Genel

Telefon rehberimiz bizimle ilgili ne söylüyor? Lakaplar, açıklamalar... Ya bir başkasının 'Sakın Açma'sıysak'

Birini rehberinize nasıl kaydettiğiniz o kişinin sizdeki anlamı hakkında bir fikir veriyor olabilir mi? Veya rehberiniz sizle ilgili ne söylüyor?

Abone Ol

Şöyle bir düşününce pek çoğumuzun rehberinde ağırlıklı olarak “İsim Soyisim” kombinasyonunu kullandığını varsayabiliriz. Peki ya özel olarak sevdiklerimiz ya da “artık” sevmediklerimiz? Nihayetinde herkes “bizde böyle duygular barındırmıyor olamaz” değil mi? Mesela Ria Chopra bu konuya ilişkin başından geçen bir anekdotu paylaşırken şunları belirtiyordu: “İşteki ilk günümde patronum bana telefonundan aldığı bir ekran kaydı göndermişti. Videoda, 'Ria Potansiyel Aday' olarak kaydettiği numaramı 'Ria (iş)' olarak değiştiriyordu. Dört tur mülakattan geçmiş, tüm belgelerimi iletmiş ve sözleşmemi imzalamıştım ancak kişi listesinde 'potansiyel aday'dan 'iş'e dönmem gerçekten o iş yerine ait hissetmemi sağladı.” Vice için konuya dair bir makale kaleme alan Ria Chopra, aslında tahmin edebileceğimiz üzere hemen hemen herkesin genellikle “İsim Soyisim” kombinasyonunu kullandığını, sevdiklerimiz için emojiler ya da lakaplar kullanırken bazı insanları da onları tanıdığımız yerle ilişkilendirerek kaydettiğimizi ortaya koyuyor. İŞİN MATEMATİĞİ VAR! Hepimizin rehbere kayıtlar yaparken kendine koyduğu kurallar var. Ama bazen ortalık karışabiliyor ve “Babam Yeni”, “Beyza İş 2” gibi kayıtlar ortaya çıkabiliyor. Kendi rehberimde “Deco”, “Enes Morocco” ve “Ersin Servis” favorilerim arasında. Deco'nun kim olduğunu biliyorum. Çok eskiden beri tanıdığım bir arkadaşım. Diğer ikisinin ise kim olduğuna dair en ufak bir fikrim yok. Geçmişte aynı şirkette çalıştığımız ve adının yanına şirketin ismini eklediğim bir arkadaşımla yeniden farklı bir şirkette denk geldiğimizde kendimi rehberde buna dair bir değişiklik yaparken buldum. Demek ki bu işin bir matematiği var... Üniversite öğrencisi Egehan Yaltıraklı, insanları rehberine yakınlık derecesine göre kaydettiğini dile getiriyor. Onun da kendince oluşturduğu bir sistem var. “Eğer aynı isimli birkaç kişi varsa en yakın olduğumu ismiyle, diğerlerini soyadıyla birlikte kaydediyorum” diyor ve “Lakabı varsa soyadı bölümüne lakabını yazarım” diye konuşuyor.

BORCU VARSA ALACAKLI ADININ YANINA MEBLAĞI YAZIYOR Başka kodlar da kullandığını söyleyen 21 yaşındaki Egehan emoji kullanmadığını ve telefonunu açmak istemediği insanların isminin yanına ise “problem” yazdığını söylüyor. Egehan birine bir borcu varsa adının ardından meblağı yazdığını söylüyor. Kendisini arayan ve rehberinde kayıtlı olmayan numaraları ise “kim bu” ya da “ğğğ” şeklinde kaydedip WhatsApp üzerinden fotoğrafına ya da kullanıcı ismine bakarak tanıyıp tanımadığını anladığını ifade ediyor. 'ESKİ ARKADAŞLAR LAKAPLA...' Zeynep Yılmaz ise “Uzun yıllardır yakın olduğum arkadaşlarımı genelde birbirimize taktığımız lakaplarla, görece kısa bir zaman önce edindiğim yakın arkadaşlarımı ise sadece isimleriyle kaydediyorum” diyor ve “Rehberimde akrabalarım da dahil birçok insan adı ve soyadıyla kayıtlı” diye ekliyor.

Kısaltma kullanmadığını söyleyen 22 yaşındaki Zeynep, lakapla kaydettiği insanların çoğunun adının yanında emoji de kullandığını dile getiriyor. Zeynep, konuşmak istemediği insanların adının yanına herhangi bir not yazmadığını zira konuşmak istemediği insanları direkt olarak sildiğini belirtiyor. Hakan Aydın da görüşte. 21 yaşındaki Hakan, “Görüşmek istemediğim birini direkt silerim. Rehberimde durmasına gerek yok” diyor. Ancak herkes bu kadar net olamıyor tabii. Bazen hesaplar yapıp görüşmek istemediğiniz kişinin adının yanına bir not düşmek, muhtemelen numarasını ezbere bilmediğiniz ancak engellemeyip aradığını bilmek istediğiniz ve zaman zaman görüşmek istediğiniz bu insanların çağrılarını yanlışlıkla açmanızın ve bu dostlarımız tarafından “kilitlenmenizin” önüne geçebilir. MAALESEF HAYAT BAZEN BU KADAR ACIMASIZ... 'Okul' ve 'İş' duvarı! Egehan ve Zeynep'in 'pattern'ine benzer bir sisteme Hakan da sahip. Yakın arkadaşlarını lakaplarıyla, aile fertlerini örneğin “annem+emoji” gibi bir sistemle kaydettiğini söyleyen Hakan, okuldan samimi olmadığı insanların adının yanına o duvar görevi gören “okul” ifadesini kendisinin de koyduğunu söylüyor. Hakan ayrıca ünlü bir kişiye ya da bir çizgi film karakterine benzettiği insanları bu şekilde kaydettiğini de söylüyor. “Okul”, “iş” gibi rehberdeki isimlerin yanına koyulan duvarları aşmak da mümkün. Egehan zaman içinde birkaç arkadaşının “okul” aşamasını geçtiğini anımsıyor.

“Genellikle insanları isim ve soyisimleriyle ya da nereden tanıdığıma göre örneğin, 'Nihan GSU' veya 'Metin Mashable' şeklinde kaydediyorum” diyen Ceyda ise emoji kullanmadığını dile getiriyor. İsim yanı uyarı notlarına zaman zaman başvurduğunu da söyleyen Ceyda “Mesela hiç sevmediğim, aradığında açmadığım bir halam var. Onun numarası telefonumda üç ünlem işareti olarak kayıtlı” diyor. Ceyda rehberindeki değişimi ise şöyle aktarıyor: “Lisedeyken genellikle insanları sadece ilk ismiyle kaydediyordum ama üniversiteye geçince yani teknik olarak sosyal çevrem genişleyince, 'isim-soyisim' veya 'isim+nereden tanıdığım' şeklinde kaydetmeye başladım.” İlk cep telefonu Motorola tarafından 1973'te tanıtıldı ve yarım asırda özellikle bu yarım asrın ikinci yarısında hayatımızı bu aletler olmaksızın düşünemez bir hale geldik. Muhtemelen bu yazıyı da bir mobil cihazdan okuyorsunuz. Giderek bireyselleşen insanın kendisini ifade aracı olarak da gördüğü bu telefonlarda haliyle insanları kaydederken kendi sistemlerimizi ve kurallarımızı kullanıyoruz. BİR DEĞİŞİM SÖZ KONUSU Eskiden kağıt kalemle numaraları yazdığımız ve telefonun yanında duran evin telefon rehberinde kişinin kendisini ifade etmesi elbette daha zordu. Kendi telefon serüvenime baktığımda da Ceyda'nın yaşadığına benzer bir süreçten geçtiğimi söylemem mümkün. Eskiden daha çok lakaplar ve sadece isimlere yer verirken yeni kayıtların tamamına yakını isim ve soyisimle rehberimde kendisine yer bulmuş. İLK İSİMLE KAYDETMEK PİŞMANLIKTIR Benzer bir serüveni, daha doğrusu değişimi 45 yaşındaki Mehmet de yaşamış. "Genç yaşlarda, tanışılan ve samimi olunan arkadaşlarla o samimiyetin sonsuza kadar gideceğine dair bir inanç gelişiyor. Ben de buna dayanarak onlarca insanı ilk ismiyle kaydetmişim. MFÖ şarkısındaki gibi isimlerini hatta yüzlerini unuttuğum kişiler bir rehber çöplüğünde benimle yaşıyor. Artık kaydederken varsa yoksa isim ve soyad." Lakap ve emoji kullanımlarını tercih etmediğini söyleyen Mehmet, bu konudaki istisnasını şöyle ifade ediyor: "En yakın arkadaşımı KIL diye kaydetmiştim. Yüzde yüz hak ediyordu. Ama 25 yıl sonra hâlâ rehberde kendisini KIL olarak tuttuğumu fark ettiğim an gerçek KIL'ın kendim olduğunu fark ettim ve onda da isim ve soyada geçiş yaptım." Mumbai'deki Welingkar Yönetim Geliştirme ve Araştırma Enstitüsü'nde görev yapan emekli pazarlama profesörü Prof. Dr. Mangesh Borse farklı bir bakış açısına sahip: “İş bağlantılarımı kaydederken her zaman çocuklarının, evcil hayvanlarının veya sevdikleri birinin ismini de yanlarına not olarak kaydederim. Böylece telefon konuşması sırasında sevdiklerinin halini hatrını sormak hep aklımda olur. Herkes kendileriyle ilgili küçük detayların hatırlanmasından hoşlanır.” Bunun yanında nasıl kaydedildiğimiz de bizi etkiliyor. Ria Chopra, pandemide yaşadığı bir anekdotu paylaşıyor. “Pandemi döneminde iyice yakınlaşmadan önce politika danışmanı Salil Ahuja ile dört yıldır tanışmaktaydık. Ama telefonumda tam adıyla kayıtlıydı. Bu onu aylar boyu rahatsız etmiş ve bunu nihayetinde benimle paylaştı. Ben de soyadını sildim. 'İlişkimizin geliştiğini hissediyorum. İlişkimiz geliştiğinde birincil iletişim biçimimizde de bunu ifade etmek mantıklı olabilir' diyordu” ifadelerini kullanan Chopra'nın paylaştığı bu anekdotu destekleyecek duruma benzer bir hissi, bir süre önce bütün internet alemi olarak yaşadık. BAŞKASININ 'SAKIN AÇMA'SI... Hatırlanacağı üzere başkalarının telefonuna nasıl kaydedildiğimizi gösteren üçüncü parti ve çoğu devasa güvenlik açığı yaratan programları bir kısmımız bütün riskleri göz önüne alarak, sadece nasıl kaydedildiğini merak ettiği için indirdi ve bazımız bir başkasının 'Sakın açma'sı olduğunu gördü.

Yukarıdaki tabloda da görüldüğü gibi Mart 2018'de kısa bir süreliğine ortalığını kasıp kavuran birkaç uygulama hakkında daha sonra soruşturma da açılmıştı. Günün sonunda neredeyse hepimiz telefon defterimizi gezdiğimizde artık konuşmadığımız isimleri, kullanılmayan lakapları, bir ghosting ile hayatımızdan çıkan flörtleri görüyoruz. Ve bizim 'Sakın açma'larımız olduğu gibi başkalarının da 'Sakın açma'ları var. Bir dakikanızı ayırarak kişi listenizi gözden geçirip hatırlamadığınız birini aramayı deneyebilirsiniz. Kaynak: Mashable Türkiye