen karar tasarısında, Uluslararası Adalet Divanının İsrail'e yönelik 26 Ocak'ta aldığı ihtiyati tedbir kararlarına da atıfta bulunuluyordu.

ABD DAHA ÖNCE DE ATEŞKES ÇAĞRILARINI VETO ETTİ

ABD daha önce 16, 18 ve 25 Ekim 2023 ile 8 Aralık 2023'te BMGK'de Gazze'ye ilişkin sunulan karar tasarılarını veto etmişti.

ABD, BM Genel Kurulunda 13 Aralık 2023'te 153 ülkenin "evet" oyu kullandığı Gazze'de acilen insani ateşkes talebinde bulunulan karar tasarısı için de "hayır" oyu kullanan 10 ülkeden biri olmuştu.

Kaynak: AA