İşte Kasımpaşa maçı sonrası bunu anlatmaya çalışmıştık… Gördünüz mü Ünal hocam ? Demek ki neymiş, iyi giden bir kadro bozulmazmış, macera aranmazmış, anlamsız rotasyona girilmezmiş, çarkın dişlilerine dokunulmazmış!

Bir, ikisi dışında bu kadro birbirine alışkın, eşlerinden, sevgililerinden hatta ana-babalarından bile daha iyi tanıyorlar birbirlerini. Kim nerede ne yapar, kim nereye kaçar, kim nereden nasıl şut çıkartır, kim açık kapatır, kim ara pası atar?.. Bunların hepsi alışkanlıkla, birbirleriyle oynamaları ile bağlantılıdır. Elbette yeniler de, bu birlikteliğin içerisine girecek ama zamanla, çalışarak, birlikte oynayarak. O zaman seçersin, kim daha iyi olursa onu oyuna sürersin, kimse de sesini çıkarmaz.

İyi bir Obi Mikel’i, iyi bir Sturrıdge’i herkes sahada görmek ister. Her şeyin zamanı var. Sonra sen bu ülkenin yetiştirdiği ender, üst düzey oyunculardan biriydin… 17 yaşında Wenbley’de oynadın… Bilmez misin ki, futbolcular çocuk gibidir, oynadıkça coşar, anlamsız bir şekilde kesilirse, küser, morali sıfıra iner, kafası soru işaretleri ile dolar. Tıpkı dünkü maçın ilk 15-20 dakikası gibi. Hepsi tutuk, hepsinin kafasında tilkiler dolaşıyor. Öz güvenler kaybolmuş, sanki sahaya yeni çıkmış acemi futbolcular gibiydiler. Ta ki, birbirlerini hatırlayıncaya kadar, ta ki, çarktaki tüm dişliler normale dönene kadar.

Sonrası arka arkaya geldi. Futbol da geri döndü, goller de... Tebrikler ‘hattrick’ yapan Ekuban. Dünkü maçın yıldızıydı… Tek eksik kaçan penaltı… Belki şanssızlık, belki beceriksizlik. Ama fırsatı yakaladın mı, atacaksın. Hele ki, Avrupa maçlarında bir golün bile önemi büyük. Trabzonspor bu sezon Avrupa’da talihsiz maçlar oynuyor. İkinci dış saha maçı, yine seyircisiz, yine boş tribünler. Bu çocuklar Karadeniz ekmeği yiyip, suyunu içiyor.

Heyecana, coşkuya, idmanlarda bile dolu tribünlere alışkınlar. Rakip de olsa, tribünler dolu olmalı ki, daha iştahlı oynasınlar. Bu duruma yabancılar bile hemen alışıyor. Kolay kolay adapte olamıyorlar, zevk almıyorlar seyircisiz maçtan. Neyse ki, futbol da iyi, skor da… Futbolcular da, işin zevkini rövanş maçında Akyazı’da, 40 bin seyircinin önünde alsınlar… Coşarak, coşturarak…