Tabii ki tarım, illaki tarım!...

Bugün çiftçinin-üreticinin gerçek gündemi, maliyet enflasyonu! Bugün tüketicinin gerçek gündemi ise hayat pahalılığı! Ancak halkın bugün gerçek gündemi; gelir-gider durumu arasındaki makasın açılması, sürdürülebilir istihdam, fırsat eşitliği, mülakat mı liyakat mı, eğitim kalitesi, çağdaş değerlerin gerisinde kalmak mı?...

Halkın gerçek gündeminin hayat pahalılığı ve sürdürülebilir istihdam olduğu aşikâr!.. Artık ev-araba almak hayal oldu, âdeta kiralar koşar adım değil uçar adım, aldı başını gidiyor! …

Çiftçinin de üreticinin de birer tüketici olduğunun unutulması!.. Sütten yeterince feyz alamayan karar vericiler, süte su katmaya çalışan birlikler ve üretici temsilcileri!.. Nitelik açısından zarar verilmiş süt sektörü (1 bardak çaya eş değer 1 litre süt) !.. 1 kg buğdayın maliyetinden bihaber yazan, çizen ve konuşan sektör temsilcileri… Yalan yanlış algı yüklü tarım haberleri, bağımsız kurumların yıpratıldığı, güvensizlik ve belirsizlik ortamının kol gezdiği tarım sektörü!...

Bugün gerçek gündem, sektörün, karar vericilerin ve yöneticilerin liyakatten uzaklaşması!...

Gayrimenkul fiyatlarının gerek arsa gerekse inşaat olarak çok fazla yükseldiğini, bizim gibi gelişen ekonomilerde paranın bu kadar toprağa yatırılmasının ekonomi için iyi olmadığını ve gayrimenkule yönelen paranın menkule dönüşmesini sağlayacak araçların yaratılması gerektiğini düşünememe!..

Bugün ülkenin gerçek gündemi, dünya rekabetinin gerisinde kalmak, özellikle de bilim ve akıl olarak!...

SALONDAN ODAYA-ODADAN SALONA “KAM HİYIR”

Yıldırım Akbulut başbakan olduktan sonra Turgut Özal makamına ziyarete gelir. Akbulut’un İngilizce bilmediğini bilen Turgut Özal

- “Yıldırım şu İngilizceyi öğren artık. Bir dahaki ziyaretime kontrol edeceğim” der ve gider.

Aradan bir süre geçer ve Turgut Özal yine bir ziyaretinde Yıldırım Akbulut

- “Ne yaptın Yıldırım, İngilizce öğrenebildin mi?” Diye sorar.

Akbulut “gayet iyi” diye yanıt verir. Turgut Özal “o zaman yaverini çağır bakalım içeriye” der. Yıldırım Akbulut dışarıya seslenir:

-“Mehmet kam hiyır”… Yaver içeriye gelir.

Özal içinden “harbiden çözmüş galiba” diye geçirir.

Bir soru daha sorar:

-“Tamam, şimdi yaveri geri gönder”

Yıldırım Akbulut odadan dışarıya çıkar ve bu kez oradan seslenir:

– “Mehmet kam hiyır”

Son söz: Salondan odaya-odadan salona geçerek çözüm üretmeye çalışan insanların metotlarını ve dönemlerini çoktan geride bıraktık. Sektörün elinin altında yeni cevherler (insan kaynakları) var! Bizim için küçük olan bir dokunuş ve katkı, bu insanların hayatları için büyük değişim, dönüşüm ve gelişim sağlayabilir. Günlük hayat içinde mücadele eden, başarılı olmak ve hedeflerine ulaşmak için didinen çok sayıda insan bulunmaktadır. Böylesine gayret içinde bulunan, çabalayan insanlara yardım ederek belki de onların başarılı olmalarını sağlayabiliriz. Önlerini kapatan sorunlara küçük dokunuşlar yaparak, onların yollarını açabiliriz. Uğraştığı hâlde, kendi dışındaki faktörler nedeniyle engelleri aşamayan insanlara, küçük de olsa destek vermemiz çok önemlidir.

Artık biraz DÜŞÜNELİM derim…

Kaptan, çiftçimiz kazanamıyor, yoruldu!... Kaptan, çiftçimizin kafası çok karışık!.. Kaptan, limana ve aslımıza DÖNELİM derim!...

“1 Haziran Dünya Süt Günü, üreticilere ve tüketicilere kutlu olsun”!...