Fransa Senatosu, sözde Dağlık Karabağ Cumhuriyeti’ni tanıyan kararı onaylamakla tarafını tekrar hatırlattı. Ermenistan’ın kendisinin tanımadığı bir yapıyı Fransa tarafından tavsiye karakterli tanıma çağrısının her zaman olduğu gibi uluslararası hukuktan uzak, politik bir karar olduğu bellidir. Uluslararası hukuku çiğneyerek bu adımı atması Fransa’yı gülünç duruma düşürmektedir. Bunun altında sadece Ermeni sevgisi veya Fransa’da bulunan güçlü Ermeni diasporası yatmamaktadır, bunun ötesinde Karabağ sorununu kullanarak Türkiye’ye karşı hamle yapmak amacı ön plana çıkmaktadır. Artık Türkiye bu sorunda aktif rol aldığından ve önemli bir aktör olduğundan, bu durum Afrika’da güçlenen Türkiye’den, dolaylı yolla basit bir öç alma girişimidir. Bunun üzerine Doğu Akdeniz sorununu da eklediğimizde Fransa’nın davranışlarını garipsememek lazım. Dağlık Karabağ’ı başta Birleşmiş Milletler olmak üzere, dünyanın bütün uluslararası örgütleri ve Fransa da dâhil dünya devletleri Azerbaycan toprağı olarak kabul etmesine rağmen senatosunun bu kararı uluslararası hukuka ve bizzat kendi yasalarına zıt bir durum oluşturmaktadır. Diğer taraftan da Karabağ sorununda yer alan AGİT Minsk üçlüsünün eş başkanı olan Fransa’dan tarafsız davranmak beklentisi imkânsızdır. Fransa, savaşın başladığı tarihten bu yana Azerbaycan’a karşı tutumlarıyla ve Ermenistan’a gösterdiği maddi ve manevi desteğiyle tarafsızlığını kaybetmiştir.

Son yaşanan olayın üzerine Azerbaycan Milli Meclisi hükûmetten Fransa’yı AGİT Minsk Grubu Eş Başkanlığından geri çağırmasını istedi. Fransa Senatosunun Dağlık Karabağ’ı tanıma kararına itiraz olarak Milli Meclis bir beyanat kabul etti. Açıklamada Fransa’nın AGİT Eş Başkanlığından düşürülmesiyle beraber iki devletin siyasi ve ekonomik ilişiklerinin gözden geçirilmesine de vurgu yapılmıştır:

Son günlerde sergilediği davranışlardan dolayı tarafsızlığı şüphe altına düşen Fransa’nın AGİT Minsk Grubu Eş Başkanlığından düşürülmesi için AGİT Başkanlığına çağrıda bulunulsun;

Azerbaycan Cumhuriyeti ile Fransız Cumhuriyeti arasındaki mevcut siyasi ilişkiler yeniden gözden geçirilsin;

Azerbaycan ve Fransa Hükümetleri arasındaki ekonomik ilişkiler yeniden gözden geçirilmeli, derinlemesine incelenmeli ve ona uygun önlemler alınmalıdır.

Bu kararın ardından aynı zamanda Fransa’nın Bakü Büyükelçiliği önünde protestolar yaşanmaktadır. Protestocular Azerbaycan’ın Fransa’daki büyükelçiliğinin geri çağrılmasını ve Fransa Senatosunun bu kararı geri çekene kadar hiçbir diplomatik ve ekonomik ilişkileri kurulmamasını talep ediyorlar.

Resmi Ankara ise Fransa Senatosunun bu kararını kabul edilemez olduğunu bildirdi. Dışişleri Bakanlığı, Fransa Senatosunun Yukarı Karabağ ihtilafına ilişkin 25 Kasım tarihinde kabul ettiği karar hakkında yazılı açıklamasında bu yaklaşımın detaylarına değinilmiş ve durum şöyle ifade edilmiştir: “Fransa Senatosunun bu kararı, tarafsız olması gereken eş başkanların yürüttüğü AGİT Minsk Grubu çalışmalarının bugüne kadar meseleye neden çözüm getirmediğinin, nasıl da açık bir göstergesidir. Hiçbir makul gerekçeyle izah edilmeyecek olan bu sağduyudan yoksun karar, Fransa’nın meselenin çözümüne gerçek anlamda katkı sağlama imkânını da sınırlamaktadır. Fransa Hükümeti’nin de kabul edilemez bulacağı unsurlar içerdiği görülen kararın, yine son dönemde Fransa’da sıkça görülen Türkiye takıntısını yansıtması ise şaşırtıcı olmasa da düşündürücüdür.”

Esasen durum, Fransa’nın Türkiye’ye karşı sahada yenik düşmüş olmasını hukuksuz ve gayrimeşru yoldan telafi etme çabasından başka bir şey değildir.