Genel

Karaciğeri mahveden o besin: Kendinizi mahvetmek istiyorsanız...

Abone Ol

Diğer organlarla karşılaştırıldığında, karaciğer hasar gördükten sonra kendine yenileme kapasitesi yüksek bir organ olarak karşımıza çıkıyor.

Bunun olumlu bir etki olduğunu düşünseniz de, karaciğerinizi korumak için doğru adımları atmamak, bu yenileme kapasitesini engelleyebilirsiniz. Bu nedenle ne yediğinizi takip etmek büyük önem taşıyor.

Yeme - içme alışkanlıkları, karaciğer fonksiyonunu hem olumlu hem de olumsuz olarak büyük ölçüde etkileyebilir.

Bu nedenle karaciğerinizin ve bir bütün olarak vücudunuzun yararına seçimler yapmak büyük önem taşıyor. İşte karaciğerde işlev kaybına neden olan dört besin…

u003cbu003eKONTROLSÜZ ŞEKER TÜKETİMİu003c/bu003eYiyecek ve içeceklere eklenen işlenmiş şekerin olumsuz sağlık sonuçlarına yol açması uzun zamandır biliniyor.

Harvard Health'e göre; ilave şeker, kan basıncını yükseltebilir, kronik iltihaplanmayı artırabilir ve kilo alımı, diyabet ve yağlı karaciğer hastalığına yol açabilir.

Tüm bunlar ise kalp krizi ve felç riskinin artmasıyla yakından ilgilidir.

Tüketilen ilave şeker, aslında karaciğerdeki yağ üretimini artırabilir ve bu da karaciğer yağlanmasına, tip 2 diyabete yol açar.

Fakat tüm şekerler, eşit değere sahip değildir. Meyve ve sebzelerdeki doğal olarak bulunan şeker, karaciğere zarar veren ilave şekerden çok daha farklı bir yapıya sahiptir.

Yapılan çalışmalardan biri, fruktoz ile tatlandırılmış içecekleri tüketenlerin, glikozla tatlandırılmış içecekler içenlere göre iki kat daha fazla yağ üretimine sahip olduğunu tespit etti.

Çalışmada ortaya çıkan bir diğer bulgu; insanlar tarafından en yaygın olarak tüketilen şeker şekli olan sakkarozun, aynı miktarda fruktozdan biraz daha fazla yağ sentezini artırdığı sonucuna ulaştı.

Korunmak için ne yapılmalı?: Karaciğeriniz ve vücudunuzdaki diğer organ ve dokular üzerindeki yükü azaltmak için, Amerikan Kalp Derneği'ne göre şeker alımınızı kadınlar için günde 25 gram ve erkekler için günde 36 gram ile sınırlamaya çalışmalı.

u003cbu003eYOĞUN İŞLENMİŞ GIDA TÜKETİMİu003c/bu003eOldukça geniş bir yiyecek ve içecek kategorisi olan işlenmiş yiyecekler, raf ömrü uzun, dondurulmuş ürünleri içerir. Bu besinlerin çoğu, karaciğer sağlığını olumsuz etkileyen ilave şekere sahiptir.

Sosisli sandviç, pepperoni, kurutulmuş et, ekmek, hamur işi, tahıl gevrekleri ve tatlılar gibi yaygın gıdalar da işlenmiş ürünler kategorisinde değerlendiriliyor.

Yapılan son çalışmalardan biri; aşırı işlenmiş gıdaların daha fazla tüketiminin karaciğer yağlanması ile ilişkili olduğunu tespit etti.

Ayrıca ek araştırmalar, işlenmiş gıdalarda yaygın olarak bulunan bir besin maddesi olan yüksek sodyum alımı, bu hastalığı artıran etkilerden biri.

Gelişmiş karaciğer fibrozu ile ile sonuçlanan bu durum, büyük riskler ortaya çıkarıyor.

Korunmak için ne yapılmalı?: Sağlıklı bir beslenme sisteminde daha az sayıda işlenmiş gıda içerir. Ayrıca ilave şeker, nitrat ve nitrit içermemesi de önem taşıyor. Örneğin; tam tahıllı ekmek, beyaz ekmeğe kıyasla bozulmamış gibi daha temel besinlere sahiptir.

Patates kızartması, cips ve hamur işleri… En sevdiğiniz yiyecekler bu kategorideyse, karaciğerinizi normalden çok daha fazla yoruyor olabilirsiniz.

Kızarmış yiyecekler genellikle mısır yağı gibi düşük kaliteli yağ kaynakları ile hazırlanır. Yoğun işleme tabi tutulur ve yüksek miktarda omega-6 yağına sahiptir.

Bu yağın çok miktarda tüketilmesi, vücutta iltihabı artırdığı ve omega-3 alımına karşılık dengesiz bir tüketime neden olduğu biliniyor.Kızarmış yiyeceklerde genellikle sodyum alımı da yüksektir. Karaciğer fonksiyon bozukluğu için başka bir risk faktörü de mevcuttur. Genellikle ilave şeker içeren sos tüketimi de bu durumu tetikler.

Korunmak için ne yapılmalı?: Bu noktada kızarmış yiyecek tüketimini sınırlamak, en iyisidir. Evde kızarma yapmayı düşünüyorsanız, zeytinyağı gibi daha kaliteli yağlar içermesi nedeniyle tercih edebilirsiniz.

u003cbu003eKISITLI MEYVE VE SEBZE TÜKETİMİu003c/bu003eMeyve ve sebzeler, antioksidanlar ve lif gibi diğer gıda kaynaklarında konsantre olarak bulunmayan pek çok değerli besin içerir.

Tüm bunların yanı sıra meyve ve sebzeler aslında koruyan ve hatta detoksifikasyon işlevini geliştirebilen bileşikler içerebilir.

Örneğin; Brüksel lahanası gibi turpgillerden sebzelerin karaciğerdeki detoksifiye edici (zararlı maddeleri atmasını sağlayan) enzimlerin işlevini artırdığı bulundu.Ayrıca çilek, üzüm, greyfurt ve armutta bulunan antioksidanlar karaciğer koruyucu bir etkiye sahiptir.

Korunmak için ne yapılmalı?: Uzmanlara göre; yetişkinler günde en az 1,5 veya 2 bardak meyve ve günde 2 ila 3 bardak aralığında sebze yemelidir. Spesifik öneriler yaşa ve cinsiyete bağlı olarak biraz farklılık gösterse de, bu çoğu yetişkin için oldukça bir hedeftir.

Böğürtlen ve lahana ile dolu bir kahvaltı smoothie, öğle yemeği salatasında traşlanmış Brüksel lahanası, bir atıştırmalık greyfurt ve akşam yemeğinde buğulanmış brokoli, karaciğerinizi olumlu yönde etkileyecek besinler sağlayan basit bir beslenme planına örnektir. (ROZA)