Rum hükümetine yakın çizgisiyle bilinen Fileleftheros gazetesi, provokasyon haberleriyle Doğu Akdeniz'deki tansiyonu yükseltmeye çalışıyor. Gazete, Türkiye’ye yaptırım isteyen Rum liderliğinin “yaptırım yerine diyalog” diyen AB’nin ağır baskısına maruz kaldığını iddia etti. Bu sabah yayınlanan bir başka haberde ise Yavuz Sondaj Gemisi ile Barbaros Hayreddin Paşa Sismik Araştırma Gemisi'nin yasadışı araştırma faaliyetlerini sürdürdüğü, Lefkoşa ve Atina'yı bir zor pozisyona soktuğu ileri sürüldü.
Türkiye, Doğu Akdeniz'deki haklı mücadelesini sürsürürken özellikle Rum ve Yunan basınından kışkırtıcı ve tehditkar haberler gelmeye devam ediyor.
Rum basını, AB’den Türkiye’ye yaptırım uygulanmasını talep eden Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Avrupa'dan Almanya’nın başını çektiği baskılarla karşılaştığını yazdı.
Rum hükümetine yakın çizgisiyle bilinen Fileleftheros gazetesi Türkiye’ye yaptırım isteyen Rum liderliğinin “yaptırım yerine diyalog” diyen AB’nin ağır baskısına maruz kaldığını iddia etti.
Gazete AB Dönem Başkanı Almanya’nın ve Avrupa Komisyonu’nun Türkiye ile Yunanistan arasındaki istikşafi görüşmelerin başlamasına odaklandığını belirtti.
Rum liderin Türkiye’ye yaptırımlarda ısrar ettiği ancak Almanya Başbakanı Angela Merkel’in bunu frenlediği ifade edildi. Haberde AB’den Rum yönetimine ‘yaptırımlar bekleyebilir’ önceliğimiz Türk-Yunan diyaloğunun başlamasıdır mesajı verildiği belirtildi.
Fileleftheros gazetesi ayrıca Yunanistan ile Türkiye arasındaki diyaloğun başlaması beklentisiyle Ankara'nın Kıbrıs üzerindeki baskıyı artırdığını ileri sürdü.
Provokasyon kokan haber, Yavuz Sondaj Gemisi ile Barbaros Hayreddin Paşa Sismik Araştırma Gemisi'nin yasadışı araştırma faaliyetlerini sürdürdüğünü, Lefkoşa ve Atina'yı bir zor pozisyona soktuğunu ileri sürdü.
Yunanistan'ın To Vima gazetesi, Yunanistan-Türkiye: Diyaloğa geri sayım başlıklı bir haber yayınladı. Haberde Atina ve Ankara'nın keşif temaslarının ve Yunan-Türk diyaloğunun başlamasından bir adım önde olduğu söyleniyor. ifadeleri kullanıldı.
Haberde ayrıca 24-25 Eylül Zirvesi'nden birkaç gün önce, iki taraf da Merkel'ın arabuluculuğunda diyalog için masaya oturmak için hazırlanıyor gibi görünüyor. ifadelerine yer verildi.
Nitekim Türkiye ile ilişkileri kırmızıya bürünen Fransa'nın Yunanistan-Türkiye diyalogu yönünde son saatlerde tekrar tekrar sinyaller göndermesi tesadüf değil. ifadelerinin kullanıldığı haberde, Önümüzdeki 24 saat içinde, muhtemelen önümüzdeki Perşembe ve Cuma günü AB Zirvesi'nden önce, deniz bölgeleri meselesiyle ilgili 61. tur müzakereler duyurulacak. denildi.
Diplomatik kaynaklara dayandırılan haberde, Yunan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias ile NATO Genel Sekreteri arasında dün sabah saatlerinde bir telefon görüşmesi gerçekleştiğini, Doğu Akdeniz'de gerginliğin azaltılmasına yönelik bir mekanizmanın kurulmasına yönelik süreçlerde ilerleme kaydedildiği vurgulandı.
Atina yönetimi, Yunanistan ile Türkiye arasında sınır bölgesi köylerinden biri olan Yeni Bosna’ya (Nea Vissa) dev haç dikerek, yeni bir provakasyona imza atmıştı. Yunan haber sitesi Greek City Times, provokasyona devam etti ve Kutsal Haç, özellikle Türk kentinde geceleri etkileyici görünüyor ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Yunanistan-Türkiye sınırına dikilen dev haçı Merkel'e şikayet edecek başlığını taşıyan haberde, aydınlatılan 15 metre yüksekliğindeki dev haçın açılışı,rahiplerin duaları eşliğinde törenle yapıldı. diye yazıldı.
Yunanistan'ın en eski gazetesi ESTIA, Almanya'nın Yunanistan'dan Türkiye'ye yakın adalarını askerden arındırmasını istediğini iddia eden manşete sahipti. ESTIA gazetesi ön sayfasında Berlin Atina'yı adaların askersizleştirilmesi için zorluyor yazdı.
Yunan Kathimerini gazetesi ise, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un attığı Türkçe tweet ile yaptığı diyalog çağrısı sonrasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Twitter hesabı üzerinden Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un çağrısına verdiği yanıtı sayfalarına taşıdı.
Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti 2 bin yıllık geçmişi olan köklü ve kadim bir devlettir. Hiçbir komplekse kapılmadan, içinden geçtiğimiz tüm süreçleri vakur ve olgun şekilde yürütmekte, ısrarlı provakasyonlara asla aldırış etmemekteyiz. Biz, samimi her çağrıya kulak vererek diplomasiye olabildiğince alan kazandırmak, sorunları diyalog yoluyla herkesin kazanabileceği bir çözüme kavuşturmak niyetindeyiz. Ülkemizin bir damla suyunu da bir karış toprağını da bu vizyonla savunmayı sonuna kadar sürdüreceğiz. ifadelerini kullanmıştı.
TRUMP'A YAKIN İSİMDEN SAVAŞ YORUMUABD'li askeri tarihçi, köşe yazarı ve çağdaş siyaset yorumcusu Yunan medyasına röportaj verdi. Trump, Yunanistan'ın en iyi arkadaşı başlığını taşıyan röportajda Türkiye ve Yunanistan arasındaki gerilim hakkında da çarpıcı yorumlar yer aldı.
Stanford Üniversitesi'ne bağlı Hoover Enstitüsü'nün kıdemli uzmanlarından Victor Davis Hanson ABD Başkanı Donald Trump ile sık sık konuşuyor ve Trump'ın Yunanistan hakkındaki gerçek görüşlerini bilen birkaç kişiden biri.
California Eyalet Üniversitesi Klasikler ve Askeri Tarih Profesörü ve Hoover Enstitüsü, Stanford Üniversitesi Kıdemli Araştırmacısı, Trump'ı destekleyen nadir akademisyenler arasında yer alıyor. Trump hakkındaki olumlu görüşleri onu akıntıya karşı yüzmeye zorluyor.
ABD'de pek çok kitabı ve New York Times, Wall Street Journal ile TIME dergilerindeki makaleleriyle tanınan Victor Davis Hanson, 1970'lerden beri neredeyse her yıl Yunanistan'ı ziyaret ediyor ve ABD Başkanı'nın Yunanistan'a açıkça ima ettiğinden daha yakın olduğu görüşünü dile getirmekten de çekinmiyor.
Victor Davis Hanson, Yunan medyasından Kathimerini gazetesine röportaj verdi ve Doğu Akdeniz'deki hassas denge, Türkiye ve diğer güçlerin rolü ve Yunan-ABD ilişkilerinin dinamiği konusunda farklı görüşlerini açıkladı.
Yunan-Türk askeri çatışması olabilir mi? sorusuna Victor Davis Hanson, Akdeniz ilişkilerinin karmaşıklığı göz önüne alındığında, yakın gelecekte böyle bir çatışma olmayacağını düşündüğü cevabını verdi.
Yunanistan ve Türkiye'nin Avrupa güçlerinin çıkarını garanti eden NATO üyeleri olduğunu söyleyen akademisyen, Yunanistan'ın Türkiye’nin “müttefiki” Rusya ile hala oldukça iyi ilişkileri olduğunu vurguladı. Victor Davis Hanson Türkiye'nin ise, Amerika’nın Yunanistan’a desteği nedeniyle temkinli davrandığını belirtti.
TÜRKLER GERİ DÖNDÜTürkiye'nin, Doğu Akdeniz'de yer altı kaynaklarına yönelik araştırma ve sondaj çalışmaları sürerken Fransız haber sitesi Aleteia, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki kararlı adımlarını manşetine taşıdı.
Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de haklı mücadelesini manşetine taşıyan Fransız haber sitesi Aleteia, Türkiye'nin Osmanlı zamanındaki Akdeniz emellerini yenileyerek güç göstergesinde bulunduğunu yazdı.
Türkiye'nin gücünü öven haber sitesi, La Turquie est de retour Türkler geri döndü manşetini atarak Türkiye, Osmanlı İmparatorluğu'nun Akdeniz emellerini yenileyerek, Avrupa ülkelerinin zayıflıklarına zıt bir kararlılık ve güç gösteriyor. ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin Paris Büyükelçisi İsmail Hakkı Musa'nın Europe 1 Radyosuna katılarak Fransa’nın Türkiye’ye yönelttiği eleştirilerin yanlış olduğunu hatırlattığını anlatan haberde, Dünyanın varlığından bu yana tüm ulusların yaptığı gibi, Türkiye'nin rahatlıkla anlaşılacak şekilde çıkarlarını koruduğunu söyleyebiliriz. ifadelerine yer verildi.
Haberde, Fransa'nın Türkiye'nin Akdeniz emellerini bozmak için tarihi müttefiki Yunanistan'ı, yine kendi çıkarları doğrultusunda desteklemeyi seçtiği ifadeleri kullanıldı.
ALMANYA'DAN TOKAT GİBİ CEVAPÖte yandan Fransa ve Yunanistan'dan Türkiye'ye yönelik tehditler sıralanırken, Almanya'dan kritik açıklamalar geldi. Avrupa Konseyi'nin dönem başkanlığını üstlenen Almanya'dan üst düzey isim Daniela Schwarzer, Yunan medyasına verdiği röportajda yaptırımlar konusunu masaya yatırdı. İşte gelişmeler...
Daniela Schwarzer, Türkiye'ye yönelik yaptırımların erken uygulanması tehlikesinin göz ardı edilmemesi gerektiği konusunda uyardı. Alman Dış İlişkiler Konseyi Direktörü ve Josep Borrell'in özel danışmanı Daniela Schwarzer, Yunan medyasına röportaj verdi.
Kathimerini gazetesine verdiği röportajda yaptırımlar konusunu birkaç yönden karmaşık olarak nitelendiren Schwarzer, uygulanması gerekip gerekmediği, ne ölçüde, hangi şartlar altında ve hangi şartlar altında kaldırılmaları gerektiği konusunda adımların çok dikkatli atılması gerektiğini söyledi.
Daniela Schwarzer, “Henüz geniş ve derin yaptırımlar noktasına ulaşmadık. Arabuluculuk çabasına başarılı olması için bir şans daha verilmelidir. ifadelerini kullandı.
Schwarzer'e göre, Yunanistan-Türkiye krizi, Avrupa Birliği için, özellikle de dönüşümlü Konsey başkanlığını yürüten ve arabulucu rolünü oynamaya çalışan Almanya ile Yunanistan'ı başka şekillerde desteklemeye çalışan Yunanistan ve diğer ülkeler arasında “çok karmaşık” bir kriz.
Daniela Schwarzer, Ankara gerginliği azaltma yönünde hareket ederse, açık bir diyalog teklifiyle krizin bastırılması ve dengelenmesi gerektiğini ifade etti.
Avrupa'nın Türkiye'yi farklı bir şekilde görmesinin vakti geldi diyen Schwarzer, Türkiye’nin bölgesel düzeyde etkisini artırdığını ve Türkiye'nin Avrupalıların kilit öneme sahip olduğunu düşündüğü göç anlaşmasında AB'nin ortağı olmaya devam ettiğini de hatırlattı.
Avrupa ile ekonomik bağların da kuvvetli olduğunu anımsatan Schwarzer, Türkiye ile ilişkilerin Doğu Akdeniz'deki çatışmaya indirgenemeyecek bir ilişki olduğnun altını çizdi.
Alman Dış İlişkiler Konseyi Direktörü, özellikle Almanya'da, Türk asıllı Alman nüfusu ve orada daimi ikamet eden Türkler ile önemli bir iç boyut olduğunu vurguladı.
KENDİ MİLLETVEKİLLERİ DE ELEŞTİRİYORÖte yandan Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de haklı mücadelesi devam ederken, Yunanistan'ın uluslararası hukuka uymayan hareketleri ve açıklamaları kendi milletvekilleri tarafından da eleştiriliyor.
Bir sempozyuma katılan Yunan milletvekili Dimitris Keridis, Başbakan Kiryakos Miçotakis'in son dönemdeki ifadelerini boşa çıkaran açıklamalar yaptı.
Ege Denizi'nin çoğunluğunun uluslararası su olduğunu belirten Keridis Türklerin de bu denizde bir kıyısı ve iki adası var. Türkiye'nin gözünden bakarsak eğer ortada çok büyük adaletsizlik var. Yaklaşık yüzde 40'ı ve tam olarak bu yüzden uluslararası suların Yunan denizi olmadığı gerçeğini sadece Türkler değil; geri kalan gezegen de söylüyor dedi.
Türkiye'nin batı bölgesinde yaklaşık 40 milyon insanın yaşadığını söyleyen Keridis Meis adasında ise sadece 482 kişi bulunuyor. Meis'de ufak da olsa bir yerleşim yeri vardır, çünkü kıta sahanlığına sahip olmak için bir adada yerleşim olması gerekir. dedi ve ekledi:
Yunanistan 'bölgede insanlar yaşıyor' diyor ve Türkiye de 'kendi insanlarım yaşıyor' diyor. Ama birinde 482 kişi diğerinde 40 milyon kişi var. Yunanistan, Lahey Adalet Divanı'na gitmekten yana değil. Çünkü mahkemeden Yunanistan'ın lehine bir karar çıkmaz. Atina kaybetmekten korkuyor. En muhtemel karar çoğunlukla bizim lehimize bir uzlaşma kararı çıkarmaktır ancak bu 80 milyonluk Türkiye için de uygun olacaktır. Meis adasını bile kaybedebiliriz.
“LAHEY'E GİTMEYELİM”Bir başka Yunan milletvekili Dimitris Kammenos ise Skai TV’de katıldığı programda Başbakan Kiryakos Miçotakis’in kız kardeşi Bakoyanni, Lahey’e gitmemiz gerektiğini söyledi.
Yunanistan Lahey’e giderse elimizde olan çoğu şeyi kaybederiz. Meis’i ve kıta sahanlığımızı kaybedeceğimizi söylüyorum. Eski Yunanistan Dışişleri Bakanı Georgios Katrougalos'un Türkiye’nin geniş bir sahile sahip olduğu konusunda bir konuşması var dedi.